Analiz-Haber / Suriye Gündemi
Oldukça kritik günlerin yaşandığı Suriye iç savaşında, geçtiğimiz günlerde önemli iki gelişme meydana geldi. Fetih Ordusu liderliğindeki muhaliflerin Halep’e yönelik rejim kuşatmasını kırması ve YPG-SDG’nin Halep’in doğusundaki Menbic’i IŞİD’den ele geçirmesi. Kuşkusuz çapı göz önünde bulundurulduğunda ikisi de oldukça kritik olan bu gelişmelerden Halep kuşatmasının kırılması, bütün Suriye’yi ilgilendirmesi bakımından daha önemli. Zira sonuçları itibariyle burada muhaliflerle rejim arasında yaşanan çatışmaların seyri, ülke genelindeki savaşın gidişatını da derinden etkileyeceğe benziyor.
17 Temmuz’da rejimin Kastello yoluna ulaşmasıyla atış menziline girerek fiilen kuşatılan, 28 Temmuz’daysa Beni Zeyd, Liyramun’un ele geçirilmesiyle fiziksel olarak kuşatılan Halep’teki muhalif bölgelere yönelik, kapsamlı bir karşı saldırı 3 gün sonra 31 Temmuz’da Fetih Ordusu’ndan geldi. Halep’in güneyinde bir süredir tahkimatını sürdüren muhaliflerin en organize koalisyonu Fetih Ordusu, güçlü bir dalgayla güney Halep’e yüklenerek, yaklaşık bir hafta içerisinde kuşatmayı kırmayı başardı. Yalnızca 5 Ağustos’ta, güçlü topçu okulu da dahil, Ramuse’yi ele geçiren muhalifler, kuşatmayı yararak, rejimin batı Halep’e ulaşan ikmal yolunu kesmiş oldu.
Kuşatmanın Kırılması ve Sonrası
5 Ağustos’ta, Fetih Ordusu bir süredir devam ettirdiği saldırının 3. safhasını başlattığını duyurarak, bomba yüklü araç saldırısı düzenledi ve topçu okuluna yönelik taarruza geçti. Bölgede bulunan rejim güçleri, Lübnanlı Hizbullah’ın da aralarında yer aldığı yabancı Şii milisler ağır kayıplar verdikten sonra bölgeden çekildi. İlk aşamada kompleksin güneyini ele geçiren Fetih Ordusu, Şii milisleri havacılık binası çevresinde sıkıştırdı. Daha sonra bir bomba yüklü araç saldırısı daha gerçekleştiren Fetih Ordusu, topçu okulu kompleksinin tamamını ele geçirdi.
Fetih Ordusu’nun güneyden topçu okuluna saldırıya geçtiği sırada, 5 Ağustos’ta Halep içerisinde bulunan ve Fetih Halep koalisyonu gibi gruplara mensup muhalifler, Ramuse yönünden saldırıya geçti. Aynı günün akşam saatlerinde Ramuse kavşağı ve Ramuse garajlarını ele geçiren kuşatma içerisindeki muhalifler, akşam saatlerinde dışarıdan gelen Fetih Ordusu savaşçılarıyla buluştu ve kuşatma fiilen kırılmış oldu. Gübre fabrikası da dahil Ramuse sanayi bölgesini bütünüyle ele geçiren muhalifler, rejime bağlı güçleri çimento farbrikası ve su arıtma tesislerine kadar geriletti. Her ne kadar muhaliflerin açtığı koridor hala rejimin atış menzilinde bulunsa bile, Kastello’nun aksine daha yoğun bina ve yapıların bulunduğu Ramuse yönünden muhalifler şehir içine giriş yapabildi. Yiyecek yüklü ilk yardım konvoylarıysa, yoğun Rus hava bombardımanına rağmen bir gün sonra şehre girmeye başladı.
Kuşatmanın yarılması ve topçu okuluyla birlikte Ramuse bölgesinin muhaliflerin eline geçmesi üzerine, Rus uçakları ve karada rejime bağlı Şii milisler muhaliflere karşı taarruzlar düzenlemeye başladı. 7 Ağustos’ta rejime bağlı güçler Ramuse’ye girmeye çalışırken bu saldırı püskürtüldü. 11 Ağustos’ta rejime bağlı güçler tekrar saldırıya geçti ve batıda 1070 blokları, doğudansa Ramuse yönüne doğru ilerlemeye çalıştı, yoğun çatışmaların ardından bu saldırı dalgası da muhaliflerce püskürtüldü. Bir sonraki gün muhalifler Hanasır yolunda rejime ait Gazel kampına saldırdı. Bölgeyi kısa süreliğine ele geçiren muhalifler, bir süre sonra rejimin karşı saldırısı üzerine bölgeden çekildi. Rejim güçleri 13 Ağustos’ta bir kez daha 1070 blokları ve Ramuse hattından saldırıya geçti. Saldırı muhaliflerce tekrar püskürtüldü. Rejim güçleri 1070 bloklarının kuzeyinde bazı binaları ele geçirse de, muhalifler tekrar karşı saldırıyla bu binaları geri aldı. 5 Ağustos’ta muhaliflerin kuşatmayı kırmasının ardından, bölgeye yönelik hava saldırıları bu süre zarfında hiç durmaksızın devam etti.
Muhaliflerin güçlü karşı saldırılarından biri ise, 14 Ağustos Pazar günü geldi. Halep’in batısındaki Camiyat el-Zehra yönünden şaşırtma saldırısı düzenleyen muhalifler, bölgede bomba yüklü bir araç patlattı. Aynı dakikalarda güneyde el-Vadihi’yi vuran Fetih Ordusu, bir taraftan Ramuse’nin doğusundaki çimento fabrikasına yönelik saldırıya geçti. Fetih Ordusu ve Türkistan İslam Partisi’ne bağlı savaşçılar rejime bağlı Şii milislerin savunma hatlarını yararak çimento fabrikasının içerisine girerken, fabrika içerisinde yoğun çatışmalar meydana geldi. Fabrikanın bir kısmını ele geçiren Fetih Ordusu, yoğun hava saldırıları sebebiyle güvenli mevziler oluşturmamalarının ardından daha fazla ilerleyemeyerek geri çekildi.
Halep Savaşı’nın Geleceği
Halep’in güneyinde topçu okulunun alınışı ve Ramuse yönünden şehir merkezine yeni bir hattın açılmasıyla muhalifler büyük bir moral kazanırken, rejim saflarında panik baş gösterdi. Büyük umutlarla Halep’i kuşatma altına alarak bölgedeki muhalif varlığını ortadan kaldırmaya çalışan Rus destekli Esed rejimi, güney Halep’te yaşadığı yenilginin ardından büyük bir darbe aldı. Fetih Ordusu’nun saldırıyı bundan sonra da sürdüreceğini açıklaması ve Halep şehrini bütünüyle ele geçireceğini açıklamasıysa, önümüzdeki günlerde Halep’te çok daha büyük çatışmaların yaşanacağının habercisi. Suriye’nin en büyük şehri olan Halep’te bu çapta bir savaşın yaşanmasıysa, ülke genelindeki dengeleri derinden etkileme potansiyeline sahip.
Muhaliflerin kuşatmayı kırmalarının ardından bölgede yoğunlaşan Rus hava saldırılarının biraz dinmesinin ardından yeniden taarruza geçmesi bekleniyor. 1070 blokları ve topçu okulu yönünden batıya doğru, Hamdaniye, Esed askeri üssüne doğru şekillenebileceği düşünülen saldırıya, batıda Zehra yönünden bir saldırıyla da destek verilebileceği düşünülüyor. Aynı anda Ramuse’nin doğusundaki çimento fabrikasını ve muhtemelen su arıtma tesislerini de almak isteyecek olan muhalifler, böylelikle bölgedeki koridorun güvenliğini sağlamayı hedefliyor.
Bu şekilde saldırıların sürdürülmesi halinde muhaliflerin, 1-2 ay içerisinde Halep şehrinin batısındaki rejim varlığını büyük oranda geriletebileceği düşünülüyor. Bölgedeki rejim, İran ve yabancı Şii milislerin yığınağı göz önünde bulundurulduğunda, bu hamlenin gerçekleşebilmesi oldukça zor görülüyor. Ama muhaliflerin oldukça zor bir dönemde güneyden en güçlü mevzilerden biri olan topçu okulunu ele geçirerek kuşatmayı yarabilmiş olması, rejimin ve İran liderliğindeki Şii milislerin etkinliğini sorgular hale getiriyor. Rusya’nın hava saldırılarınınsa, daha çok şehirleri boşaltmaya yönelik hastane, okul, pazar yeri ve camilere yönelik olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aktif çatışma anlarında başarısız olduğu anlaşılıyor.
Halep şehrinin muhaliflerce ele geçirilmesinin, kuşkusuz yalnızca ülke içerisinde değil, gerek bölgesel, gerekse uluslararası ölçekte de denklemleri sarsabilecek dalga etkisi oluşturabilme potansiyeli bulunuyor. Putin Rusya’sı karşısında, özellikle Suriye özelinde oldukça pasif bir politika izleyen ve muhalifler tarafından düşmanca bulunan ABD’nin tutumu, ABD’ye rağmen muhaliflerin böyle bir başarıyı elde etmesi karşısında daha da kötü bir hal alacak. Hali hazırda Halep kuşatılırken ABD herhangi bir somut adım atmazken, Fetih Ordusu’nun kuşatmayı kırmış olması, propaganda anlamında Suriye içerisinde İslami grupları oldukça güçlendiren bir etkiye neden oldu. Bu başarının devam etmesi halindeyse, ABD destekli grupların önemli bir destek kaybı yaşayarak bu yapılara eklemlenmesi bekleniyor. Bu anlamda güney cephesinde son dönemlerde yaşananlar, buna önemli bir örnek teşkil ediyor.
Muhaliflerin Halep şehrini ele geçirmesi halindeyse, bölgede bir süredir varlığını sürdüren ve rejimle muhaliflere karşı işbirliği yapan YPG’nin de durumunu zora sokabilecek bir gelişme. Özellikle böyle bir gelişmenin ardından YPG’nin Şeyh Maksud mahallesindeki varlığı tehlikeye girebilir.
Aynı şekilde son aylarda iyice gerileyen IŞİD’in, Fetih Ordusu’nun liderlik ettiği Halep operasyonunun başarılı olması halinde, önemli bir imaj kaybına uğrayacağı göz önünde bulundurulmalı. Aldığı desteğin büyük oranda askeri başarılarına borçlu olan IŞİD’in, son dönemlerde yaşadığı büyük kayıpların ardından, bir de muhaliflerin tekrar başarılı bir biçimde rejime karşı ilerlemesi, örgütün meşruiyetine de büyük bir darbe niteliği taşıyor.