Analiz-Haber / Suriye Gündemi
Geçtiğimiz 7 Haziran’da Esed rejimi Mellah çiftliklerinden ilerleyerek muhalif bölgelere ulaşan Kastello yolunu atış menziline almış ve Halep’i fiili olarak kuşatma altına almıştı. 28 Temmuz’daysa rejime bağlı güçler kuzeyden Mellah çiftlikleri, güneyden Liyramun, Halidiye ve Beni Zeyd yönlü ilerleyişiyle Kastello yoluna ulaştı ve Halep fiziksel olarak da kuşatma altına alınmış oldu. Şeyh Maksud mahallesinde YPG unsurlarının aktif biçimde destek verdiği kuşatma hamlesinde, YPG güçleri Beni Zeyd yönündeki Eşrefiye mahallesi ve Şeyh Maksud’un Kastello’ya bakan Gençlik Kompleksi binalarının olduğu bölgeyi muhaliflerden aldı. Böylece 2012 yılında Halep’in merkezindeki muhalif bölgeler ilk kez fiziksel olarak kuşatma altına alınmış oldu. Kuşatma altındaki muhalif bölgede 300 ila 400 bin sivilin bulunduğu tahmin ediliyor.
Rejimin bu hamlesine karşı muhalif gruplar uzun süre Mellah-Handerat yönlü direnmeye çalıştıysa da, Rus hava bombardımanı ve topçu atışlarıyla bölgeyi stratejik olarak atış menziline alan rejime bağlı güçler, muhaliflerin saldırıları püskürtmesini imkansızlaştırdı. Bölgedeki YPG güçlerinin rejimle işbirliği yapmasıysa, muhalifleri bütünüyle çaresiz bıraktı. Rejimin Mellah-Handerat yönünden Kastello’ya yönelik yoğun saldırıları yaklaşık Nisan ayından beri sürüyordu. Bölgedeki muhaliflerin kontrolündeki Hareytan, Kefer Hamra ve Anedan da, bu saldırılardan en çok etkilenen bölgelerin başında geliyordu.
Fetih Ordusu’ndan yeni strateji
Rejim ve Rusya’nın Halep’e yönelik kuşatma hamlesini ön gören Fetih Ordusu, Nisan ayından itibaren Halep’in güneyinden yeni bir ilerleyişe başladı. Tel İys yönlü başlattıkları saldırıları daha sonra Han Toman çevresinde yoğunlaştıran Fetih Ordusu’na bağlı gruplar, özellikle bu bölgedeki hatlarını genişletmeye devam etti. Stratejik Karassi köyünün alınmasının ardından bir dönem Lazkiye’ye odaklanan Fetih Ordusu’nun, bir süre sonra Tel İys’e paralel el-Hadir’e saldırabileceği tahmin ediliyordu. İran ve Şii milisler bölgede yeni hendek ve savunma hatları oluşturmaya başlarken, söz konusu hazırlıklar uydu görüntülerine de yansıdı. Buna karşın Fetih Ordusu sürpriz bir saldırıyla el-Hikme okulu ve el-Amiriye’den çift yönlü saldırıya geçti.
Fetih Ordusu’nun uzun süredir bu saldırıya hazırlandığı ve Halep’teki gruplarla koordinasyon kurmaya çalıştığı bir süredir konuşuluyordu. Fetih Halep koalisyonuna bağlı Halep merkezdeki çok sayıda grubun Kastello hattında ısrar etmesi sebebiyle bu strateji uygulamaya konulamamıştı. Ancak Kastello yolunun rejime bağlı güçlerce ele geçirilmesinin ardından bu stratejinin –mecburen- kabul edildiği anlaşılıyor.
Halep’te 2012’den bu yana rejimle muhalifler arasında yaşanan çatışmalarda özellikle şehir merkezinde yıllardır donmuş olan geniş ve uzun hatlar, bölgedeki ilerlemeyi karşılıklı neredeyse imkansız hale getirmişti. Halep’in içerisinden muhaliflerin ilerlemesinin neredeyse imkansız olduğu bir durumda, rejim 2014’ten sonra Şeyh Neccar yönünden ilerlemeye başlayarak yavaş yavaş muhalifleri kuzeyden kuşatmaya başladı. O dönemlerde rejim Halep Cezaevindeki muhaliflerin kuşatmasını kırarak önemli bir moral zafer kazanırken, bölgedeki mevzilerini gitgide güçlendirdi. 2015 yılında Başköy’e kadar ulaşan rejimin ilerleyişi, muhaliflerce durduruldu. Bu bölgede rejim 1 yıl boyunca ilerleme kaydedemezken, Rus müdahalesinin ardından İran ve yabancı Şii milislerin karadan saldırısıyla Başköy’den Nubl Zehra yönüne güçlü bir biçimde yüklendi. Bu dönemde Nubl-Zehra’ya ulaşan Şii milisler, muhaliflerin Azez koridoruyla bağlantısını kopardı. Bunun ardından Kastello yönlü rejim ilerleyişi daha da kolaylaştı ve kuşatma tamamlanabildi.
Uzun zamandır rejimin bu ilerleyişine karşı duramayan Halepli muhalifler, İdlib merkezli Fetih Ordusu’nun bazı tekliflerini geri çevirmişti. Muhalifler arasında bölgecilik ve hizipçilik sebebiyle rejim ilerleyişine karşı koyacak güçlü bir koalisyon kurulamazken, Halep’in kuşatılması, muhalif grupları mecburen ortak bir stratejide buluşmaya zorladı.
Büyük Halep Savaşı
Fetih Ordusu’nun liderlik ettiği “Melhameti Halebi Kebira – Büyük Halep Savaşı” operasyonu, 31 Temmuz’da start aldı ve Şam Fetih Cephesi(eski el-Nusra Cephesi)’nin el-Hikme okuluna yönelik düzenlediği 2 bomba yüklü araç saldırısıyla başladı. Oldukça geniş bir alanda başlatılan saldırıyla Fetih Ordusu’nun yanı sıra Özgür Suriye Ordusu bileşenleri, Doğu Türkistan İslam Partisi, Ensaruddin Cephesi, Feylak el-Şam, Ceyş’ul Mucahidin gibi pek çok grup katıldı.
El-Hikme okulundan başlatılan saldırıyla ilerlemeye başlayan muhalifler, el-Nasr(1070 Apartman Projesi) bölgesine kadar ulaştı ve Batı Halep’teki Hamdaniye bölgesinin hemen bitişiğindeki bu bölgeyi ele geçirdi. Saldırının ilk gününde Tel Muta, Tel Uhud tepelerini alınmasıyla Halep Topçu Okulu’nun hemen güneyindeki Maşrufe köyüne yaklaşıldı. Aynı anda el-Vadihi yönündeki el-Amireye köyüne giren muhalifler, bölgedeki Tel Kura tepesini de ele geçirerek el-Huveyz’e yaklaştı. İlk gün önemli ilerlemeler sağlayan Fetih Ordusu mevzilerine yönelik gece saatlerinde Rus ve rejim uçakları hava saldırıları düzenlemeye başladı ve karşı saldırılarla muhalifleri ilerledikleri noktalardan çıkarmaya çalıştı. Buna karşın muhalifler mevzilerini tutmayı başardı ve karşı taarruzları durdurdu.
Taarruzun ikinci gününde Fetih Ordusu el-Meşrufe köyüne saldırırken bölgedeki mevzileri ele geçirdi ve stratejik Halep Topçu Okulu’nu güneyden de kuşatmış oldu. Batı Halep’e giden rejim ikmal yolları el-Hikme okulu ve 1070 Apartman Projesi yönünde muhaliflerin ilerlemesiyle kesilirken, bölgedeki rejim hattı muhaliflerce atış menziline alındı.
Yine taarruzun ikinci günü Fetih Ordusu Halep Su Arıtma Tesisi’nin güneyindeki Mahrukat tepesindeki rejim pozisyonlarına saldırarak ele geçirdi ve arıtma tesislerine yaklaştı. Aynı anda muhalifler el-Vadihi’ye de yaklaşırken, rejimin bölgedeki mevzileri baskı altına alıntı. Rejim güçleriyle el-Meşrufe köyü yönünde karşı saldırılarla muhaliflerin ilerleyişini durdurmaya çalıştı. Halep şehir merkezinde ise halk yaktıkları lastiklerle Fetih Ordusu’nun taarruzuna destek olmaya çalışırken, gök yüzüne yükselen yoğun duman nedeniyle uçakların görüşü oldukça kısıtlandı ve Rusya ve rejim uçakları bölgede hava saldırıları düzenlemekte oldukça zorlandı.
Muhaliflerin el-Vadihi ve Halep Topçu Okulu-Ramuse yönlü saldırısıyla Halep içerisindeki kuşatmayı kırmaya yönelik girişimi, ikinci günün sonunda ciddi ilerleme kaydederek kuşatmayı kırmaya oldukça yaklaştı. Hali hazırda muhaliflerin Halep Topçu Okulu’nun çevresine ulaştığı ve okulu top atışıyla vurmaya başladığı haberleri geliyor. Aynı zamanda Halep içerisinde kalan muhalif grupların da, Fetih Ordusu’na Ramuse yönünden rejim hatlarına saldırarak destek vermeye çalıştığı görülüyor.
Muhtemel senaryolar ve taarruzun sonuçları
Özellikle Fetih Ordusu’na bağlı liderlerin yaptığı açıklamalara göre Halep’in güneyinde başlatılan saldırıyla yalnızca kuşatmanın kırılmasının değil, Halep’in bütünüyle ele geçirilmesinin hedeflendiği iddia ediliyor. Halep’in batısındaki Hamdaniye’ye yaklaşan muhaliflerin, Ramuse yönünde kuşatmayı kırmasıyla batı Halep’teki rejim bölgesini kuşatmaya alabileceği düşünülüyor. Güney kuşatmanın yarılmasıyla el-Mellah çiftliklerinden Kastello’ya tekrar yükleneceği ileri sürülen muhaliflerin, batı Halep’teki rejim bölgesini kuşatmak istediği anlaşılıyor.
Mevcut saldırının çapı göz önünde bulundurulduğunda, Fetih Ordusu’nun momentumunu sürdürmesi halinde 1-2 haftalık bir saldırının ardından kuşatmayı kırabileceği düşünülüyor. Halep’teki en önemli ve en büyük rejim üslerinden biri olan topçu okulunun ele geçirilmesi, her şeye rağmen zor. Buna karşın daha çok kuzey yönlü tahkim edilmiş rejim mevzilerinin aksine, muhaliflerin güneyden ilerleyişi, rejim hatlarını yarmak için bir şans oluşturuyor.
Muhaliflerin kuşatmayı yardıktan sonra saldırılarına devam edip etmeyecekleri henüz netleşmiş değil. Buna karşın Fetih Ordusu’nun bu noktada kararlı olduğu anlaşılıyor. Uzun süredir İdlib merkezli yapılanan Fetih Ordusu, Halep’te nüfuz kurmakta zorlanıyordu. Ancak bu saldırının başarılı olması halinde Halep’te Fetih Ordusu’nun etkinliğini oldukça artıracağı ön görülüyor. Bunun başarılması halinde yapının Halep’in, hiç değilse batı Halep’i bütünüyle ele geçirmek isteyebileceği düşünülüyor. Ancak böylesi bir hamlenin, en azından 1 aydan fazla süreceği ön görülebilir. Zira oldukça geniş ve büyük bir alanı kapsayan batı Halep’te rejimin oldukça büyük bir ordusu bulunuyor. Aynı zamanda bölgede büyük bir nüfus yaşıyor.
Muhaliflerin Halep’te kuşatmayı kırıp rejimi batı Halep’ten çıkarmaları halindeyse, Suriye iç savaşının seyrinin bütünüyle değişme ihtimali bulunuyor. Böylesi bir gelişmenin ABD ve Rusya arasında yürütülen ve muhalifleri Esed’le anlaşmaya zorlayan insiyatifi oldukça zayıflatacağı ve rejimin tekrar çöküşün eşiğine getireceği düşünülüyor. Bu hamlenin Suriye’nin güneyinde rejimle anlaşacağı iddiaları ortaya atılan ve bir yılı aşkın bir süredir rejime karşı taarruz düzenlemeyen ABD destekli Güney Cephesi’nin de parçalanmasına yol açacağı ön görülüyor. Bu durumda Suriye iç savaşı yeni bir ivmeyle farklı bir evreye geçme potansiyeline sahip. Önümüzdeki haftalar, Fetih Ordusu ve İdlib-Halep merkezli muhaliflerin Halep’teki ilerleyişine göre bu resmi daha da netleştirecek.