Haber-Analiz / Suriye Gündemi
Suriye’de uzun süredir devam eden savaş boyunca birbirlerine karşı genellikle saldırmaktan kaçınan Esed rejimine bağlı güçler ve YPG, son üç gündür Haseke şehir merkezi çevresinde çatışmaya başladı. Savaşın başından beri zaman zaman yaşanan ufak çaplı çatışmalar haricinde, Haseke ve Kamışlı şehirlerinde bir arada varlığını sürdüren rejim ve YPG güçleri, genellikle bu çatışmaları sınırlı tutmayı başardı. Ancak son iki gündür yaşanan çatışmalar sırasındaysa, ilk kez rejim güçleri savaş uçaklarıyla YPG kontrolündeki bölgelere yönelik hava bombardımanı gerçekleştirdi ve her iki taraf da ağır silahları kullanmaktan çekinmedi. Son iki gündür devam eden çatışmalarda aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybederken, rejime bağlı güçlerle YPG’ye bağlı Asayiş grupları, şehrin kontrolü için karşılıklı birbirlerinin mevzilerini hedef alıyor.
Rejim ve YPG arasında daha önceki gerilimler
Daha önce Suriye Gündemi’nde 25 Nisan’da, ‘Kamışlı’da Rejim-YPG Gerilimi’ başlığıyla yayınlanan ve rejim ve YPG arasında yaşanan çatışma ve gerilimleri sıraladığımız yazıda, ayrıntılı olarak iki grup arasındaki durumu ortaya koymaya çalışmıştık. 2016 yılının Nisan ayındaki rejimle YPG arasında, Kamışlı’da meydana gelen ve rejimin 22 askerini kaybedip 40 askerinin YPG tarafından ele geçirildiği, YPG’ninse 20 mensubunu yitirdiği çatışmalar, büyümeden sona erdirilmişti.
2015 Aralık ayında yine Kamışlı çevresinde, YPG ve rejime yakın Asuri Hristiyanların oluşturduğu Sootoro milisleri arasında ufak çaplı çatışmalar yaşansa da, bu saldırılar da kısa sürede yapılan ateşkesle durduruldu. Geriye doğru 2015 Haziran, 2014 Aralık, 2013 Nisan ve 2013 Ocak aylarında, Kamışlı-Haseke hattında rejime bağlı güçlerle YPG arasında bazı izole çatışmalar yaşandı. Ama her defasında bu çatışmalar sınırlı kalırken, başka bölgelerde rejim ve YPG’nin işbirliğine sorun teşkil etmedi.
2012 yılı yaz ayları itibariyle rejimin çekildiği Kürt bölgelerinde YPG güçleri hakimiyet kurmaya başladı. Bu dönemde YPG daha çok rejim karşıtı bir söylem geliştirirken, muhaliflere karşı saldırılar yapmaktan geri durdu. YPG’nin bu ilerleyişi sırasında zaman zaman rejim güçleriyle çatışmaya girdiği ve bazı durumlarda rejime kayıplar verdirdiği olaylar da yaşandı. Yine de bu çatışmalar oldukça sınır kaldı ve bir savaşa dönüşmedi. Rejimse bazı durumlarda YPG kontrolünde bulunan Kürt bölgelerine saldırılar düzenleyerek YPG’nin ilerleyişini sınırlandırdı. Ama örneğin YPG rejimin Kamışlı’daki havaalanına hiç bir zaman saldırmadı.
Haseke’de son durum
Haseke şehir merkezinde 17 Ağustos 2016’da rejime yakın kaynaklar, YPG’ye bağlı Asayiş güçlerinin Suriye ordusuna mensup bazı kişileri tutukladığı gerekçesiyle gerginlik başladığını bildirdi. Şehir merkezindeki pazar ve güvenlik çemberinin etrafına keskin nişancılar yerleştirilirken, YPG ve rejim güçleri şehre takviye birlikler yollamaya başladı. Bu sırada bölgede karşılıklı bombardıman ve çatışmalar başladı. İlk anlarda rejim güçleri Emel okulunu ele geçirirken YPG el-Basil kavşağını kontrol altına aldı. Daha sonra çatışmalar Doğu Neşva, Tel Hacer ve Guveyran’da yoğunlaştı. Çatışmalar bir süre azalsa da, ikinci gün rejime bağlı uçaklar ilk kez şehirdeki YPG kontrolündeki bölgeleri vurmaya başladı. Rejim uçakları el-Kalasat ve Tel Baydar üssünü vururken, rejime yakın kaynaklar hava saldırılarının ardından YPG’nin Tel Baydar üssünü boşaltmaya başladığını öne sürdü. Asayiş güçleriyse Mesakin mahallesindeki Posta binasını ele geçirdiklerini ve batı Haseke’deki el-Sayka barakalarına saldırdıklarını duyurdu. Rejim kaynakları hava saldırılarında Asayiş komutanlarından Munir Muhammed ve Asayiş genel komutanı Levend’i öldürdüklerini duyurdu.
Çatışmalar üçüncü gününe girdiğinde rejim uçakları YPG kontrolündeki mahalleleri tekrar bombalamaya başladı. ABD’ye ait uçakların Haseke üzerinde uçuş yaparak rejim uçaklarına önleme yaptığı rapor edilirken, YPG güçlerinin Haseke şehir merkezindeki bazı mahalleleri boşaltarak, insanları Amude ve kuzey batı Haseke yönüne sevk ettiği bildirildi. Bu dönemde PYD’ye yakın kaynaklar, çatışmalarda 18 sivilin, 2 Asayiş mensubunun ve 4 rejim askerinin yaşamını yitirdiğini, 51 kişininse yaralandığını duyurdu.
Muhtemel Senaryolar
Rejimle YPG arasında yaşanan çatışmalar ekseriyetle kısa sürerken, taraflar genellikle anlaşma sağlayarak çatışmaları sona erdirdi. Muhaliflere ve IŞİD’e karşı zaman zaman birlikte hareket eden rejim ve YPG güçleri, pragmatik bir biçimde Suriye’de yaşanan savaşta belirledikleri pozisyonlarla biliniyor. Daha önceden de olduğu gibi çatışmaların izole ve lokal olması, başka bölgelere yayılarak tam bir savaşa dönüşmemesi, bu çatışmaların da bir müddet sonra yavaşlayarak tekrar bir ateşkes anlaşmasına varabileceği intibaı uyandırıyor. Çünkü Haseke şehir merkezinde savaşırken, hemen kuzeydeki Kamışlı’da her iki taraf da bir birine saldırmaktan kaçınıyor. Hatta rejim güçleri Kamışlı havaalanından kaldırdığı uçaklarla YPG bölgelerini bombaladığı halde, havaalanının hemen yanındaki YPG güçleri bu duruma ses çıkarmıyor. Aynı zamanda rejim güçlerinin YPG bölgelerinden geçerek Kamışlı’dan Haseke’ye ulaşması, iki taraf arasında garip bir ilişkiye işaret ediyor.
Daha büyük ölçekte ABD ve Rusya arasında yaşanan gelişmeler ve Türkiye’nin son dönemlerde Rusya ile olan temasları, bölgede YPG’ye karşı yeni bir hamlenin başlatılabileceği izlenimi uyandırıyor. ABD uçaklarının rejim uçaklarını engellemeye çalışması, bu anlamda oldukça dikkat çeken bir gelişme. ABD uçaklarının benzer bir desteği her gün rejim bombardımanına maruz kalan Halep’ten esirgemesiyse, Suriyeli muhaliflerde artmakta olan ABD karşıtlığını, daha da tetikleyeceğe benziyor.
Esed rejimi ve YPG arasındaki çatışmalar bölgesel denklemlerden bağımsız olmadığı gibi, bu sınırlı çatışmaların toptan bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceğini, çatışmaların diğer bölgelere yayılıp yayılmayacağından anlayabiliriz. Pragmatik motivasyonlara sahip rejim ve YPG, gerek Halep’te, gerek Haseke’de pek çok noktada iş birliği yapıyor. Bu durumun tersine dönmesi ise, izole lokal çatışmalardan daha fazlasını gerektiriyor.