Halep’te Etnik Temizlik: 2 Ayda 850 Sivil Ölüm
25 Kasım 2016

Analiz-Haber / Suriye Gündemi 

Geçtiğim yaz Temmuz ayında Rusya ve İran destekli Esed rejiminin Halep’teki muhalif bölgeyi kuşatmasının ardından muhalifler kuşatmayı Ağustos başında kırmış, daha sonra Eylül ayı başında kuşatma yeniden başlamıştı. Rejime bağlı güçler tarafından kuşatma altına alınan muhalif bölgedeki 300 binden fazla insan açlık, tıbbi malzeme yetersizliği, temel insani alt yapının bütünüyle yıkıma uğraması gibi nedenlerin yanı sıra, her gün şiddeti artarak devam eden hava ve kara saldırılarıyla büyük kayıplar yaşıyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi(SOHR)’nin son olarak yayınladığı bir rapora göre, Eylül ayının sonundan Kasım ayına kadar geçen 2 aylık süreçte 245’i çocuk olmak üzere 850 sivil hayatını kaybetti. Son günlerde yüzlerle ifade edilen rakamlarda düzenlenen hava saldırıları ve binleri aşan topçu atışı ve karadan karaya füzelerle vurulan kuşatma altındaki Halep’te, durum her geçen gün daha büyük bir trajediye dönüşüyor.

 

İstatistiğe Dönüşen Ölü Rakamları

SOHR tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve 22 Eylül 2016’dan 22 Kasım 2016’ya kadar süren tarihler arasında, Rusya ve Esed rejimine bağlı güçlerce gerçekleştirilen bombardımanları ele alan bir rapor yayınlandı. Kuşatma altındaki Halep’in yanı sıra, muhaliflerin kontrolündeki batı ve güney Halep’teki kayıpları da içeren raporda, yaşanan sivil ölümlere dair çarpıcı rakamlar paylaşıldı. Halep’teki muhalif bölgelerde Rusya ve rejime bağlı güçlerin gerçekleştirdiği hava saldırısı, topçu atışları, karadan karaya güdümlü füze saldırıları v.b. saldırılarda, belirtilen tarihler arasında 834 ölüm rapor edildi. Bahsi geçen ölümlerin içerisinde 18 yaşının altındaki 176 çocuğun yanı sıra, 18 yaşının üzerinde 69 kadın da yer alıyor.


15 Kasım 2016’da kuşatma altındaki Halep’e bağlı Firdevs mahallesine yönelik hava bombardımanı sonrası

SOHR’un raporuna göre yalnızca kuşatma altındaki Halep’in doğu kısmında 96’sı çocuk, 36’sı kadın olmak üzere 523 sivil, Rusya ve rejim tarafından gerçekleştirilen uçak ve helikopterlerle gerçekleştirilen hava bombardımanlarında yaşamını yitirdi. Aynı bölgede rejime bağlı güçler tarafından gerçekleştirilen topçu atışlarında 11’i çocuk, 6’sı kadın, 84 sivil hayatını kaybetti.

Aynı rapora göre Rusya ve rejime bağlı güçler tarafından Halep’in kırsal kesimine yönelik gerçekleştirilen hava ve kara saldırılarında 68’i çocuk, 33’ü kadın olmak üzere 222 sivil hayatını kaybetti.

Rusya ve rejim tarafından gerçekleştirilen tüm bu saldırılar sırasında aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu 4 binden fazla sivil ise yaralandı. Raporun yayınlandığı günlerde ise yine onlarca ölü ve yaralıya yol açan saldırıların devam ettiği bildirildi.

 

Sivilleri Hedef Alan Saldırıların Amacı

Suriye İnsanları Hakları Networku (SNHR) tarafından 14 Kasım 2016’da güncellenen sivillere yönelik saldırıları kayıt altına alan rapora göre, Suriye’de rejim karşıtı ayaklanmaların başladığı 2011 Mart ayından 2016 Kasım ayına kadar geçen sürede 203,097 sivil kayıp olduğu bildiriliyor. Söz konusu raporda sivil ölümlere yol açan taraflara da yer verilirken, rejime bağlı güçlerin sivil ölümlerin  92.92%’sinden sorumluğu olduğu ifade ediliyor. Buna göre rejime bağlı güçler, yaklaşık 6 yıl içerisinde 188,729 sivil ölümüne yol açtı. Buna rejimin yanında savaşan Rusya’nın öldürdüğü 3,558 sivil de eklendiğinde, toplamda yaklaşık sivil ölümlerin 95%’i rejim yanlısı güçlerce gerçekleştirilmiş oluyor.

       

Suriye İnsan Hakları Networku(SNHR) tarafından 2016 Kasım ayında güncellenen sivil ölümlere dair rakamlar

Rejim yanlısı güçlerin belirgin bir biçimde sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini ortaya koyan söz konusu raporlardaki çarpıcı rakamlara göre, bunun bir tür savaş stratejisine dönüştürüldüğü izlenimi oluşuyor. Muhaliflerin kontrolünde bulunan bölgelere yönelik gerçekleştirilen bu saldırılarda sivil alt yapı olan hastaneler, okullar, pazar yerleri, camiler, sivil savunma merkezleri v.b. alanlar sıklıkla hedef alınıyor. Bu saldırılarla rejim yanlısı güçlerin muhalif bölgeleri insansızlaştırmak istediği ve böylece söz konusu bölgelerde yeniden hakimiyet kurmayı hedeflediği düşünülüyor.

Daha önce Suriye Gündemi’nde yer alan “insansızlaştırma” stratejisine yönelik çalışmada da ele alındığı gibi, rejime bağlı güçler muhaliflerin güçlü olduğu bölgelerdeki halkı cezalandırmak, sürmek ve nihai olarak insansızlaştırmak için yoğun bir bombardıman kampanyası yürütüyor. Rusya’nın son bir yıldır aktif olarak dahil olduğu bu stratejiyle özellikle Suriye’nin kuzeyindeki İdlib ve Halep çevresi her gün yüzlerce hava saldırısı ve binlerce topçu atışına sahne oluyor.

Son olarak kuşatma altına alınan Halep’te bu stratejiyi sürdüren rejim yanlısı güçler, Şam çevresindeki kuşatmalarda gerçekleştirdiği gibi, açlık ve yoğun bombardımanla muhalifleri şehirden çıkarmaya çalışıyor. Savaş stratejisi olarak sivilleri hedef alan bir kampanyayla devasa bir insani trajediye yol açan rejim yanlısı güçler, demografik olarak da Suriye’nin yapısını değiştiriyor. Halep, Şam ve Humus gibi Sünni ağırlıklı şehirler yoğun bombardıman, kuşatma ve açlıkla demografik olarak “arındırılırken”, bu bölgeler rejim kontrolüne girdiğinde bölgeden çıkarılan nüfus bir daha geri dönemiyor.

Çoğunluğu ülke içinde ve dışında mülteci haline gelen, çok sayıda sivilin hayatını kaybedip yaralandığı bu etnik temizlik stratejisiyle, önümüzdeki günlerde 300 bin insanın yaşadığı Halep’in karşılaşabileceği düşünülüyor. Bütün bu insani trajedinin yaşandığı bir sırada, gerek bölgesel, gerekse uluslararası güçlerin yaşanan sürece müdahale etmemesi, Suriyeliler üzerinde büyük bir hayal kırıklığına neden oluyor.