Suriye muhalefetinin güçlü yapılarından biri olan, son yıllarda ise hem Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ile yaşanan çatışmalar hem de ÖSO unsurlarının SMO çatısı altında yeniden yapılanmasıyla daha geri planda kalan Ahrar el Şam, uzun bir süre sonra iç çekişmelerle gündem oldu.
İddiaya göre Ahrar el Şam’ın askeri kanadının mevcut lider kadrosuna yönelik hoşnutsuzlukları saklanmayacak düzeye çıktı. Bu iç çekişmede askeri kanadın önde gelenleri eski lider Hasan Sufan ve Ebu el-Munzir iken karşılarında Cabir Ali Paşa’nın başını çektiği lider kadrosu bulunmakta.
Yerel kaynaklara göre, askeri kanadın ayaklanmasının başlangıcı Ahrar el Şam liderliğince yayınlanan, örgütün Lazkiye bölgesinden sorumlu komutanı Ebu Faris el-Dera’nın görevden alınması kararı oldu.[1] Ebu Faris ise Ebu el-Munzir’in desteğiyle bu kararı uygulamayı kabul etmedi. Askeri kanada göre, Lazkiye bölge sorumlusunun görevden alınmasında Ahrar el Şam liderliği herhangi bir sebebi gerekçe göstermedi. Askeri kanattan yapılan açıklamada, Cabir Ali Paşa ve yardımcılarının yetkilerinin kısıtlanarak Ahrar el Şam’ın “misyonunun ve cihadının” devamının garanti altına alınması talep edildi. Kaynaklara göre, örgüt içi bu ayaklanmanın müsebbibi Ahrar el Şam’ın eski lideri Hasan Sufan.
Sufan’ın mevcut lider kadrosuyla farklı pozisyonda yer alması bir yana askeri kanat içerisinde halen ciddi bir ağırlığı olduğu düşünülmektedir. Ulusal Özgürleştirme Cephesi’ndeki görevinden 2019 Mayıs’ta herhangi bir sebep göstermeden istifa eden Sufan, saha kaynaklarına göre yakın vadede İdlib’de kurulması muhtemel olan bir askeri konsey yapılanmasında önemli görevler alabilir. Bu ihtimalin gerçekleşmesi hususunda HTŞ liderliğinin de Sufan ile koordineli şekilde hareket edeceği de iddialar arasında. Hasan Sufan ise hakkındaki “örgüt içi darbe” iddialarını uzun bir açıklama ile yalanlasa da Ahrar el Şam lider kadrosunu “düşüncesizce hamleleri” ile olası bir ortak askeri konsey ihtimaline zarar verdiklerini bu yüzden “radikal önlemlerin” alınmasının zorunluluk olduğu dile getirdi.[2]
Bu süreçte HTŞ’ye bağlı gruplarla da işbirliği yapıldığına dair iddialar mevcuttur. İddiaları destekleyecek eylemler de HTŞ tarafından geldi. HTŞ’ye bağlı unsurlar Lazkiye bölgesinde konumlanan Ulusal Özgürleştirme Cephesi’nin komando birliğinin karargahını basarak komutanını gözaltına aldı. Bu hareketin tetikleyicisi eylemin Lazkiye kırsalında Ulusal Özgürleştirme Cephesi’nin ani şekilde yeni kontrol noktaları kurması olduğu iddia edilmektedir. Söz konusu komando birliğinin Rus destekli son rejim saldırısında Esed güçlerine karşı koyduğu direnç göz önüne alındığında, bu hamle Lazkiye kırsalında zaafiyete yol açabilir.
Muhalefete yön veren başat bir aktörden askeri ve siyasi kapasitesi darbe yemiş ve küçülmüş bir gruba evrilen Ahrar el Şam’da klikleri içerisindeki usul ve fikir ayrılıkları bir süredir bilinmekteydi. HTŞ ile yakın duranlar ile Ulusal Özgürleştirme Cephesi paydaşlarına yakın olanların arasındaki farklılıkların büyüyerek bir iç çekişmeye yol açması çok şaşırtıcı değil. Bununla birlikte zamanlaması itibariyle İdlib’de beklenen yeni bir Rus destekli rejim saldırısı öncesi olması, sahadaki askeri ittifakların olası büyük çatışma öncesi yeniden inşası çabalarını işaret etmekte. Şimdiye kadar iç çekişmelere harcanan enerji sebebiyle yaşanan askeri kayıplar göz önüne alındığında olası bir rejim harekatı öncesi bu çekişmenin sona erdirilmesi muhalifler açısından önem teşkil etmekte. Yoksa Lazkiye’de yaşanabilecek bir güvenlik zaafiyeti tüm İdlib cephesini etkileyebilir.
Ömer Behram Özdemir
[1] https://syrianobserver.com/EN/news/61145/ahrar-al-sham-military-wing-turns-against-leadership.html , Erişim Tarihi: 13 ekim 2020.
[2]https://twitter.com/Charles_Lister/status/1316023504018436097 , Erişim Tarihi: 13 Ekim 2020.