Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Suriye muhalefetine mensup farklı kesimlerden yüzden fazla kişinin katıldığı ve 9-10 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen konferansın ardından yaşanan karmaşa sürüyor.
Konferans sonucunda oluşturulan 34 kişilik müzakere heyeti, perşembe gününe kadar 15 kişilik bir ‘müzakere delegasyonu’ oluşturmakla görevlendirildi. Söz konusu delegasyonsa Suriye muhalefetini Suriye rejimiyle yapılacak müzakerelerde temsil edecek.
Oluşturulan Yüksek Müzakere Heyeti’nde hem Suriye içi, hem de Suriye dışından siyasi ve askeri grupların temsilcileri yer almaktadır. Buna göre;
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) 9 kişiyle, Ulusal Koordinasyon Komitesi 5 kişiyle, Suriye içerisindeki askeri gruplarsa 10 kişiyle temsil ediliyor.
10 kişiyle temsil edilen askeri gruplar gerek kuzeydeki, gerekse güneydeki muhalif gruplardan gelen temsilcilerden oluşmakta. Bu kapsamda her cephe 4’er kişiyle temsil ediliyor, Ahrar’uş Şam ve Ceyş’ul İslam grupları ise 1’er temsilciye sahip. Kuzey cephesinden ayrıca Türkmen Dağı’nda aktif olarak yer alan İkinci Sahil Fırkası ve Gab Ovası’nda faaliyet yürüten ÖSO gruplarının oluşturduğu Ceyş’un Nasr’ın birer temsilcisi yer alıyor. Güney cephesi ise bünyesindeki dört ÖSO grubu temsilcisiyle katılım göstermekte.
Ahrar’uş Şam’dan ‘Çekilme’ Açıklaması
Riyad Konferansı’nın son gününde konferansa temsilci gönderen Suriye muhalefetinin sahadaki en etkili güçlerinden birisi olan Ahrar’uş Şam Hareketi yaptığı bir açıklamayla konferanstan çekildiğini açıkladı. Konferansın ortaya koyduğu perspektifin Suriye devriminin ilkeleriyle ve İslami prensiplerle çeliştiği ifade edilen açıklamada, Suriye rejimine yakın kişilerin konferansa davet edilmesi de eleştirildi. Grup daha önce de konferansa dair çekince ve rezervlerini ifade eden bir açıklamayı daha önce yayınlamıştı.
En son çekilme açıklamasının ardından kısa bir süre sonra çeşitli medya organları Ahrar’uş Şam temsilcisinin konferansın sonuç bildirgesine imza attığını öne sürdü ve bu gelişme grup içerisinden ve dışından farklı tepkilerle karşılaştı. Grubun önemli liderlerinin yer aldığı isimler twitter hesaplarından yaptıkları açıklamalarla bunun gerçeği yansıtmadığını ve konferanstan çekilme kararlarının geçerli olduğunu ifade ettiler.
Ahrar liderlerinin itirazlarına karşın bazı medya organları Riyad Konferansı’na Ahrar’uş Şam’ı temsil etmesi için gönderilen Labib Nahhas’ın sonuç bildirgesini imzaladığını öne sürdü. Buna karşın bu iddia hala daha pek çok Ahrar kaynağı tarafından reddediliyor.
Konferans sonrası Suriye muhalefeti içerisinde yoğun tartışmaların yaşandığı öne sürülüyor. Son olaraksa bu tartışmalara konferansa başından beri karşı olan Suriye muhalefetiyle birlikte rejime karşı savaşan El Kaide’ye bağlı Nusra Cephesi lideri Muhammed el-Culani Suriyeli basın mensuplarına yaptığı açıklamada verdiği demeçlerle katıldı. Konferansı ihanet olarak niteleyen Nusra lideri, bunun Suriye devrimine karşı bir komplo olduğunu öne sürdü.
Tüm bu tartışmaların içerisinde ise Riyad Konferansı’ndan çıkan sonucun bir başarı elde edip edemeyeceği hala belirsizliğini koruyor.