İran Rusya’ya karşı geride düştüğü nüfuz yarışında 4.Zırhlı Tümen üzerinden yerini tekrar güçlendirmeye çalışırken aynı zamanda askeri tesisler üzerinden de Suriye’deki varlığını tahkim etmenin peşinde. Enab Baladi’ye göre bu stratejide Halep ve kırsalındaki İran askeri üsleri büyük önem taşımakta.[1] Sitenin haberine göre güney Suriye’deki bir kısım birliğini çekerek kuzey konuşlandırmaya başlayan İran bu süreçte bölgedeki askeri üslerinin sayısını da arttırmakta. Bu üslerde İran Devrim Muhafızları unsurlarının yanı sıra Hizbullah ve Harekat Nuceba gibi güçlü İran destekli milis unsurlar da konuşlanmaktadır.
Halep’te Halep Uluslararası Havaalanı ve Neyreb Askeri Havaalanı’da güçlü bir askeri varlığa sahip olan Tahran Enab Baladi’nin iddiasına göre şehrin doğu kırsalına doğru bir nüfuz genişletme amacına sahip. Bölgedeki Rus güçlerinin de desteği ile yine Halep’te bulunan Kuveyris Havaalanı’ndaki yol ve pistlerin yenilenmesi Tahran tarafından sağlanırken böylece Kuveyris de İran mevcudiyetinin güçlendirildiği bir üs haline geldi. Lakin pistlerin yenilenmesinde gösterilen işbirliği havaalanındaki sınırların ve rol paylaşımının belirlenmesinde gösterilmedi. Muhalif kaynaklara göre Kuveyris’te Rus ve İran güçleri arasında rol paylaşımına dair bir mutabakat yok. Bu sebeple de tarafları havaalanı içerisinde bir duvar ayırmakta. Yine aynı kaynaklar duvarın Batı yakasında görev yapan İran unsurlarının bu alanı Harekat Nuceba, Hizbullah ve Fatımiyyun Tugayları milislerince kontrol edilen bir hapishane olarak kullandıklarını iddia etmekte. Duvarın öteki tarafında ise Rus askeri unsurlar ve Rusya destekli Kaplan Güçleri unsurları bulunmakta. Havaalanı halihazırda asli işlevinden ziyade İran’ın milislerine ev sahipliği ve bölgeye intikal eden İran silah ve mühimmatlarına depo vazifesi görmekte. Türk Hava Kuvvetleri’nin 2020’de hedef aldığı bölge o günkü saldırılar sonucu havaalanı vazifesi göremeyecek duruma gelmişti.[2] Son inşa çalışmaları havaalanında kısmi bir düzelme anlamına gelse de hem Rus hem de İranlılar tarafından üs ve depo olarak kullanılmakta. Özellikle Şam ve güneyindeki bölgelerde yaşanan İsrail hava saldırılarının Tahran’ı belli başlı silah ve mühimmatlarını Halep’teki üslere çekmeye zorladığı düşünülmekte. Bu üsler özelinde havaalanları da ilk sırada yer almaktadır.
Yine doğu Halep’te Tell Hasel bölgesinde İranlı üst düzey askeri uzmanların Rejim unsurlarının da bulunduğu yeni bir askeri üssün idaresinde bulundukları sitenin iddiaları arasındadır.
Halep’te uzun yıllar boyunca rejim adına savaşan İran ve İran destekli milisler şehrin rejim eline geçmesinin ardından da bölgedeki varlıklarını güçlendirmeye devam ediyorlar. Hem başta Yerel Savunma Güçleri milisleri olmak üzere paramiliter yapılanmalar yoluyla hem de tesisler yoluyla gücünü tahkim eden İran’ın bölgedeki varlığının Türkiye açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu ise göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Hem Afrin’de hem de İdlib’de son 4 senede çok defa İran destekli milislerle karşı karşıya gelen Ankara aynı zamanda Irak’ta da askeri üslerinin İran destekli unsurlarca tehdit ve tacizlerine maruz kaldı. Bu sebeple Halep’te kökleşen bir İran askeri varlığının orta ve uzun vadede Ankara’nın müdahil olabileceği yeni krizlere yol açması da şaşırtıcı olmayacaktır.
Ömer Behram Özdemir
[1] https://english.enabbaladi.net/archives/2021/10/irans-network-of-influence-increasing-at-eastern-aleppo-countrys-airports/ , Erişim Tarihi: 7 Ekim 2021.
[2] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/tsk-esed-rejiminin-neyrab-askeri-havaalanini-kullanilamaz-hale-getirdi/1750842 , Erişim Tarihi: 6 Ekim 2021.