Eski Tel Abyad Meclis Başkanı Ekrem Dede ile Röportaj
Ekrem Dede Suriye’deki savaşın başlamasından sonra Tel Abyad şehrinde yerel meclisin kuruluşuna öncülük etmiş ve başkanlığını yapmıştır. DAEŞ’ın şehri işgal etmesi sonrasında Türkiye’ye kaçan Ekrem Dede, sonrasında şehrin YPG’nin kontrolüne geçmesinden dolayı tekrar şehre dönememiştir. Ekrem Dede Tel Abyad bölgesindeki Türkmen Dede aşiretine mensuptur.
Hazırlayan: Ali Akbaba
Suriye Gündemi: Merhabalar, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ekrem Dede: Öncelikle Suriye Tel Ebyad’ta on beş yıl avukatlık yapmış bir “Hukukçuyum”. Suriye Devriminin başlamasıyla birlikte, bende bir hukukçu olarak devrime destek verdim.
Barışçıl gösterilere katılıp tutuklananlar masum insanların duruşmalarına katıldım, karşılık beklemeksizin savundum onları savundum.
Bu nedenle ben de kısa bir süre Esad Rejiminin cezaevinde hapis yattım. Cezaevinden çıktıktan sonra Suriye Devrimini desteklemeye devam ettim.
2012 yılında, Özgür Tel Ebyad Mahalli Meclisini kurdum ve başkanlığını yaptım. 2013 yılında, DAEŞ’in bölgeyi işgal etmesine müteakip, Türkiye’ye gelmek durumunda kaldım. DAEŞ terör örgütünden sonra PYD terör örgütü bölgeyi işgal etti. Ardından, Mahalli Meclis Başkanı olarak bizlere PYD terör örgütünün himayesi altında çalışma teklifi geldi.
Ben kesinlikle bir terör örgütünün çatısı altında çalışmam, böyle bir terör örgütünün çıkarı için hizmette bulunmam dedim.
PYD’nin DAEŞ ‘ten hiçbir farkı yoktur. Bu terör örgütlerinden dolayı Türkiye’de ikamet ediyorum. Reisin, Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyonla ilgili açıklamalarını ve bu açıklamalara müteakip gelişmeleri heyecanla takip ediyorum. Tekrar bölgeme dönmenin umudu ve bu ihtimalin sevinci ile yaşıyorum.
Suriye Gündemi: Aşiretinizin mevcudiyeti nedir ve Aşiretiniz hangi bölgelerde yaşamaktadır?
Ekrem Dede: Türkmen’im, El-Dedet Aşireti mensubuyum. Tel Ebyad, Hamam ve El-Türkmen bölgeleri dahil Rakka’nın merkezinden kırsalına kadar birçok bölgede aşiretimin mevcudiyeti söz konusudur.
Suriye Gündemi: Tel Abyad bölgesindeki nüfus dengeleri nedir? YPG’nin bölgeyi işgal etmesi sonrasında bölgedeki demografik yapı nasıl bir değişikliğe uğradı?
Ekrem Dede: Rakka şehir merkezinde ve çevre ilçelerinde yaşayan insanların sayısı bir milyon iki yüz bin civarındadır. Bu sayı içerisinde Arap, Kürt, Türkmen ve Ermeni olmak üzere birçok etnik grup varlık göstermektedir. Dolayısıyla bir etnik farklılık söz konusudur. Bu sosyolojik farklılığın istatistiksel oranları ise: %96’sı Arap, diğer kalan %4’lük kısmı ise diğer etnik unsurlar şeklindedir.
YPG’nin bölgeyi işgal etmesiyle birlikte, bölgede Abdullah Öcalan’nın dünya görüşünü benimsemeyenlere karşı baskı arttırıldı. Bu baskı neticesinde, PYD terör örgütü tarafından, bölgede yaşayan insanlara tehcir/ zorunlu göç politikası başlatıldı. SDG, bölgenin Demografisinin, Kürtler lehine değiştirilmesini sağladı. Bu bağlamda, uydurma bahaneler ile Arap, Kürt, Türkmen ve Ermenilere ait 10 köy yerle bir edildi. PYD’nin bölgedeki demografik yapıyı bozma çabaları, halen daha devam etmektedir.
Suriye Gündemi: Tel Abyad bölgesinde uyuşturucu kullanımının, son dönemde oldukça arttığı belirtilmekte. Sizin bu konu hakkındaki bilginiz var mı?
Ekrem Dede: Avukat olduğumdan dolayı, bölgede uyuşturucu madde satıcısı ve kullanıcısı hakkında bilgi sahibiyim. Daha önce uyuşturucu madde kullananlar ve madde bağımlısı olanlar, toplum tarafından dışlanıyordu. Uyuşturucu madde kullananlar toplumda kabul edilmiyordu ve toplum tarafından reddediliyordu.
PYD terör örgütü bölgeyi işgal ettikten sonra, uyuşturucu haplarını bölgedeki insanlara bedava dağıtmaya başladı. Şuanda Tel Ebyad’ta uyuşturucuya ulaşmak çok kolay. Uyuşturucu artık normal dükkanlarda, sigaradan bile daha ucuz fiyatlarla satılıyor. Şuanda uyuşturucunun, köylerde bulunan tarım arazilerinde ekilmesinin önünde, hiçbir engel bulunmuyor.
PYD, Türkiye sınırında bulunan birçok köyde (El Haşişe,El Yebse, Beğdik köyü), binlerce dönüm uyuşturucu ekili arazilere sahiptir. PYD uyuşturucu ekili bölgelerde askeri kontrol noktaları oluşturarak, bu alanları koruma altına almıştır.
Maalesef bu şekilde toplumun ahlakını dejenere edip, gençleri ifsat ediyor. Yıkılan binalar yeniden yapılır ancak toplumu bozulan yapısını yeniden düzeltmek, ıslah etmek çok zordur. PYD toplumun yapısını çökertti. Uyuşturucuya müptela olmuş gençlerin, ölüden hiçbir farkı yoktur. PYD terör örgütü özelikle gençlerimizi bağımlı hale getirerek, toplumsal yapımızı bozdu ve çok büyük zararlar verdi. PYD’nin bölgeye vermiş olduğu bu zararı yıllarca telefi edemeyiz.
Suriye Gündemi: TSK ve ÖSO’nun, Menbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik düzenleyeceği operasyon hakkında ne düşünüyorsunuz? Bölgedeki insanlar operasyonu nasıl karşılayacaktır? Operasyona yönelik endişeleriniz var mı?
Ekrem Dede: Aslında bu operasyonu Rakka halkı, 2 yıldan beri özlemle beklemektedir. Aslında geç kalınmış bir operasyondur.
Rakka halkı, bölgeyi teröristlerden arındırma amaçlı yapılacak bu operasyona olumlu bakmaktadır. Bizler, Türkiye’nin bu adımını, bizleri teröristlerden kurtarma operasyonu olarak görüyoruz.
Türkiye’nin bu hamlesini, 1945 yılında bölgemizi Fransızlardan arındırıp kurtuluşumuzu sağlamamızdan sonra, 2. kurtuluş olarak addediyoruz.
Bizim sürekli olarak bölgedeki insanlarla irtibatımız var. Bölge insanı, bizleri ne zaman teröristlerden kurtaracaksınız, diyor. Halk, Türk ordusu ile ÖSO arasında oluşturulan askeri birliği, sömürüden ve zulümden kurtarıcı olarak görmektedir.
Suriye Gündemi: Fırat’ın doğusuna operasyon gerçekleşirse buna yönelik endişelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Ekrem Dede: DAEŞ, Rejimin Şebihaları ve PYD’nin uyuyan hücrelerine karşı dikkat etmek gerekiyor. Fırat’ın doğusunda halk, Türkiye’yi ve ÖSO’yü dört gözle bekliyor ve kurtarıcı olarak görüyor. Türkiye ve ÖSO’nun halkta karşılığı var. Bundan dolayı bölgenin özgürleştirilmesi çok kolay olur. Bölgenin özgürleşmesi için zaten bütün şartlar mevcut. Onun için büyük bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
Suriye Gündemi: Fırat’ın doğusundaki aşiretlerin Türkiye’ye, ÖSO’ya ve Esed Rejimine yönelik tutumları nedir? Ne tür farklılaşmalar vardır?
Ekrem Dede: Aşiretler, Türkiye’yi ve ÖSO’yu her münasebette hayırla yad etmektedir. Yeniden özgürlüğün ve insanca yaşamanın adresi, şeklinde görmektedirler. ÖSO demek, Suriye halkı demek aşiretlerin evlatları demektir. Aşiretlerin Rejime karşı bakışı açısı ise, Rejim bizi sekiz yıldır öldürüyor, tehcir ediyor, evlerimizi yıkıyor, zenginlik kaynaklarımızı sömürüyor, şeklindedir. Rejim artık Suriye’yi temsil etmiyor, Rejim demek, Rusya ve İran gibi devletlerin işgali demektir. Bildiğiniz gibi bölgemizin sosyolojisi aşiretlerden oluşuyor. 150 aşiret temsilcisi, Türkiye’nin ve ÖSO’nun bir an önce Fırat’ın doğusuna operasyon yapıp, terör örgütlerini bölgeden temizlemeleri için çağrıda bulundular. Bu da bize neyi gösteriyor, bölgede yaşayan askerlerin, Pyd terör örgütünün varlığından büyük rahatsızlık duyduğunu ve bölgenin asıl unsuru olan yerli halkın geri gelmesini istediklerini gösteriyor.
Suriye Gündemi: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ekrem Dede: Suriye’nin mazlum halkına kucak açan ve misafir eden, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve onun kardeş halkına çok teşekkür ederiz.