Suriyeli Sığınmacıların Türkiye’den Geri Dönüşleri
16 Kasım 2022

Türk kamuoyunun özellikle son dönemde tartıştığı konuların en başlarında düzensiz göç ve özellikle de Suriyeli sığınmacıların geldiği bir gerçek. Beyoğlu/Taksim’de gerçekleştirilen terör saldırısındaki failin Suriye üzerinden ülkeye giriş yapması da düzensiz göçün güvenlik sektörü üzerindeki etkileri tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre 3 Kasım 2022 itibariyle Türkiye’de kayıtlı Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyelilerin sayısı, 3.603.724.

Geçtiğimiz yıla göre yaklaşık 134 bin Suriyelinin bu kapsam dışında çıktığı görülüyor. Geçici Koruma kapsamına dışına çıkması için söz konusu Suriyelinin vefat etmesi, vatandaş olması ya da Suriye veya başka bir ülkeye çıkış yapması gerekiyor. Söz konusu Suriyeli sayısında 2018 ila 2019 yılları arası dışında bir de 2022 yılında kapsam içerisindeki Suriyeli sayısının düştüğü görülüyor. 2018 ve 2019 yılları göz önüne alındığında Türkiye’nin ZDH ve BPH bölgelerine yönelik askeri harekatının geri dönüşlerde etkili olduğu ifade edilebilir. Nitekim Türkiye Göç ve İnsan Hareketlilikleri Yıllık Raporu 2021’de aylık ortalama 4 ila 5 bin arasında kişinin Suriye’ye geri döndüğü ifade edilmektedir. Bu sayı yıllık ortalamaya vurulduğunda 50 ila 60 bin arasında bir rakama tekabül etmektedir.

Türkiye Göç ve İnsan Hareketlilikleri Yıllık Raporu 2021’de tespit edilen aylık 4 ila 5 bin sayısının 2022’de bir miktar daha arttığı ifade edilmektedir. Saha kaynaklarına göre, haftada ile 1.000 ila 1.500 Suriyeli ülkesine geri dönüş yapmaktadır. 2022 yılında Ağustos ayının sonuna kadar toplam sayının ise 40.465 yabancı olduğu belirtilmiştir. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Fırat Kalkanı Harekatı’ndan bu yana ülkesine geri dönen Suriyeli sayısının 526. 932 olduğunu ilan etmiştir. Söz konusu sayıda, son dönemde bir artış gözlemlenmiştir. Söz konusu durumun arkasında Türkiye’de artan hayat pahalılığı ve ırkçı saldırıların olduğu saha kaynaklarınca da ifade edilmektedir.

Göç İdaresi’nin verilerine göre, yakalanan düzensiz göçmen sayısı pandemi sonrasında yeniden bir artış gösterme eğilimine girmiştir. 3 Kasım 2022 itibariyle yakalanan düzensiz göçmen sayısı 242.505’e ulaşmıştır. Bu sayı, rekor kırılan 2019 yılına en yakın sayı olarak kayıtlara geçmeye yakındır. Nitekim 2018 yılında ulaşılan sayı 268.003’tür.

Söz konusu Göç İdaresi Başkanlığı’na verisine karşın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kaynaklık ettiği ve Turkish Migration Watch’da yer alan bir grafiğe göre, yakalanan göçmen sayıları 2021 yılından itibaren dramatik bir düşüşe geçmiştir.


Kaynak: Turkish Migration Watch/Ramazan Ünsal

2021 yılındaki Ağustos ayı verileri 10.912 iken Eylül ayında sayı 473’e arından 228, 164 ve 114’e kadar düşmüştür. 2022 yılında da azalış devam etmiştir. Bu veriler ışığında, TSK’nın sınır bölgelerinde büyük başarı elde ettiği ve kara sınırlarından kaynaklanan düzensiz göçün büyük ölçüde sınırlandırıldığı iddia edilebilir. Bu veriler ışığında Suriye’den kaynaklanan göç hareketinin son dönemde büyük bir gerileme yaşadığı da söylenebilir.

Suriye’ye Deport ve Geri Dönüş

Suriye’ye geri dönüş bağlamında diğer önemli bir veri kaynağı da Suriye tarafındaki sınır kapıların düzenli aylık olarak açıkladıkları rakamlardır. Bu bağlamda İdlib bölgesindeki Bab el Hava sınır kapısı, FKH bölgesindeki Azez’e çıkan Bab el Selame sınır kapısı ve Tel Abyad’ta olan Maaber Tel Abyad öne çıkmaktadır. Suriye’ye geri dönüş için kullanılması mümkün diğer Hamam, Çobanbey ve Cerablus sınır kapıları resmi hesapları üzerinden Suriye’ye geri dönüş hakkında bilgi paylaşmamaktadır. Ancak en çok kullanılan üç kapı olan Bab el Hava, Bab el Selame ve Maaber Tel Abyad’ın sağladığı rakamlar, Suriye’ye geri dönüş için önemli bir veri sağlamaktadır.

*Mayıs 2022 için Maaber Tel Abyad verisi bulunmamaktadır.

Suriye’deki sınır kapıların geri dönüş rakamları ele alındığında Hamam, Çobanbey, Cerablus ve Rasulayn kapıların resmi verileri olmasa da, en çok kullanılan Bab el Hava, Bab el Selame ve Maaber Tel Abyad kapılardan son bir senede toplam 43,491 Suriyelinin Suriye’ye geri dönüşü belgelenmiştir. Aşağıdaki grafik detaylarında görülebileceği üzere geri dönüşlerde günümüze doğru artış gösteren bir grafik mevcuttur. Bu durum ise Türkiye’den Suriye’ye geri dönüşlerin hızlandığına işaret etmektedir.

Ele alınan Bab el Selame, Bab el Hava ve Maaber Tel Abyad sınır kapılarından toplam 43,491 Suriyeli Suriye’ye geri dönmüştür. Söz konusu geri dönüşlerin büyük bir kısmı gönüllü geri dönüş kapsamında olsa da, aralarında Türkiye’de suç işlediği veya Türkiye’de bulunma hakkı olmadığı için Suriye’ye deport edilen kişiler de bulunmaktadır. Bu bağlamda fiilen HTŞ’nin kontrolünde olan Bab el Hava sınır kapısının açıkladığı resmi rakamlarda ‘deport’ kelimesini kullanması dikkat çekmektedir. Bu ifadenin HTŞ’nin bir propagandası mı olduğu veya Suriye’ye gönüllü geri dönüşlerin güvenli bölgelere yönelik olup, deport edilenlerin Bab el Hava üzerinden mi olduğu noktası bir belirsizlik bulunmaktadır. Ancak eğer gönüllü geri dönüş güvenli bölgelere ve Bab el Hava üzerinden sadece ve sadece deport işlemi yapılıyorsa, geçtiğimiz bir yıl içerisinde toplamında 18,557 Suriyeli Türkiye’den Suriye’ye deport edildiği varsayımı çıkmaktadır. Gönüllü geri dönüş ise, resmi rakam paylaşmayan diğer kapılar sayılmazsa, son bir sene içerisinde 24,934 seviyesinde seyrettiği görülmektedir.

Ürdün ve Lübnan Örnekleri ile Türkiye Kıyaslaması

Resmi rakamlara göre Türkiye’de 3.603.724 Suriyeli sığınmacı bulunuyorken, Suriye’nin batı ve güney komşusu Ürdün ile Lübnan’da da ciddi bir Suriyeli sığınmacı nüfusu bulunmaktadır. Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan “Lübnan ve Ürdün’de Geri Dön(e)meyen Suriyeli Mültecilerin Durumu” isimli rapor Lübnan ve Ürdün’deki Suriyeli sığınmacı nüfusunu ele almaktadır. Raporda, BM rakamlarına göre iki ülkede toplamında 1,5 milyon Suriyeli sığınmacı yaşadığı belirtilse de, Lübnan’ın Mayıs 2015’te Suriyeli sığınmacıların kayıt işlemlerini durdurması sebebiyle kayıtsız Suriyeliler ve Ürdün’de yaşayan kayıt dışı Suriyeli sığınmacılar ile gerçek rakamın 2,9 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Lübnan’ın toplam nüfusu içerisinde Suriyeli ve Filistinli sığınmacılar ile nüfusun %29’u ve Ürdün’de ise tüm sığınmacıların %37,3’e tekabül ettiği ortaya konulmaktadır.

Hazırlanan raporda, Lübnan ve Ürdün’ün 2018’in sonunda Esed rejimi ile ilişkileri normalleşme ve Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için bir ortak mekanizma kurulma süreçleri aktarılmaktadır. İlişkilerin düzelmesi ve uzlaşılan anlaşma sonrasında Suriye’ye geri dönüşün hızlanmadığını, tam aksine yavaşladığı ortaya konulmaktadır. Suriye’ye geri dönüş bağlamında BM verileri esas alındığında, 2019’dan bu yana Suriye’ye Lübnan’dan 39,294 ve Ürdün’den 40.764 Suriyeli sığınmacı geri dönmüştür. Toplamda 80.058 kişi ülkesine geri dönerken, 2019 yılı hesaplanmadığında toplam rakam 27.921’e düşmektedir. Nispeten 2019 yılındaki yüksek geri dönüşün ardından, Suriye’ye geri dönüş rakamları 2019 öncesi dönemin bile altındadır. Nitekim 2016 ile 2019 yılları arasında Lübnan ve Ürdün’den toplam 54.043 sığınmacı Suriye’ye geri dönmüştür.

*2022 verileri Ocak-Ağustos aylarını kapsamaktadır.

Lübnan ve Ürdün’deki Suriyeli sığınmacıların toplam nüfusu Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılardan 800 bin az olmasına rağmen, 2022 yılının ilk sekiz ayında üç buçuk kat daha fazla Suriye’ye geri dönüş olmuştur. Cerablus, Çobanbey, Hamam ve Rasulayn sınır kapıların sayılmamasına rağmen farkın bu denli yüksek olması dikkat çekmektedir. Nitekim Ocak-Ağustos 2022 döneminde Bab el Selame, Bab el Hava ve Maarab Tel Abyad üzerinden 27.252 Suriyeli ülkesine geri dönerken, Ürdün ve Lübnan’dan sadece 8.004 Suriyelinin geri döndüğü görülmüştür.

Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan raporda da dikkat çekildiği üzere, Esed rejiminin arzuladığı diplomatik ve siyasi kazanımları elde etmesi sonrasında Suriyeli sığınmacıların geri dönüş mekanizmasını askıya alması ve geri dönen Suriyelilerin işkence, ölüm, tecavüz ve zorunlu silahaltına alma ile karşı karşıya kalması geri dönüşü yavaşlatmıştır.

Ancak yukarıda görüldüğü üzere, Türkiye’nin uyguladığı geri dönüş modelinde Suriyeli sığınmacılar Esed rejimi tarafından kontrol edilen bölgelere değil, Suriye Geçici Hükümeti tarafından kontrol edilen bölgelere ve İdlib’e geri dönmektedir. Geri dönenlerin işkence, ölüm, tecavüz ve zorunlu silahaltına alma gibi insan hakları ihlallerine maruz kalmamaları geri dönüş dinamiğinin artarak devam etmesini sağlamaktadır. Ürdün ile Lübnan’ın uyguladığı geri dönüş modeli ile kıyaslandığında Türkiye’nin daha başarılı olduğu görülmektedir.