Analiz / Suriye Gündemi
ABD, ana omurgasını PKK’nın Suriye kolu olan YPG güçlerinin oluşturduğu “Suriye Demokratik Güçleri” ile 6 Kasım 2016’da Rakka Operasyonu’nu başlatmıştı. “Fırat’ın Gazabı” ismiyle başlatılan operasyonun ilk aşamasında kent merkezinin etrafındaki kırsal bölgelerin IŞİD’ten izole edilmesi hedefleniyordu.
YPG, operasyonun izolasyona dayalı ilk aşamasında ABD’nin sağladığı yoğun hava desteği ile hızlı bir ilerleme kaydetmiş olsa da çok fazla zayiat verdi.
Rakka kentinin çevresinde hızlı bir ilerleme kaydeden örgüt, ardından kentin batısındaki Tabka kasabasına yöneldi. Fırat’ın karşı tarafına geçen YPG güçleri Mart ayının sonuna gelindiğinde Tabka kasabasını tamamen kuşatmaya almış durumdaydı.
Tüm bu süreçte ABD’ye ait Apache saldırı helikopterleri ve A-10 savaş uçakları örgüte yoğun olarak destek sağladı. Ayrıca ABD kuvvetleri ile birlikte Tabka kenti kırsalına helikopterlerle örgüt savaşçıları nakledildi.
Önce Tabka Havaalanı ardından da Tabka barajının kontrol altına alınmasıyla kasabanın tamamının YPG güçlerinin kontrolüne geçmesi sağlandı.
Mayıs ayında Tabka kasabasının YPG güçlerinin kontrolüne geçmesinin ardından, doğuya doğru ilerleyen güçler, Rakka kentini güneyden kuşatma altına almaya başladı. Ardından gelen hamlede ise, Fırat’ın Gazabı operasyonu dahilinde Rakka kent merkezine yönelik saldırıya geçildi.
YPG güçleri ABD’nin desteği ile Rakka kent merkezine birkaç koldan aynı anda saldırı başlattı. Saldırı ABD’nin hava, YPG’nin ise topçu atışlarıyla desteklenmekteydi.
Şu an gelinen noktada ise, birkaç koldan kent merkezine yönelik başlatılan saldırı IŞİD’in belli oranda gösterdiği direniş yüzünden ağır bir şekilde ilerliyor. Bu ağır ilerleyişin bir diğer sebebinin de ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının Rakka kent merkezine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarında meydana gelen sivil kayıpları olduğu düşünülüyor.
ABD öncülüğündeki koalisyonun bölgeye düzenlediği hava saldırılarında ölen sivillerin kamuoyunda gündeme gelmesi, ABD’yi belli oranda operasyonu biraz daha ağırdan almaya sevk etti.
Rakka kent merkezine yönelik başlatılan operasyon askeri olarak biraz daha geniş açıdan ele alınacak olursa, kent merkezinde çok sıcak çatışmaların yaşandığı söylenemez. ABD tarafından oldukça güçlü bir hava gücü ile desteklenen YPG güçleri, savaş uçaklarının hava saldırılarından sonra, IŞİD’in geri çekildiği bölgelerde ilerleyip kendi kontrol alanlarını oluşturmaktalar.
Kent merkezinde sıcak çatışmaların yaşanmaması, askeri yapısı gereği IŞİD’i farklı saldırılar düzenlemeye sevk ediyor. Sıcak çatışmalarda rahat hareket etme imkânı bulamayacak olan IŞİD, şu anki ‘‘çatışmasız’’ ortamı iyi bir şekilde değerlendiriyor. Bunu, YPG güçlerine karşı düzenlediği bomba yüklü araç ve keskin nişancı saldırıları ile yapmakta. Bu iki ana saldırının yanında IŞİD, kentin belli bölgelerinde YPG unsurlarının konuşlu olduğu yapılara yönelik top atışları da gerçekleştiriyor.
Konvansiyonel olmayan askeri taktiklerle saldırılar düzenleyen birçok örgüt, Fırat’ın Gazabı operasyonunda olduğu gibi kent merkezinde geçen çatışmalarda ağırlıklı olarak keskin nişancı saldırıları düzenler. IŞİD de Rakka kent merkezinde tam olarak bunu yapmakta.
Kent merkezlerinde düzenlenen keskin nişancı saldırılarında, saldırılarda kullanılacak silahın çok fazla teknik özelliğe sahip olması gerekmez, atıcının da çok profesyonel olması şartı aranmaz. Atışlar kısa mesafeden yapılacağı için; silahın doğru bir şekilde sıfırlanmış olması, mesafenin doğru bir şekilde tayin edilmesi ve atışı yapacak kişinin daha önce birkaç atış yapmış olması ‘‘başarılı’’ bir atış için yeterlidir.
Çok fazla sıcak çatışmanın yaşanmadığı Rakka kent merkezinde IŞİD’in YPG unsurlarına karşı düzenlediği üç ana saldırı bulunuyor. Bunlardan ilki ve en etkili olanı bomba yüklü araçlar. İkincisi, karşı taraf üzerinde en az bomba yüklü araç saldırıları kadar etki bırakan keskin nişancı operasyonları. Üçüncüsü ise YPG unsurlarının konuşlu bulunduğu yapılara düzenlenen ağır silah atışları.
Rakka kent merkezine yönelik saldırı başladığından bu yana, YPG kaynakları da dahil bölgedeki yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre IŞİD oldukça fazla keskin nişancı saldırısı düzenlemekte. Bu, üzerinde çok fazla şaşırılacak bir durum değildir.
IŞİD’in de kendi propaganda kanalları üzerinden yayınladığı görseller ve açıklamalar incelendiğinde, bölgede keskin nişancı saldırılarının yoğun bir şekilde sürdüğü anlaşılıyor.
Örgütün geçtiğimiz günlerde Rakka kent merkezinde düzenlenen keskin nişancı saldırıları ile ilgili yayınladığı propaganda filminde her ne kadar propaganda olsa da çarpıcı bilgiler veriliyor.
Sahadan takip edilebildiği kadarı ve IŞİD kaynaklarının aktardığı rakamlar karşılaştırıldığında genel kanı IŞİD’in keskin nişancı saldırıları üzerinde yoğunlaşmış olduğunu gösteriyor. Nitekim bu tür askeri operasyonlar maliyet açısından da incelendiğinde oldukça masrafsızdır.
Ayrıca düşman üzerinde bıraktığı psikolojik etki de azımsanamayacak boyutlardadır. Şöyle ki sahada ilerlemekte olan askeri bir tim üzerine yapılacak bir keskin nişancı atışı isabetli olmasa dahi, yerine ve şartlara göre, timin ilerleyişini durdurabilir ve geri çekilmelerine sebep olabilir.
IŞİD’in Rakka kent merkezinde düzenlediği keskin nişancı saldırıları askeri açıdan biraz daha geniş olarak ele alındığında, örgütün bu saldırılar konusunda oldukça kararlı olduğunu söylemek mümkün.
Nitekim IŞİD’in geçtiğimiz günlerde keskin nişancı saldırıları ile ilgili yayınladığı bir propaganda filminde bu kararlılığın ne seviyede olduğu belli edilmeye, kamuoyu üzerinde etki bırakılmaya çalışılmış. Filmde konuşan bir IŞİD savaşçısı, ‘‘Düşmanın her hareketini takip ediyoruz.’’ diyerek, keskin nişancı saldırılarındaki ‘‘üstünlüklerini’’ ifade etmeye çalışmış.
Propaganda filminin giriş kısmında konuşan ‘‘Zeyd El Azeri’’ isimli IŞİD savaşçısı, (muhtemel Azerbaycan vatandaşı) Rusça olarak yaptığı konuşmada bölgede düzenlenen keskin nişancı saldırıları hakkında bilgilendirmeler yapıyor.
Keskin nişancılık konusunda ‘‘uzman’’ bir kişi olduğu ima edilmek istenen IŞİD savaşçısı, sözlerinin ilerleyen kısımlarında ‘‘düşmanın her hareketini takip ediyoruz’’ cümlesini kullanıyor.
IŞİD’in Rakka ile ilgili servis ettiği propaganda filminde konuşan bu kişi, konuşmasını Rusça olarak yapıp, Avusturya menşeli Stery Aug A2 piyade tüfeği ile bir atış gerçekleştiriyor. Burada da belli noktalara dikakt çekilmek istendiği anlaşılıyor. (Muhtemelen propaganda filmi için yapılan bu atış, canlı bir hedefe yönelik yapılmış değil)
Basitleştirerek anlatmak gerekirse, batı (ABD-Avrupa-Türkiye) ve doğu (Rusya ve diğerleri) ülkelerinin keskin nişancı atışlarında kullandıkları sistemler/hesaplamalar farklıdır. IŞİD’in yayınladığı propaganda filminde, ABD’nin de kullandığı batı sistemi eğitiminin verildiği görülüyor.
IŞİD aslında Irak ve Suriye’de her iki sistemi de kullanıyor. Ancak bölgede ABD silahlarının çeşitliliği ve ABD’nin keskin nişancı atışlarında kullandığı sistem ve hesaplamaların daha hassas olması, IŞİD’in batı sistemini seçmesindeki en büyük etkenlerden.
Öte yandan IŞİD’in propaganda amaçlı olarak bu görüntüleri servis ettiği düşünülebilir. Ancak sahadan aktarılan bilgiler ve görseller incelendiğinde IŞİD’in bölgedeki keskin nişancı saldırılarında bu sistemi kullandığı bir gerçek.
Bölgedeki silah tüccarları tarafından satılan keskin nişancı dürbünlerinin de neredeyse tamamı batı sistemi ile uyumlu. Ayrıca IŞİD, homemade olarak nitelendirilen, kendi yapımı olan yüksek kalibre keskin nişancı tüfeklerinde de batı sistemli dürbünleri kullanmakta.
IŞİD’in Rakka kent merkezinde YPG güçlerine yönelik düzenlediği keskin nişancı saldırıları ile ilgili yayınladığı görsellerde YPG güçlerinin oldukça kolay bir şekilde hedef alındıkları görülmekte. Bunu sebebi ise, IŞİD karşısındaki savaşçıların tecrübelerinin olmaması ve tam anlamıyla olmasa da bir emir komuta zinciri içerisinde hareket etmeleri.
Bölgede IŞİD’in keskin nişancı atışlarına hedef olan YPG/PKK unsurları:
Bölgedeki evlerin balkon, çatı ve camlarından korunmasız bir şekilde dışarı bakan YPG unsurları, IŞİD için kolay birer hedef haline geliyorlar.
IŞİD, Rakka kent merkezinde düzenlediği keskin nişancı saldırıları ile ilgili servis ettiği son rakamlarda bir aylık süre içinde YPG unsurlarından, 164 kişinin öldüğünü ve 64 kişinin yaralandığını iddia ediyor.
Ayrıca IŞİD kaynaklarınca servis edilen görselde, Rakka kent merkezinde keskin nişancı saldırılarının düzenlendiği mahalle ve bölgeler de işaretlenmiş durumda.
IŞİD kaynakları tarafından yayınlanan verilere göre, keskin nişancı saldırıları Rakka kent merkezinin doğu ve batı ekseninde 9 farklı bölgede düzenlenmiş.
IŞİD’in iddia ettiği rakamlar, saha kaynaklarından edinilen bilgilere göre, gerçeğe oldukça yakın ve YPG güçlerinin bölgede uğradıkları keskin nişancı saldırıları ile örtüşen rakamlar.
YPG güçlerinin tecrübesizliği ve daha önce de belirtildiği gibi, bir emir komuta zinciri içinde hareket etmeleri IŞİD’in keskin nişancı saldırılarına kolayca hedef olmalarına sebep oluyor.
Kent merkezinde halen devam eden operasyonda ilerleyen süreçte de YPG güçlerinin IŞİD karşısında oldukça ağır kayıplar vereceği bir gerçek.
Nitekim örgüt, daha şimdiden oluşan askeri personel kaybını tamamlayabilmek için kontrolü altındaki bölgelerde bulunan özellikle yaşı küçük Kürt sivilleri zorla silah altına almaya başladı.
Rakka kent merkezine yönelik başlatılan saldırıda, IŞİD’in keskin nişancı saldırılarını yüzde yüzlük bir potansiyel ile gerçekleştirdiği düşünülmüyor. Örgüt, bu saldırılar konusunda ne kadar kararlı olsa da, kent merkezinde kontrolü altında tuttuğu alan daraldığında bu potansiyel daha da yukarılara çekilecektir.
Öyle ki kontrol alanı daraldığında bomba yüklü araçlar gibi etkili saldırı yöntemleri devre dışı kalmakta, oldukça yakın mesafelerden yapılan keskin nişancı atışları ve küçük gruplar ile karşı tarafa düzenlenen taarruzlar artmaktadır.
Tüm bunların yanında IŞİD, gerçekleştirdiği keskin nişancı saldırıları ile ilgili görselleri propaganda kanallarınca servis ederek, karşı taraf üzerinde de bir baskı kurmayı hedefliyor. Ayrıca bu gibi propaganda taktikleri, büyük devletlerin dahi belli dönemlerde ihtiyaç duyduğu askeri taktiklerden olmuştur.
Sonuç olarak, ABD tarafından desteklenen YPG güçlerinin Fırat’ın Gazabı operasyonu dahilinde Rakka kent merkezine doğru ilerlerken başka sürprizlerle karşılaşmaları da mümkün.
Burada IŞİD’in sadece karşı tarafa zarar verdiği gibi bir düşünce akıllara gelmemeli. Yapılan keskin nişancı saldırılarının ardından genellikle YPG güçleri ve beraberindeki ABD’li askeri danışmanlar aracılığıyla, atışın geldiği düşünülen yapıya yönelik hava saldırısı düzenlenip yapı yerle bir edilmektedir.