Analiz-Haber / Suriye Gündemi
ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyona ait uçaklar, 20 Mayıs 2016’da, IŞİD’in Suriye’deki en önemli merkezlerinden Rakka’ya yapılacak bir operasyonu bildiren broşürleri, Rakka şehri üzerine bıraktı. Halkı şehri terk etmeye çağıran bildirilerin ardından 21 Mayıs’ta Rakka’nın kuzeyinde ilk hareketlilikler görülmeye başlandı. ABD hava bombardımanıyla birlikte YPG-SDG güçleri harekete geçti ve el-Hişa köyünde IŞİD’e saldırıldı. Bölgede devam eden günlerde hareketlilik yaşanırken, 24 Mayıs’ta SDG resmi olarak “Kuzey Rakka” operasyonunu duyurdu.
Uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandıran operasyon, sanılanın aksine sınırlı tutulurken, bölgede bir kaç köyün alınmasının ardından yönünü değiştirmeye başladı. Özellikle batıya yönelerek Fırat yakınlarındaki köylerde ilerlemeye başlayan YPG-SDG güçlerinin ilerleyişi, 26 Mayıs’ta IŞİD’in Azez-Mare hattındaki muhaliflere saldırmasıyla yeni bir boyut kazandı.
IŞİD’in taarruzu sonucu Azez-Mare hattı koparken, bölgedeki muhalifler izole olarak oldukça büyük bir baskı altına alındı. El-Rai’deki gerileme ve devamında Azez-Mare hattının çökmesiyle Türkiye’nin YPG-SDG’ye yönelik itirazlarını yumuşatan ABD ise, hızlı bir manevrayla IŞİD’in Fırat’ın batısındaki mevzilerini vurmaya başladı. Aynı anda karadan YPG-SDG güçleri yönünü Tişrin Barajı ve Kara-Kavzak yönünden batıya çevirirken, bir anda IŞİD’in kontrolündeki Menbic’e şehrine doğru ilerleyişe geçti.
Menbic Taarruzu
Aralık 2015’te IŞİD’in kontrolündeki Sarrin ve ardından Tişrin Barajı’nı ele geçirerek Fırat’ın batısına geçen YPG-SDG’nin, Türkiye’nin itirazları sebebiyle durdurulmasının ardından, ağırlık daha çok Azez-Mare hattındaki muhaliflere verilmeye başlandı. Bu dönemde muhalifler bölgede Türk topçu desteği ve ABD’nin hava bombardımanıyla IŞİD’e karşı sınır boyunca ilerleyişe geçerken, 7 Nisan’da el-Rai’ye girdi. Kısa bir süre sonra IŞİD karşı taarruza geçerken, muhaliflerin bölgedeki kazanımlarını büyük oranda geri çevirdi. IŞİD bölgede muhaliflere yönelik taarruzlarını artırırken, muhalifler ABD’nin gerçek anlamda kendilerine hava desteği sağlamadığını öne sürdü. Bu gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Kuzey Rakka operasyonu ve Menbic manevrası gündeme oturdu.
Daha Rakka operasyonunu bitişi ilan edilmeden ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin hava bombardımanı ağırlığı Menbic’e kayarken, özellikle 29-30 Mayıs’ın ardından bombardıman şiddetini artırmaya başladı.
31 Mayıs’ta YPG-SDG karadan ilk ilerleyişine başladı ve ilk gün 3 köy ele geçirildi. Operasyonda iki yönlü ilerlemeye başlayan YPG-SDG güçleri, Tişrin’in yanı sıra daha önce yıkılan Kara Kavzak köprüsü yönünde ABD’nin sağladığı öne sürülen mobil köprülerle Fırat’ın batı yakasına zırhlı araçlarla birlikte geçmeye başladı. Bölgede yığınağını artıran YPG-SDG güçleri, aynı zamanda Kara Kavzak köprüsünü onarmaya başladı. 1 Haziran’da tarihi Necm kalesini ele geçiren IŞİD karşıtı güçler, Tişrin barajı yönünde ilerleyen diğer kolla bağlantı kurdu.
ABD’nin hava saldırılarının şiddetini artırmasıyla YPG-SDG’nin ilerleyişi daha da hızlanırken, IŞİD Menbic şehrine doğru çekilmeye başladı. 3 Haziran’a gelindiğinde YPG-SDG’nin IŞİD’den aldığı köy sayısı 50’ye ulaşırken, 400 kilometrekarelik bir alan kontrol altına alındı. Aynı gün Menbic Askeri Konseyi’nde yer alan ve SDG komutanlarından Ebu Leyla’nın yaralandığı bilgisi rapor edildi. Ebu Leyla, 2 gün sonra Irak-Süleymaniye’de, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
YPG-SDG ilerleyişi ilk aşamada M-4 karayolu üzerinde sürerken, 4 Haziran’da IŞİD’in Menbic-Rakka bağlantısı, 5 Haziran’daysa Menbic-Carablus bağlantısı kesildi. 6 Haziran’da 10 köyü daha ele geçiren YPG-SDG, IŞİD kontrolündeki Menbic’e güneyden 5 kilometre kadar yaklaştı. Güney ve kuzey koridorundan ilerleyişini sürdüren koalisyon, 8 Haziran’da Menbic sınırlarına dayandı ve şehri güney ve kuzey yönünden kuşatmaya başladı. Doğu yönünden ilerleyiş yavaş olsa da, kuzey ve batı aksinden devam eden ilerleyişle IŞİD’in batı yönündeki mevzileri de düşmeye başladı. 9 Haziran’da el-İttihad Üniversitesine giren YPG-SDG, Menbic’in el-Bab yönüne giden yolunu da kapattı. YPG-SDG Arima köyünün sınırlarına ulaştı.
Bölgede hızlı bir çöküş yaşayan IŞİD’se, Azez-Mare hattından kısmen çekilerek Menbic’e takviye birlikler gönderdi. Aynı dönemde IŞİD liderleri ve savaşçılarının Carablus ve Menbic’ten ailelerini çıkarmaya başladığı bilgisi rapor edildi.
10 Haziran’a kadar süren Menbic operasyonunda Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi(SOHR)’ne göre 75 civarında köy ve mezra ele geçirildi. IŞİD’in Menbic komutanının şehirden ailesiyle birlikte çıkmaya çalışırken öldürüldüğü öne sürüldü. SOHR’a göre hali hazırda IŞİD’in çatışma ve bombardımanda 181 savaşçısını yitirdiği bildiriliyor.
Operasyonun Seyri ve Olası Etkileri
IŞİD için oldukça önemli merkezlerden biri olan Menbic şehri, 2 seneyi aşkın bir süredir grubun kontrolünde bulunuyor. Doğu Halep’teki en büyük şehir olan Menbic, IŞİD açısından oldukça önemi bir merkezken, grubun şehri kaybetmesi halinde bütün kuzey-doğu Halep’teki varlığının tehlikeye gireceği düşünülüyor. Rai-El-Bab-Menbic-Carablus hattında bir hakimiyeti olan grubun Menbic’i kaybetmesi halinde bölgedeki diğer şehir ve kasabalardan çıkarılabileceği öngörülüyor.
Hali hazırda Menbic operasyonu oldukça hızlı ilerlerken, IŞİD’in büyük bir çöküş yaşayarak çekildiği görülüyor. Buna karşın grubun şehir içerisinde bir savaşla YPG-SDG güçlerine ağır kayıplar verdirmek isteyebileceği düşünülüyor. Öte yandan ABD’nin yoğun hava desteği sebebiyle devam eden taarruz karşısında grubun tutunabilmesi ise zor görülüyor.
YPG-SDG’nin Menbic’i ele geçirmesi halindeyse kuzey-doğu Halep’teki dengelerin çarpıcı bir biçimde değişeceği göz ardı edilemez bir gerçek. Böylesi bir senaryoda grubun Afrin kantonuna ulaşma ihtimali daha da güçlenecekken, Türkiye’nin bu gelişmeler karşısında nasıl bir tepki vereceği merak ediliyor.
Bunun yanı sıra IŞİD’in hızlı çöküşüyle rejimin el-Bab’a, muhaliflerinse Rai-Carablus hattına saldırabileceği ve IŞİD’den doğan boşluğu doldurmak için rekabet edebilecekleri göz önünde bulundurulması gereken olası senaryolar arasında. Tüm bu gelişmelerin yanında Esed rejimine bağlı güçlerin doğu Hama-Isriye yönünden Rakka sınırlarındaki Tabka yönlü ilerleyişi ise, bir diğer önemli gelişme olarak dikkat çekiyor.