Fırat’ın Gazabı Operasyonu
15 Kasım 2016

Analiz-Haber / Suriye Gündemi

2016 yılının Ekim ayının ortalarında, IŞİD’in Irak’taki ana merkezi Musul’a yönelik başlatılan operasyonun ardından, örgütün Suriye’de kontrolünde bulunan en büyük yerleşim yeri, Rakka’ya doğru da bir başka saldırının hazırlıklarına başlandı. ABD’li yetkililerin özellikle önemli bir insiyatif alarak alt yapısını oluşturmaya çalıştığı bu yeni operasyonda, bölgede bir süredir beraber çalıştıkları YPG-SDG örgütü muhatap alındı. Bu çerçevede 6 Kasım 2016 tarihinde “Fırat’ın Gazabı Operasyonu”, YPG-SDG’nin kontrolünde bulunan ve Rakka’nın kuzeyinde yer alan Ayn el-İsa’da duyuruldu.

Daha önce geçtiğimiz Mayıs ayında bölgede ABD ve koalisyon hava güçlerinin desteklediği ve karada YPG-SDG güçlerinin ilerlediği benzer bir taarruz başlatılmış, ancak bu taarruz, IŞİD’in güçlü direnişi ve YPG-SDG’nin isteksizliği sebebiyle kısa sürede durdurulmuştu. Bu saldırıda kullanılan kuvvetler kısa sürede Fırat’ın batısına geçirilerek Menbic’e sevk edildi ve uzun süreli çatışmaların ardından Fırat’ın batısındaki bu bölge ele geçirildi.

 

Operasyonun Başlaması ve Seyri

Daha önce 2015 Haziran ayında, Rakka’nın kuzeyindeki Şeyh İsa’ya kadar olan bölgeyi ele geçiren YPG-SDG güçleri, zaman içerisinde bu alanda hakimiyetini pekiştirdi. IŞİD’in çeşitli karşı saldırı ve sızma operasyonlarına rağmen burada tutunmayı başaran YPG-SDG, daha sonra Rakka yönelik bazı ilerleme teşebbüslerinde bulundu.

6 Kasım 2016 tarihinde, SDG genel komutanlığı adına Cihan Şeyh Ahmed’in yaptığı açıklamayla, “Rakka şehrini” ele geçirmeye yönelik operasyonun başlatıldığını duyurdu. ABD’li yetkililerin de destek açıklaması yaptığı operasyonun ilk gününde, IŞİD’den 6 küçük köy, YPG-SDG güçlerince ele geçirildi. Aynı gün IŞİD, ilerleyen YPG-SDG güçlerini durdurmak/yavaşlatmak amacıyla 4 bomba yüklü araç gönderdi.


6 Kasım 2016’da SDG Genel Komutanlığı’nca yapılan Fırat’ın Gazabı Operasyonu duyurusu

İlk üç günde 11 civarında köyü ele geçiren YPG-SDG, operasyon ilk haftasına girmeden stratejik el-Hisbe köyüne kadar ulaştı. Burayı alan YPG-SDG’nin ilerleyişi, IŞİD’in ilk savunma hatlarını kırmayı başardı. Daha sonra Tel el-Samn’a kadar ulan YPG-SDG, çevredeki köy ve mezralara yöneldi.

Operasyonun ilk haftası tamamlandığında YPG-SDG tarafından yapılan açıklamaya göre 50 km2’lik alan IŞİD’den alındı. Bunun içerisinde 30’dan fazla köy ve mezra yer alırken, bölgedeki bazı tepeler, YPG-SDG’nin kontrolüne girdi. Açıklamada ayrıca operasyonun ilk aşamasının bu ilerlemelerle tamamlandığı bildirildi.

 

Operasyonun Geleceği

IŞİD’in çok yönlü baskı altında olduğu ve çok sayıda farklı cephede çok sayıda farklı aktöre karşı savaşmak zorunda olduğu bir dönemde, YPG-SDG’nin başarı şansı daha yüksek. Buna karşın Rakka’nın IŞİD için önemi göz önünde bulundurulduğunda, örgütün burayı kolay kolay bırakmayacağı tahmin ediliyor.

YPG-SDG daha önce de aynı şekilde Rakka’ya yönelik bir operasyon girişiminde bulunmuş, buna karşın bu operasyon neredeyse başlamadan, bir hafta sonra sona ermişti. Bunda YPG-SDG’nin isteksizliği büyük rol oynamıştı. Çünkü, YPG-SDG’nin Menbic’e yönelik bir operasyona hazırlık yaptığı, Rakka operasyonunu ise buna bir örtü olarak kullandığı öne sürülüyordu. Buna göre YPG-SDG başından beri Rakka’ya doğru ilerlemeyi hedeflemiyordu ve asıl amacı Menbic’e yürümekti. Nitekim Azez-Mare hattında IŞİD saldırısının ardından ABD’nin operasyona yeşil ışık yakmasının ardından hızlı bir manevrayla Menbic’e yönelindi.

Bu sefer ki durumsa, Mayıs ayındaki durumla karşılaştırıldığında oldukça büyük farklılıklar gösteriyor. İlk başta IŞİD’in son 6 ay içerisinde önemli oranda zayıfladığı görülüyor. Çok sayıda bölgede çok farklı aktörlerle savaşmak zorunda kalan örgüt, hem eleman, hem ekipman, hem de finansman sıkıntısı yaşamaya başladı. Bunu bazı taktiksel saldırılarla –bomba yüklü araç, ani baskınlar v.b.- atlatmaya çalışan örgüt, yaşadığı yoğun baskı sebebiyle bu anlamda da etkisiz kalmaya başlıyor.

YPG-SDG, hali hazırda TSK destekli muhalifler el-Bab şehrine doğru ilerlerken Afrin ve Menbic yönünde bazı hareketlenmeler gösteriyor. Afrin’den doğuya, Menbic’tense batıya doğru ilerlemeye çalışan örgüt, ABD liderliğindeki koalisyonun Türkiye’yle yapılan müzakereler gereği burada aktif destek vermemesi sebebiyle sınırlı bir ilerleyiş gerçekleştirebiliyor. Nitekim TSK’nın zaman zaman hava ve karadan YPG-SDG ilerleyişini hedef alması, örgütü bu anlamda temkinli davranmaya zorluyor.

Bu aşamada Fırat’ın doğusuna odaklanarak elini güçlendirmek isteyebilecek olan YPG-SDG, bu aşamada Rakka’ya daha güçlü bir biçimde yüklenebilir. IŞİD’in aynı anda hem batıda el-Bab hem de doğuda Musul’la ilgilenmek zorunda olduğu bir dönemde, fırsatçı hamleleriyle tanınan YPG-SDG, Rakka’ya ciddi anlamda ilerleyebilir. Örgüt için önemli zorluklar içerse de, büyük fırsatlar da sağlayacak olan Rakka şehri ve kuzey Rakka, Fırat havzası, bölgede oldukça kıt olan Tarım arazisi anlamında da son derece verimli bir bölge. Yine ayrıca ABD liderliğindeki koalisyonun, Musul’la aynı anda IŞİD’i Rakka’dan da çıkarmak istiyor oluşu, YPG-SDG’nin burada daha güçlü bir destek almasını sağlayabilir. Bu anlamda ABD ve Fransız ordusuna mensup askerlerin, bizzat karada operasyona katıldığı rapor ediliyor.

Bütün bu tabloya karşın IŞİD Rakka’yı kolaylıkla terk etmeyecektir. Menbic’i 2 ay gibi bir sürede zorlukla –ve hatta IŞİD’le tahliye anlaşması yaparak- ele geçiren YPG-SDG’nin, çok istekli olsa bile Rakka’yı alması çok daha fazla sürecektir. Buna bir de Türkiye’nin itirazları eklendiğinde, önümüzdeki aylarda daha farklı senaryoların da gündeme gelebileceğini ön görebilmek mümkün.