25 Mayıs’ta ABD’nin Minneapolis kentinde Afroamerikan George Floyd’un beyaz polis memuru Derek Chauvin tarafından boğularak öldürülmesinin ardından Minneapolis başta olmak üzere onlarca Amerikan şehrinde geniş katılımlı protestolar baş göstermiş hatta kimi yerlerde bu protestolar polis ile göstericiler arasında gerilime ve bazı dükkanların yağmalanmasına kadar varmıştır. Minneapolis’teki yağma ve şiddet olayları ile alakalı ABD Başkanı Trump twitter hesabı üzerinen faillerin %80’nin eyalet dışından geldiğini ve bilinçli olarak bu görüntülere yol açtıklarını vurgularken gösterilerin geldiği noktayla alakalı sorumlu olarak radikal sol ve Antifa’yı hedef gösterdi. Trump “Antifa anarşistlerine” karşı Minneapolis’te konuşlanan Ulusal Muhafızları tebrik ederken diğer eyaletlerde de “Antifa anarşistlerine” karşı Ulusal Muhafızların görevlendirilme ihtimalini dile getirmiştir. Trump’ın twitter hesabından attığı en sansasyonel mesaj ise ABD’nin Antifa’yı bir terör örgütü olarak tanıyacağı mesajı olmuştur.[1]
ABD Kongre Araştırma Merkezi’ne göre (CRS) merkezilikten ve hiyerarşiden uzak bir yapıya sahip radikal, aşırı sol çizgideki[2] Antifa üyelerinin eylemlerle gündeme gelmesi Minneapolis merkezli halihazırda devam eden eylemlerle sınırlı değil. 2017 ve 2019’da Portland’da ırkçı gruplar ile çatışmaya varan sürtüşmeler taraf olan Antifa üyeleri bu dönem siyasetin gündeminde yer almışlardır. Trump Ağustos 2019’da Antifa’nın bir “terör örgütü” olarak adlandırılmasını twitter hesabından dillendirirken[3] yine aynı günlerde Temsilciler Meclisi Üyesi Brian Fitzpatrick Adalet Bakanlığı’ndan Antifa’nın “yerel terör örgütü” olarak tanınması talebinde bulunmuştur.[4]
Yakın dönemde Amerikan gündemini meşgul eden Antifa unsurların Suriye iç savaşında yer almış olmaları ise hem ABD’yi hem de Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun konumundadır. PKK’nın Suriye kolu YPG’ye Batı’dan katılan yüzlerce militanın ekseriyeti radikal sol örgütlerin sempatizanları olup Antifa çizgisindedirler. ABD vatandaşları özelinde baktığımızda ise eski askerler de dahil olmak üzere pek çok farklı profilin Suriye’de YPG saflarına katıldığı görülmektedir. Başta Facebook olmak üzere sosyal medya platformlarını radikal sol networklerin sempatizanlarına ulaşmak için oldukça etkili kullanan YPG[5] söz konusu örgüt propagandası olduğunda da bu figürleri propaganda malzemesi olarak kullanmıştır. ABD ve Avrupa’dan örgüte katılan militanlardan oluşan Antifa Taburu[6] nicelik olarak kısıtlı fakat sembolik olarak görünürlüğü fazla bir yapı olarak kayıtlara geçmiştir. Rakka ve çevresindeki çatışmalarda rol alan Antifa unsurlarının Türkiye ile karşı karşıya gelmeleri de Zeytindalı Harekatı ile olmuştur. Harekat esnasında İngiltere, Fransa, İspanya, Arjantin ve ABD gibi pek çok farklı ülkenin vatandaşı terörist unsurlar TSK tarafından etkisiz hale getirilmiştir.[7] Antifa çizgisindeki militanlar Enternasyonalist Özgürlük Taburu adıya Türkiye merkezli pek çok radikal sol örgüt ile aynı çatı altı altında buluşmuşlardır. Bu unsurlar hem askeri sahada hem de temas halinde oldukları radikal örgütler sebebiyle Türk vatandaşları için hem Türkiye içinde olası eylemler hem de gurbetçi vatandaşlarımıza karşı yurt dışında PKK öncülüğünde gerçekleşebilecek eylemler göz önüne alındığında tehdit oluşturmaktadırlar.
Pandemi süreci ve akabinde gerçekleşen George Floyd’un ölümü ve Minneapolis merkezli gösteriler Trump yönetimine gelen eleştirilerin sesinin yükselmesine yol açarken bir sonraki Başkanlık seçimine kısa bir süre kalmışken Trump yönetimini seçim sürecinde de kullanacağı bir eylem ve söylem rotasını tercihe zorlayabilir. Trump’ın doğrudan isim vererek hedefe koyduğu radikal sol ve Antifa unsurların YPG ile var olan organik bağları üzerinden Ankara YPG etrafındaki Washington kalkanını tamamen kaldıramasa da zayıflatma yolunu tercih edebilir. Keza Türkiye merkezli radikal sol örgütlere bağlı terörist unsurların kuzey Suriye’den tasfiyesi için de Ankara radikal sol ve Antifa kozunu kullanmak isteyecektir. YPG’nin etrafındaki kalkanın kısmen de olsa kalkması YPG bölgelerinden Türkiye kontrolündeki Suriye topraklarına gelen saldırı ve tacizlerin azalmasına yol açacaktır. YPG içindeki Türkiye merkezli radikal sol militanların tasfiyesi ise orta vadede Türkiye iç güvenliği için oluşabilecek kimi sorunları engelleyebileceği gibi uluslararası radikal sol militanların Suriye’yi bir eğitim sahası olarak kullanmasını da eskiye nazaran zorlaştırabilir.
Ömer Behram Özdemir
[1] https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1267124501361369091 , https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1267126801186394118 , https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1267129644228247552?s=19 , Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2020.
[2] https://crsreports.congress.gov/product/pdf/IF/IF10839/2, Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2020.
[3] https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1162726857231544320, Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2020.
[4] https://fitzpatrick.house.gov/media-center/press-releases/fitzpatrick-condemns-antifa-and-political-violence, Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2020.
[5] https://www.npr.org/2018/03/15/593895655/dozens-of-westerners-join-kurds-to-fight-isis-in-syria, Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2020
[6] Bedir Mulla Rashid, Military and Security Structures of the Autonomous Administration in Syria, Omran Studies, 2018.
[7] https://www.theguardian.com/world/2018/mar/19/briton-kurds-anna-campbell-dies-fighting-turkey-syria-afrin , https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdli-terorist-afrinde-olduruldu-40772783 , https://t24.com.tr/haber/izlandali-hilmarsson-afrinde-olduruldu,574836 , https://www.sabah.com.tr/gundem/2018/02/18/son-dakika-3-avrupali-terorist-olduruldu , Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2020.