Deyr ez-Zor’un en büyük ikinci aşireti olan Haseke, Halep ve Rakka’da da mensupları bulunan Bakara Aşireti’nin aynı zamanda Irak ve Türkiye’de de üyeleri bulunmaktadır.
Büyük bir aşiretler birliği olan Bakara’nın net nüfusu bilinmemekle birlikte en az 500 bin mensubu olduğu tahmin edilmektedir. Bu büyük nüfusun içerisinde birliği oluşturan çok sayıda orta ölçekli aşiret bulunmaktadır.
Bakara aşireti birliğini oluşturan aşiretler şu şekilde sıralanabilir: Ebu Badran, Ebu Arab, Hamad Abed, Elayaan, Ebu Mayş, Ebu Musab, el Halamiyye, el-Meşhur, Abiydaat, Elbu Sultan, Ma’ra, Ebu Şelhuum.
Aşiretin önde gelen liderlerinden Şeyh Navaf el-Beşir iç savaşın ilk yıllarında muhalif pozisyon ve söylemi ile rejim karşıtı konumda olsa da ilerleyen dönemde İran’ın aracılığıyla rejim ile uzlaşmıştır. Bu uzlaşı anlaşması Beşir’in İran tarafından etki altına alınmasına ve Deyr ez-Zor’da İran’ın siyasi ajandası doğrultusunda hareket etmesine yol açmıştır.
Sünni Arap nüfustan müteşekkil olan aşiret, az sayıda Şii Arap da barındırmaktadır. Şecere olarak atalarını Ehli Beyt’e dayandıran aşiretin köklerini İran, bölgede Şii inancının yayılması için bir zemin olarak kullanmıştır.
Bakara aşiretinin yoğun olarak yaşadığı Deyr ez-Zor kasaba ve köyleri 1980’den sonra önce Cemil Esed’in daha sonra da İran ve İran yanlısı unsurların çabalarıyla düşük seviyede de olsa Şiileşme temayülüne şahit olmuştur. Bölgede Hüseyniyeler dahi kurulmuştur.
Aşiretin rejim yanlısı tutumu ve Şii azınlığı savaş döneminde rejim yanlısı milis gücü Liva el-Bakır’ın ortaya çıkmasıyla somutlaşmıştır.
Üyelerinin ekseriyeti tarım ile geçimini sürdürmektedir. Aynı zamanda çok sayıda tüccar ve siyasi de yetiştiren aşiretin, bölgedeki siyasi etkisi Fransız ve Türk idarelerine kadar dayanan bir maziye sahiptir.