Analiz / Suriye Gündemi
Rakka kentine yönelik ABD destekli Fırat’ın Gazabı operasyonu YPG/PKK güçlerinin öncülüğünde devam etmekte. Kent merkezine yönelik saldırının başladığı Haziran ayı başından bu yana IŞİD ile YPG güçleri arasında çok fazla “sıcak temas” yaşandığını söylemek pek mümkün değil. Belli aralıklarla iki taraf arasında çatışmalar yaşansa da Rakka kentinde Musul’da olduğu gibi sürekli bir sıcak çatışma söz konusu olmadı. YPG’nin Rakka kent merkezinde ilerlemek istediği bölgeyi ABD desteğiyle yoğun kara bombardımanına tutması, IŞİD ile bir çatışma ortamı yaşanmasına pek müsaade etmiyor.
Kentten haber aktarımı yapan kaynakların bildirdiğine göre, ABD’nin gerçekleştirdiği hava saldırılarından sonra IŞİD’i kentte en fazla zorlayan YPG’nin kara bombardımanları. Kaynaklar her ne kadar kara bombardımanlarını genel olarak YPG güçlerinin gerçekleştirdiğini ifade etse de bölgede ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından da kara bombardımanı düzenlendiğine ilişkin bilgiler mevcut.
Rakka’da savaşan her iki tarafın da propaganda kanallarınca sıcak çatışmayı gösteren görüntüler servis etmemesi bir anlamda sahadaki durumu daha iyi özetlemekte. Özellikle YPG’nin propaganda kanalları ve bölgede YPG mensubu “yabancı savaşçılar” tarafından sosyal medyada servis edilen görüntüler incelendiğinde, kentin sıcak çatışmalardan ziyade konvansiyonel ağır silahlar ve hava saldırılarıyla hedef alındığı görülmekte.
YPG’nin Rakka’da izlediği askeri taktiği özetleyecek olursak, ABD ile YPG güçlerinin oldukça koordineli bir şekilde hareket ettiğini söyleyebiliriz. ABD, YPG güçlerini neredeyse kendi kara kuvvetlerini yönetir gibi yönetiyor. Yani başarılı diyebileceğimiz bir entegrasyon ile ilerleme durumu söz konusu. Kontrol altına alınmak istenen bölge, ABD öncülüğündeki koalisyon uçakları tarafından yoğun bir şekilde hedef alınıyor ve ABD’nin “kara gücü” olarak da nitelendirebileceğimiz YPG güçleri, hava saldırısı sebebiyle IŞİD savaşçılarının çekildiği bu bölgeleri kontrol altına alıyorlar.
Kontrol altına alınmak istenen bölge sadece hava saldırılarına maruz kalmıyor. ABD’nin YPG güçlerine sağladığı ağır silahlar ile de hedef bölge yoğun bir bombardımana tutuluyor. Yerel kaynaklar YPG’nin bir mahalleyi hedef alan ağır silah atışlarından yüzlerce mermi kullandığını ifade ediyorlar. Tabii ki tüm bu hava ve kara bombardımanları genellikle “gelişigüzel” olarak yapıldığından kentte çok fazla sivil kaybı yaşanıyor. Yine ABD’nin kentte belli özel hedeflere yönelik spesifik hava saldırıları düzenlediği de oluyor. Ancak düzenlenen hava saldırılarının çok büyük bir kısmı kentteki meskun mahallere yönelik gerçekleştiriliyor.
IŞİD’in bu saldırılar karşısında yarı-konvensiyonel ve asmetrik savaş taktikleri benimserken, kent merkezine yönelik saldırının başladığı ilk günlerde daha çok top atışları ve keskin nişancı saldırıları ile karşı taraf üzerinden bir baskı kurmaya çalıştı. Son günlerde ise IŞİD’in kentteki YPG hedeflerine yönelik bomba yüklü araç saldırılarını arttırdığı görülüyor. Fırat’ın Gazabı operasyonu dahilinde kent merkezine yönelik saldırının başladığı ilk günlerde de IŞİD tarafından bomba yüklü araç saldırıları düzenlenmiş olsa da, son günlerde düzenlenen saldırıların sayısı ilk günlere göre oldukça fazla.
Bombalı araç saldırıları konusunda IŞİD’in Musul’da izlediği taktik ile Rakka’da izlediği arasında bir kıyas yapılacak olursa IŞİD, Musul’da Bağdat hükümeti güçlerine yönelik özellikle zırhlı araçlarını da hedef alan çok sayıda bombalı araç saldırısı düzenledi. Hatta çoğu bombalı araç saldırısı hükümet güçlerinin zırhlı birliklerine yönelik yapıldı.
Rakka’da ise şimdiye kadar Musul’a kıyasla çok az sayıda düzenlenen bomba yüklü araç saldırılarında YPG güçlerinin konuşlu olduğu düşünülen mevziler, binalar ve bu tarz yapılar hedef alındı.
Fırat’ın Gazabı operasyonu ile Musul operasyonu arasında askeri açıdan önemli farklar var. Burada Rakka ile Musul kıyası yapılması, konuyu biraz daha anlaşılabilir kılmak adınadır. Musul operasyonu kendi başına ayrıca işlenmesi gereken bir konudur. Musul operasyonunun ikinci ayında IŞİD, Irak güçlerine yönelik 90’ın üzerinde bombalı araç saldırısı düzenlemiştir.
Örgütün Rakka’da düzenlediği bombalı araç saldırılarının sayısına bakılıp kentin izolasyon süreci (Fırat’ın Gazabı ismiyle Rakka kent merkezine yönelik başlatılan operasyonun ilk aşaması olan izolasyon süreci 6 Kasım 2016 tarihinde ABD destekli YPG güçleri tarafından başlatılmıştı) de dahil edilecek olursa, yaklaşık 9 aylık süre içinde Musul’da 1 ayda düzenlenen bombalı araç saldırılarından daha az olduğu görülecektir.
Rakamlara bakıldığında, IŞİD’e bağlı propaganda organlarınca haftalık olarak servis edilen “Al-Naba” gazetesinin geçtiğimiz günlerde yayınlanan sayısında örgüt Rakka kentinde düzenlediği saldırılar ve YPG güçlerinin kayıpları ile ilgili rakamlara yer verdi.
IŞİD kaynaklarınca Al-Naba gazetesinde yayınlanan infografik:
Örgütün propaganda kaynaklarının iki aylık olduğunu ifade ettiği (3 Ramazan – 3 Zilkade) rakamlara göre, belirtilen süre içinde Rakka’da yaşanan çatışma ortamında 190’ı keskin nişancı saldırılarıyla olmak üzere, 853 YPG unsuru ölmüş 300’den fazlası da yaralanmış.
Yine belirtilen süre dahilinde YPG’ye ait 40 askeri araç tahrip edilmiş ve 37 el yapımı patlayıcı (EYP) saldırısı düzenlenmiş.
Örgütün servis ettiği rakamların içinde bombalı araçlar ile ilgili kısma gelindiğinde, IŞİD burada bombalı araç saldırıları ile ilgili fazla detaya girmemiş. İki aylık sürede 43 canlı bomba saldırısının düzenlendiğinin ifade edildiği infografikte patlayıcı yelek ve bomba yüklü araç gibi ayrıntılara yer verilmemiş. Sadece 43 canlı bomba saldırısının içinde “ingımasi” olarak ifade edilen sızma yönteminin de kullanıldığı belirtilmiş. Bu sızma saldırılarında savaşçıların üzerlerinde patlayıcı kemer veya yelek taşıdıkları biliniyor.
IŞİD’in Rakka kenti ve çevresinde YPG güçlerine yönelik düzenlediği bomba yüklü araç saldırılarında dikkat çeken bir ayrıntı, saldırıların oldukça kolay bir şekilde gerçekleştirildiği.
IŞİD tarafından YPG güçlerinin konuşlu olduğu ifade edilen yapılar, kolay bir şekilde bomba yüklü araçlarla hedef alınıyor. Örgütün propaganda kanallarının servis ettiği görüntüler incelendiğinde, YPG’nin bölgedeki güvenlik önlemlerinin neredeyse yok denilecek seviyelerde olduğu görülmekte.
IŞİD’in Rakka’da düzenlendiği bombalı araç saldırılarına ait görüntüler:
Aşağıdaki bombalı araç saldırısına ait görüntüler 8 Haziran günü IŞİD propaganda kanallarınca servis edilmiştir. Örgütün açıklamasına göre saldırı, Rakka kent merkezinin doğusundaki Meşleb bölgesinde YPG unsurlarının konuşlu olduğu bir yapıya yönelik düzenlenmiştir.
Görüntülerde YPG güçlerinin konuşlu olduğu ifade edilen yapı kırmızıyla, IŞİD’e ait bomba yüklü araç ise yeşil renk ile belirtilmiştir.
Aşağıdaki görüntü ise IŞİD’in propaganda kanallarınca 22 Haziran günü servis edilmiştir. Örgüt aşağıdaki saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Rumaniye (Rakka’nın batısında bulunuyor) bölgesi çevresinde PKK topluluğuna yönelik düzenlenen istişhadi saldırısı” ifadeleri kullanılmakta.
Burada IŞİD’in yayınladığı açıklamalarda YPG ismi yerine PKK’yı kullandığını belirtmekte fayda var. IŞİD uzun bir süredir propaganda kanallarınca yaptığı açıklamalarda YPG ismini kullanmıyor.
Aşağıdaki görüntülerde ise, IŞİD propaganda organlarının 30 Temmuz 2017 tarihinde Rakka ile ilgili yayınladığı yaklaşık yarım saatlik filmde yer alan bir bomba yüklü araç saldırısı görülmekte.
Bu bomba yüklü araç saldırısı örgüt tarafından daha önce (23 Haziran 2017 tarihinde) sadece fotoğraf olarak servis edilmişti. IŞİD’in açıklamasına göre saldırı, Rakka kenti batısındaki Cezra bölgesinde konuşlu YPG güçlerine yönelik gerçekleştiriliyor.
Yukarıdaki üç karede yeşil ile işaretlenmiş bomba yüklü araç takip edildiğinde YPG’nin merkez olarak kullandığı yapının içine rahatça giriş yaptığı görülmekte. Saldırının video kayıtları incelendiğinde bomba yüklü aracın infilak ettiği noktanın YPG güçlerinde aktif olarak kullanılan bir merkez olduğu anlaşılmakta.
Aşağıdaki resimde ise bomba yüklü araç saldırısını gerçekleştirdiği ifade edilen, Ebu Muhammed El Özbeki isimli (Muhtemelen Özbekistan vatandaşı) IŞİD savaşçısı.
IŞİD kaynaklarınca servis edilen aşağıdaki görüntülerde, Rakka kent merkezi doğusundaki Bab Bağdat bölgesi yakınlarında YPG güçlerine ait iki askeri merkezin hedef alındığı ifade ediliyor. (Görüntüler IŞİD kaynaklarınca 5 Temmuz tarihinde servis edilmiştir.)
Görüntülerde YPG güçlerinin konuşlu olduğu ifade edilen iki askeri merkez kırmızıyla, bomba yüklü araç ise yeşil renkle belirtilmiş.
IŞİD’in Rakka kentinden servis ettiği bomba yüklü araç saldırılarına ait görüntüler incelendiğinde, YPG güçlerinin çok kolay bir şekilde hedef olduğu görülüyor.
Görüntüler incelendiğinde, YPG güçlerinin bomba yüklü araçlara karşı yolları kapatarak birtakım tedbirler almaya çalıştığı görülüyor. Ancak bunların hiçbiri yeterli değil.
YPG’nin bomba yüklü araçlar konusunda elle tutulur askeri tedbirler alabilmesi için daha fazla tecrübe yaşaması gerekiyor. IŞİD’in bomba yüklü araçları konusunda oldukça tecrübeli olarak sayabileceğimiz Irak güçleri dahi bomba yüklü araçlara karşı tam bir önlem sağlayabilmiş değil.
Bomba yüklü araç saldırılarının biraz daha teknik boyutuna değinecek olursak, IŞİD’in bu konudaki tecrübeleri Irak’taki eski dönemlerine dayanıyor. Örgüt zamanla bu saldırı şeklini çok daha etkili bir şekilde kullanmaya başladı.
Özellikle Irak’taki savaşın son dönemlerine gelindiğinde IŞİD bomba yüklü araçları daha farklı bir teknik ile kullanmaya başladı. Çok fazla teknik ayrıntıya girmeden belirtmek gerekirse, örgüt daha az patlayıcı ile daha fazla hasar verebilecek birtakım teknikler üzerinde kendisini geliştirdi. Yine örgüt drone teknolojisini kullanarak bomba yüklü araçlarla gerçekleştirdiği saldırıları koordine edebilmekte. Bu teknikler ile bomba yüklü araç saldırılarının daha sofistike hale geldiğini söylemek mümkün.
Sonuç olarak, IŞİD’in elindeki en etkili silah olarak görülen bomba yüklü araç saldırıları önlenmesi en zor saldırı şekilleri arasındadır. Bu sebeple Fırat’ın Gazabı operasyonundaki YPG güçlerinin IŞİD’in bomba yüklü araç saldırılarını önleyememesi bir bakıma normal bir durumdur. Nitekim Irak güçlerinin IŞİD ile girdiği çatışmalar ve IŞİD’in düzenlediği karşı saldırılar incelendiğinde örgütün bomba yüklü araçları etkili bir şekilde kullandığı görülmektedir.
Şüphesiz bu konuda alınabilecek oldukça etkili askeri tedbirler bulunuyor. Ancak bu tedbirleri sahada biraz daha geri planda durarak uygulamak mümkün. Eğer YPG güçleri gibi cephe hattının ön tarafında tutuluyorsanız bu saldırılarla her an karşılaşma riskiniz var demektir.
ABD güçleri dahi zamanında Afganistan ve Irak’ta çok fazla karşı karşıya kaldığı bu saldırı şekline karşı tam anlamıyla bir çözüm bulabilmiş değil. Ancak sahada edinilen tecrübelerin yine sahaya aktarımı konusunda ABD güçlerinin daha fazla çaba içinde olduğunu söylemek mümkün.
Son olarak eklemek gerekirse, IŞİD’in bombalı araç saldırılarının tamamının başarılı olduğunu söylemek yanlış olur. Karşı tarafın da aldığı askeri savunma tedbirleri göz önünde bulundurulduğunda IŞİD’in etkisiz hale getirilmiş bombalı araç saldırıları bulunmaktadır.
Bazı bomba yüklü araç saldırılarında ise aracın hedefe ulaşamadan “teknik arıza” olarak da nitelendirebileceğimiz sebepler ötürü patladığına dair kayıtlar bulunmakta. Bombalı araçların hedeflerine ulaşamaması, saldırının “başarısız” olması konusu ayrı bir analiz gerektirirken, bomba yüklü araç saldırıları ile ilgili yazılabilecek çok daha fazla ayrıntı bulunmakta.
Yazıda genel hatları ile IŞİD’in Rakka’daki bu saldırı tekniğine değinilmeye çalışılmıştır. Önümüzdeki dönemler de Irak ve Suriye gibi çatışma bölgelerinde devlet dışı silahlı aktörlerin bombalı araç saldırıları düzenlemeye artarak devam edeceği, başta devlet otoritelerinin ve yine devlet dışı silahlı aktörlerin bu tip saldırılara yönelik savunma metotları geliştirmeye çalışacağı öngörülebilir. Türkiye’nin de özellikle Bab kentinde maruz kaldığı bu tip saldırılara yönelik savunma sistemleri ve askeri taktikler geliştirme ihtiyacı söz konusudur.