DEAŞ’ın Suriye topraklarında kontrol ettiği son yerleşim yerini de kaybetmesinin ardından, binlerce yabancı savaşçının ailesi SDG’nin kontrolündeki kamplarda yaşamaya başladı. Bu yabancı savaşçı aileleri içerisinde Avrupalı aileler kadar Türki Cumhuriyetlerinden ailelerde bulunuyor. Bu aileler zaman içerisinde bölge ülkelerinin girişimleriyle ülkelerine geri gönderildi. Bu noktada bazı ülkelere Rusya veya ABD aracılık ederken bazıları da direkt olarak SDG’nin sözde özerk yönetimi ile temasa geçti. Bu ülkeler içerisinde yer alanlardan biri de Özbekistan’dır. Sözde Özerk Yönetim Dış İlişkiler Ofisi Eş Başkanı Abdulkerim Ömer ile verdiği sıcak pozlarla Türk kamuoyunda büyük tepki toplayan Özbek diplomat ise eski Moskova Başkonsolos’u Mehriddin Khairiddinov[1]du.
Kasım 2020’de gerçekleşen ziyaretin ardından bu kez de Özbekistan’ın Kuveyt Büyükelçisi Bahramjan Alayov liderliğinde bir heyet, sözde Özerk Yönetim Dış İlişkiler Ofisi Eş Başkanı Abdulkerim Ömer’e yeni bir ziyaret gerçekleştirdi. Özbek Diplomat Mehriddin Khairiddinov’un ziyaretinde olduğu gibi Kuveyt büyükelçisi Bahramjan Alayov da samimi pozlar verdi. Geçtiğimiz ziyaret Türk kamuoyunda büyük tepkiye neden olmuş, Özbekistan’ın Ankara Büyükelçisi Alişir Azamhocayev Habertürk köşe yazarı Kürşad Zorlu’ya bir açıklama yaparak Türkiye’nin terörle mücadelesinde yanında olduklarını aktarmış, aynı zamanda söz konusu ziyaretin bölgede kalan vatandaşların geri getirilmesi amacıyla olduğunu belirtmişti.[2]
Söz konusu ikinci ziyaretten de anlaşılıyor ki, Özbekistan’ın temel motivasyonu SDG’nin kontrol ettiği bölgelerde kalan vatandaşlarını geri getirmekten ötesi değil. Nitekim bu ziyaret sonucunda da 24’ü kadın ve 68’i çocuk olmak üzere 92 Özbek vatandaşın teslim alınarak Özbekistan’a götürüldüğü açıklandı.[3] Hatırlarsak ilk ziyaretin ardından da çok sayıda Özbek kadın ve çocuk teslim alınarak ülkelerine geri götürülmüştü. [4]
Özbekistan’ın iyi niyetli yaklaşımın aksine YPG/PKK medyası söz konusu ziyaretleri kendi meşruiyetlerini arttırmaya ve Türkiye’yi suçlamaya yönelik söylemlerde bulunmayı sürdürüyor.
Özbekistan’ın bu duruma fırsat vermemesi gerekir. Özbekistan vatandaşlarına, özellikle de çocuklara sahip çıkarak ülkelerine geri götürmesi ve bunun için de diplomasi faaliyetleri yürütmesi oldukça anlaşılabilir bir durum. Ancak Özbek yetkililerinin her ziyaretlerini basın önünde gerçekleştirmeleri ve bu yönüyle SDG’ye ve onun sözde özerk yönetimine meşruiyet atfetmeleri Türk kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratıyor. Bu durumun bir an önce önüne geçilerek görüşmeler istihbarat kurumları vasıtasıyla gerçekleştirilmelidir.
Sözde Özerk Yönetim’e meşruiyet atfedilerek tutanak imzalanması ve bununla basın karşısına çıkılması Özbekistan’ın Türkiye’nin hassasiyetlerini görmezden geldiği anlamına gelebilir. Özellikle de Türkiye ile Özbekistan’ın ilişkilerinin giderek iyileştiği, Özbekistan’ın Türk Konseyi’ne katıldığı ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında oldukça sağlıklı bir iletişim yakalandığı bir dönemde Özbekistan’ın bu özensiz ve dikkatsiz tutumu ilişkileri kötü etkileyebilir.
Kutluhan Görücü
[1] Suriye’de Sözde Özerk Yönetimi Ziyaret Eden Özbek Diplomat: Mehriddin Khairiddinov, Suriye Gündemi, 3 Aralık 2020, https://www.suriyegundemi.com/suriye-de-soezde-oezerk-yoenetimi-ziyaret-eden-oezbek-diplomat-mehriddin-khairiddinov
[2] Kürşad Zorlu, Özbekistan’dan Suriye’nin kuzeyine yapılan ziyaret ve arka planı…, Habertürk, 29 Kasım 2020, https://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-kursad-zorlu/2885603-ozbekistandan-suriyenin-kuzeyine-yapilan-ziyaret-ve-arka-plani
[3] Uzbekistan repatriates 92 women and children with ties to ISIS from Syria, K24, 30 Nisan 2020, https://www.kurdistan24.net/en/story/24402-Uzbekistan-repatriates-92-women-and-children-with-ties-to-ISIS-from-Syria
[4] Uzbekistan repatriates 98 people from Syrian camps, Reuters, 8 Aralık 2020, https://www.reuters.com/article/uzbekistan-syria-repatriation-int-idUSKBN28I1LX