Analiz-Haber / Suriye Gündemi
PYD/YPG’nin başını çektiği ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin Rakka’ya yönelik operasyonu, Mayıs 2016’nın son haftasında başladı. IŞİD’in gösterdiği direnç ve YPG güçlerinin çok da istekli olmaması, Rakka niyetiyle başlayan operasyonun Cerablus’un güneybatısında, IŞİD kontrolünde bulunan Münbic şehrine yönelmesine sebep oldu.
Suriye sahasında tarafların kısa dönemli taktiklerini çatışma alanlarını takip ederek gözlemlemek mümkün. Fakat orta ve uzun vadeli stratejilerini anlamak için bu kısa dönemli taktiklerin seyrini çıkararak değerlendirme yapmak gerekiyor. ABD destekli koalisyon güçlerinin hava saldırılarının hedefinin IŞİD’i Suriye içlerinde belli bir bölgeden çıkamaz hale getirmek olduğunu, YPG’nin de Türkiye sınırının tamamını ele geçirmeyi amaçladığını, bu uzun dönemli gözlemlerden anlayabilmek mümkün. Burada büyük ölçüde soru işareti olan IŞİD’in ne yapmaya çalıştığı.
Çıkarları doğrultusunda Suriye rejimi ile hatta istihbaratıyla bile yakın ilişki içinde olabilen, PYD/YPG ile Halep kuzeyinde sınır olduğu Ahras’ta iki komşu devlet gibi petrol ticareti yapabilen IŞİD’in kendisine yönelen son kapsamlı saldırılara karşı izlediği yol dikkat çekici.
PYD/YPG’nin Rakka’yı ele geçirmeye yönelik harekatının başarılı olamayacağı, asıl hedefin Cerablus ve Münbic olduğu, IŞİD dahil Suriye sahasındaki herkesin malumu. Ancak kapsamlı bir saldırı halinde IŞİD’in Halep kuzeyinde, Münbic’te ve Rakka’da aynı anda savaşmak zorunda kalması, bunlar olurken bağlantı noktalarının hava saldırılarıyla kesilebilecek olması, IŞİD’in bekleyen büyük tehlikelerdi.
IŞİD bu tehlikeleri minimize etmek amacıyla Mayıs 2016’nın son haftasında Halep kuzeyinde muhaliflere yönelik saldırılarını artırdı ve Mare ile Azez’in bağlantısını keserek muhaliflerin bağını kopardı. Muhaliflerin Türkiye desteği ile Azez-Cerablus arasında güvenli bir bölge oluşturma amacı bir yana, bölgede tutunması bile oldukça zor bir duruma geldi. IŞİD’in PYD/YPG ile temas hattı olmasına rağmen onlarla savaşmayıp muhalifleri hedef almasını sadece komplo teorileriyle açıklamak çok gerçekçi olmayacaktır. IŞİD’in Halep kuzeyinde muhalifleri bertaraf etmeye yönelik saldırılarının şu amaçları taşıdığını söylemek gerekir:
- Halep kuzeyinde muhalifleri savaşamaz hale getirerek IŞİD’e katılmaya zorlamak ve yeni güçlerle Afrin’den gelecek PYD/YPG’ye karşı direnç oluşturmak.
- PYD/YPG’nin Fırat Nehri civarından, Muhaliflerin de Halep kuzeyinden başlayacak saldırıları öncesi batıdaki tehdidi bertaraf ederek Fırat boyunca sadece PYD/YPG’ye yoğunlaşmak.
- Münbic ve Rakka’dan aynı anda PYD/YPG ile savaşarak düşmanının gücünün de bölünmesini sağlamak.
Bahsedilen hedeflerin Türkiye’nin sınır güvenliğini daha da riskli hale getireceğini, hatta Kilis ve çevresindeki yerleşimlerin daha büyük tehdit altına gireceğini söylemek mümkün. ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği açık destek sonucu ABD ile yaşanan sorunlar ve Rusya ile ilişkiler göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin dar bir hareket alanında hamle yapmaya çalıştığını görüyoruz. Mevcut denklemle ortaya çıkan muhtemel senaryoyu bozabilecek ihtimal, Türkiye’nin bölgede yaşananlara karşı yapacağı sürpriz hamle olacaktır.
Bu analiz, Selim Çelik tarafından Suriye Gündemi için kaleme alınmıştır…