Analiz-Haber / Suriye Gündemi
Geçtiğimiz yıl Mart ayında Suriyeli İslamcı gruplar ve El Kaide’nin Suriye kolu el-Nusra Cephesi tarafından İdlib şehrinin rejimden alınması için kurulan operasyon odası ‘Fetih Ordusu’, başarılı bir biçimde şehri ele geçirmesinin ardından yoluna devam etti. İdlib il sınırları içerisindeki batıya uzanan Eriha, Cisr el-Şuğur hattına doğru ilerlemeye başlayan Fetih Ordusu, Suriyeli muhaliflerin uzun süredir rejime karşı büyük ilerlemeler kaydedebilen başarılı bir koalisyonu olarak ön plana çıktı. Oldukça güçlü bir hat olan Cisr eş-Şuğur-Eriha-İdlib bölgesini yaklaşık 3 ayda bütünüyle ele geçiren koalisyon, Sahl el-Gab’ta Curin’e kadar yaklaşmayı başardı.
İdlib sınırları içerisinde, Keferya-Fua hariç rejim unsurlarını bütünüyle çıkaran Fetih Ordusu güçleri, Yaz sonunda Hama’ya yönelik geniş çaplı bir operasyon hazırlığına başladı. Yaklaşık 20 bin savaşçının toplandığının ileri sürüldüğü bu operasyonda Hama şehrine kadar ulaşılmasının planlandığı iddia edilmişti. Ancak koalisyon içerisindeki Cund el-Aksa ve Feylak el-Şam gibi gruplar arasında başlayan kriz, zaman içerisinde ayrılıkların yaşanmasına yol açtı. Ahrar el-Şam’ın da IŞİD yanlısı olmakla suçladığı Cund el-Aksa, Fetih Ordusu’ndan ayrıldığını duyurdu. Bu gelişmeden kısa bir süre sonra, Feylak el-Şam da Fetih Ordusu’ndan ayrılarak kuzey Halep’te IŞİD’le savaşacağını ilan etti. Fetih Ordusu’nun dağılmasıyla aynı döneme denk gelen Rus müdahalesi, muhaliflerin belli oranda rejim karşısında gerilemesine yol açtı.
Özellikle Eylül sonunda başlayan Rus müdahalesiyle birlikte güney Halep’te muhaliflere karşı ilerlemeye başlayan rejime bağlı güçler, başta İran olmak üzere bölgeye konuşlandırılan yabancı Şii milis güçlerle yakaladığı momentumu sürdürerek M-5 karayolu yakınlarındaki el-Hadir ve Tel İys’e kadar ulaşmayı başardı. Bu bölgede karayolunu ele geçirmeye çalışan rejime bağlı güçler, karayolu hattı boyunca muhalifler tarafından durduruldu. Uzun süre bu hatta stabilize olan cephede zaman zaman çatışmalar yenilendi.
Bu dönemde kuzey Halep’e yönelen rejim yanlısı güçler Başköy-Rityan’dan taarruza geçerek Nubl-Zehra’daki muhalif kuşatmasını kırarak, muhaliflerin Azez’le bağlantısını kopardı. Bundan kısa bir süre sonra gelen ateşkes anlaşmasıyla birlikte bölgedeki cephelerde taraflar hatlarını korudu. Ateşkes anlaşması sık sık ihlal edilirken, taraflar arasında Halep’te çatışmalar yaşanmaya devam etti. Bu dönemde el-Nusra Cephesi ve Ahrar el-Şam liderliğinde muhalifler güney Halep’te bir kaç taarruz düzenlerken, stratejik Tel İys bölgesini rejimden almayı başardılar. Buna karşın Han Toman ve Zeytun arasında muhaliflerin saldırıları İranlı ve yabancı Şii milislerce püskürtüldü.
Bu gelişmelerin yaşandığı bir sırada rejime bağlı güçler Halep şehir merkezine yönelik karadan ve havadan yoğun bir bombardıman başlatırken, yüzlerce sivil yaşamını yitirdi. Büyük oranda yürürlükten kalkan ateşkesin yeniden görüşüldüğü ve yeniden tesis edilmek istendiği Cenevre görüşmeleri sırasında rejimin Halep’e yönelik bu saldırısı, muhalif gruplar arasında tepkilerin artmasına yol açtı. Uluslararası çabalar ve diplomatik görüşmelere güveni azalan muhalifler, yeniden el-Nusra Cephesi’yle Fetih Ordusu’nu canlandırmaya karar verdi.
El-Nusra Cephesi, Ahrar el-Şam, Ecnad el-Şam ve Feylak el-Şam’ın yer aldığı Fetih Ordusu’na, Suriye’de rejime karşı muhaliflerin safında savaşan Türkistan İslam Partisi‘nin de dışarıdan destek vereceğini açıklandı. Daha önce Fetih Ordusu’nda yer alan Cund el-Aksa’nınsa, yeni oluşumda yer almayacağı belirtildi. İdlib’te önemli başarılara imza atan koalisyon, yeni hedef olarak güney Halep’e yöneleceğini duyurdu. Kısa bir süre sonra 5 Mayıs’ta yeniden hayata geçen Fetih Ordusu güney Halep ilk operasyonuna başladı. Cund el-Aksa Fetih Ordusu’na katılmadığı halde bu operasyona destek verdi.
Güney Halep’te özellikle İran ve yabancı Şii milislerin uzun süredir yığınak yaptığı ve güçlü mevziler oluşturduğu Halidiye köyü ve Han Toman’a saldıran Fetih Ordusu, yaklaşık 1 gün süren çatışmaların ardından Halidiye köyü ve Han Toman’ı bütünüyle ele geçirdiğini duyurdu. Halep’in hemen güneyinde, M-5 karayolunun doğusunda yer alan bu bölge, oldukça stratejik bir öneme sahip. Çevredeki muhaliflerin kontrolündeki bölgelere nazaran daha yüksek bir pozisyona sahip olan Han Toman, ele geçirilmesi güç mevzilere sahip. Bu anlamda muhaliflerin bölgeyi ele geçirmesi, rejime bağlı güçler için büyük bir kayıp anlamına geliyor.
Fetih Ordusu’nun yeniden hayata geçtiği bu günlerde böylesine önemli bir ilerleme sağlaması, Suriyeli muhalifler arasında koalisyonun gücünü ve prestijini oldukça artırıyor. Daha önce İdlib’teki başarılarıyla ön plana çıkan Fetih Ordusu’nun güney Halep’te ilerleyişini sürdürerek rejimi bölgeden çıkarması halinde Suriyeli muhalifler arasında popülerliğini daha da artıracağı düşünülebilir.
Rejim yanlısı güçlere karşı el-Nusra’nın da içinde yer aldığı koalisyonun başarılı ilerleyişi ise, muhaliflerin başta ABD olmak üzere özellikle uluslararası güçlere olan güvenini daha da azaltacağa benziyor. Özellikle Obama yönetiminin Rusya’ya karşı taviz veren bir görüntü çizdiği Cenevre görüşmelerinin üzerine Fetih Ordusu’nun sahada başarılı operasyonlar gerçekleştirmesi, Suriyeli muhalifleri uluslararası güçlerden ve diplomatik yollardan daha da uzaklaştıracak bir etken olarak ön plana çıkıyor. Önümüzdeki günlerde Fetih Ordusu’nun yeniden hayata geçmesiyle birlikte bu yaz güney Halep’te sıcak günlerin yaşanması bekleniyor.