İran destekli milislerin Kamışlı’da YPG unsurlarıyla yaşadığı gerginlikler Rusya’nın araya girmesiyle son bulurken sürecin çıktılarının İran için ne manaya geldiği araştırmacılar Samer el-Ahmed ve Mohammed Hassan tarafından MEI’de ele alındı.[1] Geçtiğimiz aylarda Kamışlı’nın Tay mahallesinde YPG kontrolündeki yönetimin polis gücü Asayiş unsurları ile rejim yanlısı İran destekli Ulusal Savunma Güçleri (USG) arasında yaşanan çatışmalar USG unsurlarının mahalleden çıkması buna karşın az sayıda rejime bağlı yerel polis unsurlarının mahallede konuşlanması mutabakatı ile sonuçlandı. USG unsurları mutabakat gereği bölgeden çıkarken Esed rejiminin görevlendirdiği polis unsurlarının mahalleye girişleri ise YPG kontrolündeki yönetimce engellendi. Kamışlı’da YPG ile rejim arasındaki çatışmaların geçmişine bakıldığında ise bu sonuç şaşırtıcı değil.
Yazarlara göre Haseke vilayetindeki USG unsurları bölgede silah ve maddi güç anlamında en zayıf yapılar. Bu milislerin aylık 20 USD civarındaki maaşlarının 2020’nin ikinci yarısında hiç ödenmediği ve bu sebeple milis unsurların rejim tarafından terk edildiklerini düşündüğünü öne süren Ahmed ve Hassan’a göre maddi desteklerin kısıldığı dönemlerde milis unsurlar karaborsacılık ile fon sağladılar. Bu senenin Mart ayında ise en başta Tay mahallesi olmak üzere bölgedeki USGler İran’ın fon desteği teklifiyle karşılaştılar. İran buradaki USG unsurlarını silah ve para ile destekleyip yeniden şekillendirerek Kamışlı içinde etki alanını korumak amacındaydı. USG unsurlarının İran teklifine olumlu yaklaşmalarına müteakip bölgeye askeri uzmanlarını yollan Tahran kısa süre içerisinde USG unsurlarını eğitmeye ve yeniden inşa etmeye başladı. Ayrıca pek çok yerde yaptığı gibi burada da USG unsurlarının içerisine kendisine doğrudan bağlı unsurlar yerleştirdi. Yazarlara göre Ensar Askeri Güvenlik adına sahip bu küçük milis unsurlar bölgede İran ile temaslı aşiretlerin üyelerinden müteşekkildi. Bölgede Bakara aşireti ile de benzer ilişkileri olan Tahran için bu yöntem yeni değildi. Lakin İran’ın desteği çatışma döneminde Tay mahallesindeki USG unsurlarını es geçti. Asayiş ile çatışmalar esnasında İran’dan desteğin kesilmesi yazarlara göre Tay’daki USG komutanlarının İran’ı ihanetle suçlamasına yol açtı. Esed rejiminin Rusya’nın baskısıyla Tay’daki çatışmaya göz yumarak oradaki USG unsurlarına destek vermediğini öne süren Ahmed ve Hassan’a göre bu hamle Rusya’nın Kamışlı ve çevresindeki İran etkisini kırmak için izlediği siyasetin bir sonucuydu. Kamışlı kırsalında bilhassa aşiretler üzerinden ciddi şekilde etkisini arttıran Tahran’ın Tay’da kaybeden tarafın hamisi olması son tahlilde İran’ın karnesine bir yenilgi olarak geçmiş oldu.
Kamışlı’nın ekseriyeti YPG kontrolünde bulunurken rejim unsurları sınır kapısı, hastane, havaalanı ve muhtelif devlet binalarının olduğu bölgelerle sınırlı alanlarda etkin konumdalar. Bu açıdan bakıldığında rejim halen Kamışlı’nın belli bölgelerinde var olsa da Tay mahallesinden rejim unsurlarının tamamen çıkarılması zaten kısıtlı bir alanda var olan rejim otoritesinin YPG’ye çatışma yoluyla kaybedilmesi manasına gelmekte. Bölgede havaalanı başta olmak üzere askeri unsurları olan Moskova’nın bu kayba ses çıkarmaması hatta dolaylı olarak kayba destek vermesi Tahran-Moskova rekabetinin sadece Dera ve Deyr ez-Zor dışında Haseke-Kamışlı bölgesinde de vites yükselttiğini ortaya koymakta.
Ömer Behram Özdemir
[1] Samer el-Ahmed ve Mohammed Hassan, Iran’s loss in Qamishli’s Tayy neighborhood results in a shift in the boundaries of control, MEI, Erişim Tarihi: 13 Temmuz 2021.