Yıkım, göç, ihanet ve acının beşiği: Tel Rıfat
Suriye’de olası yeni bir askeri harekat gündemdeyken, belki de kara operasyonunu en çok iple çeken toplum, Tel Rıfatlılar olabilir. Nitekim Şubat 2016’dan beri evlerine geri dönmeyi umut eden Tel Rıfatlılar için bölgenin YPG’den temizlenmesi hayati öneme sahiptir. Yerlerinden edilmiş Tel Rıfatlılar sadece YPG’nin Rusya desteği ile beraber arkadan saldırmasını değil, aynı zamanda YPG’nin öldürdüğü ÖSO askerlerinin cesetlerini Afrin sokaklarında kamyonun üzerinde gezdirmesini de unutmuyor.
Aslında Tel Rıfat’ın hikayesi, Suriye’de yaşanan çatışmanın da bir özeti niteliğindedir. Tel Rıfat ve komşusu Mare merkezli oluşan Liva el Tevhid ÖSO grubu, 2012 yılında Tel Rıfat üzerinden Halep şehir merkezine girmiş ve şehrin yarısı Suriyeli muhaliflerin kontrolüne geçmiştir. Ancak Rusya’nın 2015 yılında Suriye’ye müdahale etmesinin ardından, Suriye’deki savaşın seyri Esed rejimi lehine dönmüştür. Askeri dengedeki değişim açısından en önemli kırılmalardan biri Halep’in rejim güçlerince kontrol altına alınması olmuştur.
Halep şehir merkezinin 35 km kuzeyinde yer alan Tel Rıfat bölgesi, Azez’deki sınır kapısı ile Halep şehir merkezinin bağlantı noktasıydı. Ancak Rusya ve İran destekli rejim unsurları Halep şehrinin etrafında ilerledikten sonra, Tel Rıfat’ın güneyine yerleştiler. Suriyeli muhalifler ikmal hattını tekrar sağlamak için hazırlık yaparken, Rusya’nın hava desteği altında YPG unsurları batıdaki Afrin’den gelip Tel Rıfat’ı ele geçirdiler. Böylelikle Halep’teki savaş ile Türkiye sınırındaki Suriyeli muhalifler arasında YPG tamponu oluştu.
YPG’nin Tel Rıfat’a saldırması bölgedeki Suriyeli muhalifler için büyük bir şok etkisi yarattı. Nitekim Esed rejimi ile savaşmayı önceleyen Suriyeli muhalifler, Afrin’deki YPG’yi göz ardı etmiş ve YPG’ye karşı savaşmamışlardı. Ancak YPG bulduğu ilk fırsatta Esed rejimi ve Rusya ile işbirliği yaparak, Suriyelilere arkadan saldırmıştı. Devam eden süreçte, Halep şehir merkezine giden son ikmal hattı da Halep şehir merkezinde Şeyh Maksud mahallesindeki YPG unsurlarının rejim ve Rusya ile işbirliği yapıp muhaliflere saldırması ile kesilmiş oldu. Böylelikle Halep şehir merkezi abluka altına alındı. Kuşatma sonuç verdi ve rejim şehri kontrol etmeye başladı.
Halep’in muhaliflerce kaybedilmesi Suriye savaşında şüphesiz bir dönüm noktası oldu. Rusya’nın desteğiyle momentumun rejim lehine değiştiğinin de en önemli göstergesi haline geldi. Aynı zamanda o tarihe kadar Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısı 1.5 milyona dahi ulaşmamıştı. Halep’in muhaliflerce kaybedilmesinin ardından sayı 3,6 milyona kadar yükseldi.
YPG’nin Tel Rıfat’ı ele geçirmesi esnasında, bölgede yaşayan tüm sivil halk da kaçmak zorunda kalmıştır. Tel Rıfatlıların büyük çoğunluğu Azez şehrine kaçmış ve Türkiye sınırındaki Selame kampına yerleşmişlerdir. Kampın mevcut nüfusunun 150 bin olduğu değerlendirilmektedir. Tel Rıfat’ın kaybedildiğini kabul etmeyen Tel Rıfatlı gençler, YPG’ye karşı bir saldırı gerçekleştirmiş, fakat başarısız olmuştur. YPG ise öldürdüğü Tel Rıfatlı gençlerin naaşlarını toplamış, kamyona yükleyip Afrin şehir merkezinde davul zurna eşliğinde gezdirmiştir. Bugüne kadar YPG Tel Rıfatlıların evlerine geri dönmesine de izin vermemiştir.
YPG tarafından arkadan vurulmuş, evlerinden edinmiş olmak ile gençlerinin naaşlarına karşı vahşi bir saygısızlığa maruz kalmış olmak, Tel Rıfatlıları Suriyeliler arasında belki de en büyük YPG düşmanları kılmaktadır.
2016’dan bu yana altı yıl geçmesine rağmen, Tel Rıfatlılar Suriye’nin kuzeyinde farklı bölgelerdeki evlere yerleşmeyi reddetmiş ve Tel Rıfat’a en yakın olan Azez’de kalmayı tercih etmiştir. Tel Rıfat’ın terörden temizlenmesi için çok sayıda gösteri düzenleyen Tel Rıfatlılar, olası bir askeri harekatta en ön safta yer alacaklardır.
Hatta Mart 2022’de TSK’nın SMO ile beraber Tel Rıfat’a olası bir askeri harekatı gerçekleşmesi beklenirken, bazı Tel Rıfatlılar kamplardaki çadırlarını dahi sökmeye başlamışlardı. Evlerine geri dönmek ümidi ve hevesi ile alınan bu ani karar daha sonra büyük bir hayal kırıklığına dönüşse de, Tel Rıfatlılar ümitlerini korumuşlardır.
Suriye’de olası bir askeri harekat tekrar gündemde olmasından dolayı, Tel Rıfatlılar tekrar heyecanlanmıştır. Tel Rıfatlıların SMO’daki varlığı ve askeri harekat için olan heyecanları, olası bir askeri harekatı kolaylaştırıcı ve SMO’nun etki gücünü artırıcı bir unsur olması beklenebilir.
Mevcut statüko da Tel Rıfat’ta bulunan YPG unsurları, İran destekli Şii milisler, Rus askerleri ve Esed rejim unsurlarına karşı, Tel Rıfatlılar Türkiye’nin de desteği ile öncü bir görev üstlenebilirler. Tel Rıfat’ın terörden temizlenmesi sonrasında, Afrin, El-Bab, Cerablus, Tel Abyad ve Rasulayn’ın aksine, Tel Rıfat’ta çok büyük bir yıkımın olması öngörülmektedir. Nitekim YPG bölgeyi askeri alana çevirmiş, bölgedeki evleri kendi askeri ihtiyaçları doğrultusunda yıkmış ve SMO’ya karşı olan altı yıllık çatışmalarda, bölge tahrip olmuştur. Aynı zamanda TSK’nın YPG’nin sızma ve saldırma girişimlerini engellemek üzere gerçekleştirdiği bombardımanlar da zamanla bölgedeki yıkımı artırdığı düşünülmektedir.
Tel Rıfat’taki yıkım altı yıldır devam eden çatışma dinamiği ve altı yıl önce gerçekleşen Rus hava saldırılarına da dayanmaktadır. Nitekim uydu görüntüleri ve YPG’nin yayınladığı propaganda içerikleri ciddi bir yıkıma işaret etmektedir. Bölgenin terörden temizlenmesi sonrasında, bölgenin yeniden imarı ön plana çıkacaktır.