Rejim Güçlerinin İşlediği Suçlar BM Raporunda
18 Eylül 2020

BM Suriye Araştırma Komisyonu tarafından yayınlanan ve Suriye’deki silahlı aktörlerin sivillere karşı hukuksuz uygulamaları konu alan 25 sayfalık raporda, savaşın tüm taraflarının işlediği çeşitli cürümler yer alırken yine en büyük payı rejim güçlerinin işlediği suçlar aldı.[1] Hukuksuz gözaltılar, işkenceler, tecavüz ve darp en fazla göze çarpan suçlamalar arasında. BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulmak üzere hazırlanan rapor, 11 Ocak-1 Temmuz 2020 tarihleri arasında sahada elde edilen bilgi ve gözlemlere dayanmaktadır.

Hukuksuz gözaltı ve alıkoyma fiillerinde Dera, Humus, Rif Şam, Suveyde ve Kuneytra bölgeleri ön plana çıkarken fail olarak polis güçlerinin yanı sıra Askeri İstihbarat ve Askeri Polis’in varlığı dikkati çekmektedir. Hukuksuzca gözaltına alınan, alıkonulan ve kendilerinden haber alınamayan sayıları en az 44 olan Suriyelinin içerisinde insani yardım çalışanları, aktivistler ile rejimle tekrar birleşme anlaşmalarına taraf  olan Deralı bazı eski muhalifler bulunmaktadır. Suveyde’de hayat şartlarının protesto edildiği gösteriler esnasında Askeri Polis tarafından gözaltına alınan 15 sivile ilk etapta aileler ve avukatlar tarafından ulaşılamaması hayatlarına dair endişeleri arttırırken yerel unsurların talep ve baskıları sonucu bu siviller daha sonra serbest bırakılmıştır.

Aynı döneminde 13 yeni işkence vakası  teyit edilerek raporlandı. Aralarında senelerdir işkence gören mağdurların da olduğu bu 13 kişi, Halep, Abasin, Harasta, Mezze, Kabun, Tartus ve Sednaya’daki hapishaneler ve istihbarat merkezlerinde işkenceye maruz kaldı. Mağdurlarla gerçekleştirilen mülakatlarda hem kadın hem de erkek esirlere yönelik tecavüzler olduğu da belirlendi.

Esirlerin tutulduğu merkezlerin gayri insani şartlarının yer aldığı raporda, mağdurlar kendi tecrübelerini komisyona anlattı. Buna göre Hava Kuvvetleri İstihbaratı 227.No’lu şubede 2 metrekarelik hücrelerde, Sednaya hapishanesinde ise 1 buçuk metrekarelik hücrelere esirler balık istifi şeklinde tıkılmaktalar.  Esirlere, yastık yorgan gibi eşyalar verilmediği gibi hücre tuvaletlerinde sular bilinçli şekilde kesilerek esirlerin sağlık dışı bir ortamda vakit geçirmeleri sağlanmaktafır. Buna ek olarak günlük bir dilim ekmek ve dört adet zeytini içeren esir yemeği ile zaten hukuksuz şekilde hapsedilen esirlerin insani şartlarda beslenmeleri de engellenmektedir.

Sağlıksız koşullar ve işkencelerin neden olduğu gözaltında ölüm hadiseleri de bu raporlama dönemi içerisinde devam etmiştir. Bu süreçte komisyonunu raporladığı 19 yeni ölüm bulunmaktadır. Akrabaları gözaltında ölen mağdur aileler ile yapılan mülakatlar sonucunda söz konusu ölüm vakalarının ekseriyetinde ailelere çocuklarının öldüğüne dair resmi bir yazı ve sadece sözlü olarak ölüm sebebine dair bilgi verildiği rapor edilmiştir. Yine pek çok mağdurun cesetleri ailelerine verilmemektedir. Ailelere verilen cesetlerde ise işkenceye dair çeşitli izlere rastlanıldığı rapor edilmiştir.

Bu suçlamaların haricinde rejime bağlı güvenlik güçlerine yöneltilen bir başka itham ise yolsuzluk ve sivillerin daha önceleri yaşadıkları bölgelere dönmelerinin engellenmesidir. Rapora göre, Madaya, Rif Şam, Guta, Maharde, Sukaylebiye ve Dera’da güvenlik güçleri ve istihbarat unsurlarının hakimiyetindeki kontrol noktaları vatandaşın temel gıda ve ilaç malzemelerine doğrudan ulaşmalarını engellemektedir. Bu malzemelere ulaşmak isteyen ya da sadece kontrol noktasını geçerek bölgeden geçmek isteyen vatandaşların rüşvet vermeye zorlandıkları raporda yer alan iddialar arasındadır. Deraya, Kabun, Cobar ve Yermük’te ise kontrol noktalarındaki güçlerin o bölgelerde çatışmalar öncesi ikamet eden sivillerin evlerine geri dönmelerini engelledikleri de kontrol noktalarında yaşanan sorunlar ile alakalı diğer bir tespittir.

BM Suriye Araştırma Komisyonunun raporları rejimin uyguladığı baskı politikasının hız kesmeden devam ettiğini göstermektedir. Her geçen gün yeni yıkımlar yaşayan ekonominin toplum tabanına uyguladığı baskı ve ülke güvenlik güçlerinin çok parçalı yapısı ise hayatta kalmak, temel ihtiyaç malzemeleri ve hizmetlere ulaşmak hususunda rüşvet başta olmak üzere illegal yolların kullanımının daha da artacağı yönünde.

Ömer Behram Özdemir

[1] https://www.ohchr.org/EN/HRBodies/HRC/Pages/NewsDetail.aspx?NewsID=26237&LangID=E , Erişim Tarihi: 15 Eylül 2020.