Haritalar
YPG/SDG ve DAEŞ Arasındaki Savaşta Ebu Kemal Bölgesindeki Son Durum
YPG/SDG ve DAEŞ Arasındaki Savaşta Ebu Kemal Bölgesindeki Son Durum TSK ve TSK destekli Özgür Suriye Ordusu birliklerinin düzenledikleri Zeytin Dalı Harekatı nedeni ile YPG/SDG Deyr ez Zor kırsalında DAEŞ’e yönelik operasyonları durdurma kararı almıştı. Ve bölgeden Afrin’in savunulması için milis takviyesi gerçekleştirdiği de biliniyordu. 1 Mayıs 2018 tarihi ile birlikte yeniden bölgede DAEŞ’e karşı operasyon başlatan YPG/SDG, harekatın Irak ordusu ile koordineli bir şekilde olacağını ve DAEŞ’i bölgeden tamamen çıkarmaya yönelik olduğunu bildirmiştir. ABD ise bir açıklama yayınlayarak Suriye topraklarında DAEŞ’in bitirilmesine yönelik operasyonun başladığını ve sahadaki müttefiklerini koruyacaklarını belirtmiştir. Ve DAEŞ’ten kurtarılan bölgelerin ”Esed rejimi ya da İran taraftarları tarafından sömürülemeyecek” ifadeleri de bu açıklama da yer almaktadır.     Bu operasyon kapsamında Koalisyon uçakları bölgedeki DAEŞ unsurlarına yönelik hava saldırılarına devam ederken YPG’de Fırat nehrinin doğusunda DAEŞ’in elinde bulundurduğu yerleşim bölgelerini ele geçirmek için uygun konumlanma arayışı içindedir. YPG bugün itibari ile Fırat nehrinin doğusunda bulunan ve DAEŞ’in kontrolünde olan al Bağhuz Tahtani köyüne 4 kilometrelik bir mesafededir.
Şam'ın Güneyindeki Son Durum
Şam’ın güneyindeki son durum Rusya ve İran destekli Esed rejiminin Doğu Ğuta ve Doğu Kalamun bölgelerinden muhalifleri çıkardıktan sonra Şam’da bulunan ve bir bölümünü DAEŞ’in kontrol ettiği Yermük Kampı ve çevresine yönelik askeri harekat başlatmış ve ciddi ilerlemeler sağlamıştır. Yermük Kampının kuzeyinde HTŞ ve muhaliflerin kontrol ettiği bölge 29 Nisan itibariyle, Esed rejimi ile varılan anlaşma gereğince İdlib’te bulunan Fua ve Keferya köylerindeki Şii milis ve halk ile karşılıklı takas neticesinde boşaltılmıştır. Bölgedeki yaklaşık 5000 muhalif ise İdlib’e ve Fırat Kalkanı Bölgelerine geçiş yapmıştır. Esed rejimi bu takasın ardından DAEŞ’e yönelik askeri operasyonlarına devam etmiş ve DAEŞ’in kontrol ettiği bölgeyi 2’ye bölerek Ğuta’da da yapmış olduğu gibi askeri direnci ve koordinasyonu kırmış ve hızla bölgelerin düşmesini öncelemiştir. Bu noktada da başarı sağlayarak Yermük Kampının güneyinde bulunan Hacer el Esved mahallesini DAEŞ’ten ele geçirmiştir. Böylelikle DAEŞ’in kontrolünde bulunan bölgeyi daha da daraltmıştır. Bu minvalde gerçekleşen Rusya’nın yoğun hava saldırıları bölgede birçok sivilin de hayatına kaybetmesine sebebiyet vermeye devam etmektedir
Rejim'in Güney Şam'daki Son İlerlemesi
Rejim’in Güney Şam’daki Son İlerlemesi Rusya ve İran destekli Esed rejiminin Doğu Ğuta ve Doğu Kalamun bölgelerinden muhalifleri çıkardıktan sonra Şam’da bulunan ve bir bölümünü DAEŞ’in kontrol ettiği Yermük Kampı ve çevresine yönelik askeri harekat başlatmış ve ciddi ilerlemeler sağlamıştır. Yermük Kampının kuzeyinde HTŞ ve muhaliflerin kontrol ettiği bölge 29 Nisan itibariyle, Esed rejimi ile varılan anlaşma gereğince İdlib’te bulunan Fua ve Keferya köylerindeki Şii milis ve halk ile karşılıklı takas neticesinde boşaltılmıştır. Bölgedeki yaklaşık 5000 muhalif ise İdlib’e ve Fırat Kalkanı Bölgelerine geçiş yapmıştır. Esed rejimi bu takasın ardından DAEŞ’e yönelik askeri operasyonlarına devam etmekte ve DAEŞ’in kontrol ettiği bölgeyi 2’ye bölerek Ğuta’da da yapmış olduğu gibi askeri direnci ve koordinasyonu kırarak hızla bölgelerin düşmesini öncelemektedir. Bu minvalde gerçekleşen Rusya’nın yoğun hava saldırıları bölgede birçok sivilin de hayatına kaybetmesine sebebiyet vermektedir.
Deyr ez Zor Bölgesinde Rejim ile YPG-SDG Arasındaki Son Durum
Deyr ez Zor Bölgesinde Rejim ile YPG-SDG Arasındaki Son Durum Geçtiğimiz yıl YPG/SDG’nin ABD’nin yoğun hava desteği ile birlikte gerçekleştirdiği Rakka operasyonuna müteakip olarak rejiminde Rusya’nın hava ve kara desteği ile birlikte Humus kırsalından Deyr ez Zor’a kadar uzanan bölgede askeri ilerlemeleri olmuştu. Rusya ve İran destekli rejimin Deyr ez Zor’a kadar hızla ilerlemesi YPG’yi de bölgeye operasyon yapmaya sevk etmişti. Fakat bu süreçte Rakka’da DAEŞ tamamen bitirilebilmiş değildi. ABD’nin de yoğun hava desteği ile birlikte YPG nehrin doğusunda, rejim ise batısında hakimiyet sağlamışlardı ancak bölgede rejim ve YPG birlikleri arasında aralıklarla çatışmalar yaşanmıştı. Bu çatışmalar 29 Nisan’da tekrar yaşanmış, rejim birlikleri gündüz saatlerinde YPG’nin hakimiyetinde bulunan birkaç köyde kontrol sağlamış ancak akşam saatlerinde geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu geri çekilmeye ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının rejim birliklerini vurması neden olarak gösterilmektedir.
Rejim Demografik Mühendisliğe Devam Ediyor
Rejim Demografik Mühendisliğe Devam Ediyor 2011 yılında başlayan ve günümüze kadar ulaşan Suriye savaşı, yeni bir noktaya doğru evrilmektedir. Rusya’nın Esed rejimi lehine fiili olarak savaşa dahil olması ile birlikte askeri kazanımlarını her geçen gün arttıran Şam rejimi, nüfusun planlanması ve yönetilebilir hale gelmesi noktasında da faaliyetlerine devam etmektedir. Nitekim Doğu Guta bölgesinde rejimin hakimiyet kurmasının ardından Doğu Kalamun’daki muhaliflerde Rusya aracılığı ile anlaşma masasına oturarak bölgeden çıkmışlardır. Özellikle Doğu Kalamun’daki Ceyş’ül İslam grubu birçok ağır silahı rejime teslim ederek bölgeden ayrılmış ve Türkiye destekli muhaliflerin kontrol ettiği bölgelere gelmiştir. Silahlı muhaliflerin yanında halk da bölgeden ayrılmak durumunda kalmış, böylelikle, Afrin, Fırat Kalkanı bölgesi ve İdlib başta olmak üzere Suriyeli muhaliflerin kontrolünde olan bölgelere geçiş yapmıştır. Doğu Guta’da ve Doğu Kalamun’dan gelen Suriyeli aileler için Türk STK’lar ve AFAD birçok noktada çadır kent kurarak temel yaşam malzemeleri başta olmak üzere çeşitli yardımlarda bulunmuşlar ve bulunmaya da devam etmektedirler.  
İdlib'teki Muhaliflerin Kontrol Alanı [15 Nisan 2018]
İdlib’teki Muhaliflerin Kontrol Alanı [15 Nisan 2018] Ahrar uş Şam Hareketi ile Nureddin Zengi’nin birleşerek oluşturduğu Cephe Tahrir Suriye ile Heyet Tahriru’ş Şam (HTŞ) arasındaki çatışmalar geçen hafta mutabakata varılan bir haftalık ateşkesin ardından tekrar başladı. İdlib güneyi başta olmak üzere birçok köy ve beldeyi HTŞ, CTS’nin elinden geri aldı. HTŞ’nin ele geçirdiği beldelerden birisi de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) de çatışmazlık gözlem noktası kurduğu Morek oldu.
Suriye’deki Mevcut Güç Dengeleri
Suriye’deki Mevcut Güç Dengeleri 7 Nisan 2018 tarihinde Rusya ve İran destekli Esed rejiminin Doğu Guta’nın Duma bölgesinde kimyasal silahlar ile saldırı düzenlemesinin ardından en az 40 sivil hayatını kaybetmiş, yüzlerce sivil de bu saldırıdan etkilenmiştir. Kimyasal silah kullanımını ‘kırmızı çizgi’ olarak nitelendiren başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesi Esed rejiminin bu saldırısına karşı sert tepkiler vererek, askeri müdahale dahil tüm seçenekleri değerlendirmeye almışlardır. Konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşınsa da ABD’nin karar tasarısına Rusya’nın vetosu, Rusya’nın verdiği tasarıya da ABD’nin vetosu BMGK sürecini tıkamıştır. Bu nedenle ABD,İngiltere ve Fransa yoğun diplomasi yürüterek askeri müdahale dahil tüm seçeneklerin değerlendirildiğini basın yoluyla paylaşmışlardır. İran ve Rusya destekli Esed rejimine yönelik muhtemel askeri harekat öncesinde; Türkiye, İran, Rusya, Fransa, İngiltere ve ABD’nin Suriye içerisinde, çevre ülkelerde ve Doğu Akdeniz’de bulunan askeri üsleri, askeri hava alanları, mobil yerleşkeleri, gözlem noktaları ve savaş gemileri aşağıdaki haritada detaylı olarak gösterilmektedir.
ABD'nin Olası Askeri Müdahalesi Öncesinde Suriye'deki Kontrol Alanları ve Askeri Üsler
ABD’nin Olası Askeri Müdahalesi Öncesinde Suriye’deki Kontrol Alanları ve Askeri Üsler 7 Nisan 2018 tarihinde Rusya ve İran destekli Esed rejiminin Doğu Guta’nın Duma bölgesinde kimyasal silahlar ile saldırı düzenlemesinin ardından en az 40 sivil hayatını kaybetmiş, yüzlerce sivil de bu saldırıdan etkilenmiştir. Kimyasal silah kullanımını ‘kırmızı çizgi’ olarak nitelendiren başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesi Esed rejiminin bu saldırısına karşı sert tepkiler vererek, askeri müdahale dahil tüm seçenekleri değerlendirmeye almışlardır. Konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşınsa da ABD’nin karar tasarısına Rusya’nın vetosu, Rusya’nın verdiği tasarıya da ABD’nin vetosu BMGK sürecini tıkamıştır. Bu nedenle ABD,İngiltere ve Fransa yoğun diplomasi yürüterek askeri müdahale dahil tüm seçeneklerin değerlendirildiğini basın yoluyla paylaşmışlardır. Muhtemel askeri harekat öncesinde Suriye’de; Türkiye, İran, Rusya, Fransa ve ABD’nin askeri üsleri, askeri hava alanları, mobil yerleşkeleri ve gözlem noktaları aşağıdaki haritada detaylı olarak gösterilmektedir.
TSK'nın İdlib Bölgesindeki Yeni Gözlem Noktası Morek
TSK’nın İdlib Bölgesindeki Yeni Gözlem Noktası Morek Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğünde başlayan Astana süreci, Suriye sahasındaki çatışmaları azaltıp siyasi geçiş süreci için altyapı oluşturmayı hedeflemektedir. Astana süreci kapsamında ilerleme kat eden tarafların mutabık kaldığı gerilimi azaltma bölgeleri arasında, İdlib gerilimi azaltma bölgesi öne çıkmaktadır. Bu çerçevede TSK’nın İdlib bölgesinde oluşturduğu çatışmasızlık gözetim noktalarının dokuzuncusu da oluşturuldu. Yeni oluşturulan gözlem noktası Hama kuzeyinde Morek bölgesindedir. Böylelikle TSK’nın oluşturduğu gözlem noktaları; Dare’t İzze, Anadan, El Eys, Tel Tukan, Surman, Zaytunah ve Morek oldu. TSK’nın İdlib ve çevresinde toplam 12 gözlem noktası oluşturması beklenmektedir.
İdlib'teki Muhaliflerin Kontrol Alanları
İdlib’de Muhaliflerin Kontrol Alanları Ahrar uş Şam Hareketi ile Nureddin Zengi gruplarının birleşerek oluşturduğu Cephe Tahrir Suriye (CTS) ile Heyet Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ) İdlib eyaletinin sınırları başta olmak üzere girdikleri çatışmaların ardından birçok köy ve bölge el değiştirdi. Taraflar arasında 3 kez ateşkes anlaşması yapılmış ancak çatışmaların tamamen bitmesi sağlanamamıştı. 7 Nisan itibariyle yeniden bir ateşkes sağlanmış ve süresi bir hafta olarak belirlenmiştir. Çatışmaların devam ettiği ortamda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de bölgede gözlem noktası oluşturmaya ve gözlem noktası oluşturmak için keşif faaliyetlerine devam etmektedir.