Suriye’de muhalif gruplarla IŞİD arasında çatışmalar başladığından bu yana şimdiye dek en şiddetli çatışmaların yaşandığı bölge, Halep oldu. IŞİD’in, Suriye’nin doğusundaki muhalif bölgeleri bütünüyle ele geçirmesinin ardından, Halep’in doğusu ve kuzeyi boyunca bölgede 2014 Ocak ayı boyunca kesintisiz olarak çatışmalar durmaksızın devam etti.
IŞİD’in bölgede el-Bab, Menbic ve Carablus üçgeninde gücünü konsolide etmesinin ardından Bab’us Selam sınır kapısın yer aldığı Azez’e yönelik sık sık yenilenen taarruzları oldu. 2014 yazında Türkmen Bari, İhtimlat çevresini ele geçiren IŞİD’in ilerleyişi, Mare-Suran hattında uzun süre durduruldu. IŞİD’in bölgedeki ilerleyişi uzun süre engellenirken, 2015 Mayıs ayında Suran’ın IŞİD’in eline geçmesi ve takip eden Ağustos ayında IŞİD’in Mare sınırlarına dayanması üzerine Azez’deki muhalif varlığı tehlikeye girdi.
IŞİD’in aynı dönemde Türkiye içerisinde bombalı saldırılar düzenlemesi üzerine Türkiye’nin bölgede ilk defa aktif olarak IŞİD’i hedef alması, kuzey Halep’teki dengeleri yavaş yavaş değiştirmeye başladı. Zaman içerisinde Türkiye destekli bazı grupların da aktif katılımıyla IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonla sınır boyunca ilerleme sağlandı.
IŞİD’in Türkiye sınırı boyunca batıda ulaşabildiği son nokta olan Havar Kilis ve el-Bel köyleri arasındaki hatta, 2015 Kasım ayından itibaren başlayan muhaliflerin karşı taarruzları, zaman içerisinde etkisini göstererek bazı ilerlemelerin görülmesini sağladı. 2015 Aralık ayında Havar Kilis ve Baragida temizlenirken, Karah Kubri(Kara Köprü) ve Gazal(Kara Mezra)’dan ilerleyerek 27 Aralık’ta Dudiyan’a kadar ulaştı. Ancak IŞİD karşı saldırıya geçerek Kara Köprü ve Kızıl Mezra’ya kadar bütün köyleri tekrar geri aldı.
12 Ocak’ta muhalifler sınırdaki Bagidin’i alırken, 13 Ocak’ta Kara Mezra ve Yani Yaban’a kadar ulaştılar. IŞİD karşı saldırıya geçerek 19 Ocak’ta Kara Mezra’yı tekrar geri almayı başarırken, muhalifler ay sonuna kadar el-Bel ve Baragida’ya yönelik IŞİD saldırılarını püskürttü. Mart ayına gelindiğinde Baragida ve Bagidin hattı korunurken, IŞİD Kara Köprü’de tutunmayı başardı.
8 Mart’ta muhaliflerin Dudiyan ve Tugalı’yı ele geçirmesiyle yeniden ısınan bölgede, IŞİD sık sık karşı saldırılarla kayıplarını önlemeye çalıştı. Ay boyunca Tugalı ve Mureygal 4-5 kez el değiştirirken, muhalifler sınır boyunca ilerleyişini sürdürerek mevzilerini tahkim etmeye başladı. Yoğun Türk topçu desteğiyle Tel-Battal ve Ahmediye’ye kadar ulaşan muhalifler, Cakka yakınlarına kadar sokulmayı başardı.
Nisan ayına gelindiğinde ivme kazanan muhaliflerin ilerleyişi, IŞİD’in bölgedeki en önemli merkezlerinden biri olan el-Rai’nin muhaliflerce ele geçirilmesiyle sonuçlandı. 4 Nisan’da Tat Humus ele geçirilirken, muhaliflerle el-Rai arasında hiçbir engel kalmadı, 7 Nisan’da ise muhalifler el-Rai’de kontrolü tamamen sağladı. 8 Nisan’a gelindiğindeyse en doğuda Türkiye sınırındaki Molla Yakub köyüne kadar ulaşıldığı rapor edildi.
8 Nisan’da IŞİD’in İhtimlat çevresine takviye birlikler gönderdiği bildirilirken, muhtemel bir karşı saldırı senaryosu gündeme geldi. Nitekim IŞİD Mare çevresinde saldırıya geçti. IŞİD, el-Bel çevresine baskın verirken, Tel Huseyn, Şeyh Rih, Kızıl Mezra ve Baragida dahil pek çok köye girdi. Muhalifler saldırıyı büyük oranda püskürtürken, IŞİD’i Baragida, Tel-Huseyn gibi köylerden çıkardı. El-Bel ve çevresinde ise çatışmalar devam ediyor. El-Rai’deki yenilgisinin ardından bölgedeki baskıyı azaltmak isteyen IŞİD, başka bölgelerde de sık sık uyguladığı şaşırtma taarruzunda bulunuyor. Ancak bu taarruzun da diğer örneklerde olduğu gibi kalıcı olmadığı tahmin ediliyor.
Kuzey Halep’te IŞİD’e karşı savaşan muhaliflerin ilerleyişi oldukça yavaş gerçekleşirken, bu ilerleyiş şimdiye kadar yalnızca sınır hattı boyunca ve mevzi kazanımlar şeklinde oldu. Sürekli el değiştiren bu mevzilerde muhalifler bütün handikaplara rağmen istikrarlı ilerleyişini –yavaş da olsa- sürdürdü. El-Rai’nin ele geçirilmesi ise, muhaliflerin IŞİD’e karşı ilerleyişinde bir dönüm noktası anlamına geliyor. İlk defa bu kadar önemli bir pozisyonu ele geçiren Havar Kilis Operasyon Odası’na bağlı muhalifler, bölgedeki varlığını konsolide ederken, IŞİD’in elindeki en önemli sınır kapılarından(Çobanbey) birini almış oldu.
Hala oldukça ince bir hatta ilerleyen muhaliflere karşı IŞİD oldukça şiddetli bir direniş gösteriyor. Son olarak el-Bel köyü çevresinde karşı taarruzla bu ilerleyişi durdurmaya çalışan IŞİD’in 7 civarında bombalı araç saldırısı düzenlediği rapor ediliyor.
Muhaliflerin el-Rai’deki pozisyonunu güçlendirip, çapraz bir biçimde Mare’ye uzanan hatta İhtimlat ve Suran’a yönelmesi halinde, bölgedeki IŞİD varlığı büyük bir darbe almakla karşı karşıya kalabilir. Muhalefetin bunu başarabilmesi, bölgede IŞİD’e karşı ilerleyişini daha da hızlandıracakken, aynı zamanda sıkışık bir koridora dönüşen Azez çevresindeki muhalif alanı rahatlatacaktır. Aynı zamanda “Dabık” köyünün de yer aldığı bu bölgeye IŞİD’in oldukça önem verdiği biliniyor. Bu nedenle IŞİD’in burayı kaybetmemek için oldukça sert bir direniş gösterdiği anlaşılıyor.
Mevcut senaryolarda asıl soru, Havar Kilis Operayon Odası’nın Carablus’a doğru sınır boyunca mı devam edeceği, yoksa Mare ve çevresini toparlayarak, güneyde el-Bab şehrine mi yöneleceği şeklinde öne çıkıyor. Her iki senaryoda da kuzey Halep’teki diğer aktörlerin –rejim ve PYD- takınacağı tavır merak konusu. Zaman zaman YPG güçlerinin Azez’in batısından muhalif bölgelere yönelik saldırıları ise, bu tavrın çok da olumlu olmayacağı yönünde gözüküyor. Batıdaki Afrin kantonuyla doğudaki hakimiyet bölgelerini birleştirmek isteyen PYD, Azez koridorunda yer alan muhalifleri kendine bir tehdit olarak görüyor.
Muhaliflere destek veren Türkiye’nin ise bu operasyonla kendi sınırı boyunca de facto “güvenli bölge” oluşturmak istediği anlaşılıyor. ABD’yi bu noktada ikna etmeye çalışan Türkiye’nin, bölgedeki PKK’yla ilişkili PYD’nin kontrolüne karşı çıktığı biliniyor.
Sonuç olarak kuzey Halep’te IŞİD varlığı yavaş yavaş erirken, IŞİD’den geriye kalan alanın kimin tarafından kontrol edileceği, şimdiden taraflar arasında önemli bir rekabet konusu olacak gibi gözüküyor.