Röportaj Serisi: Pilot Albay Hassan Mari Hamadah – Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanı Yardımcısı
Pilot Albay Hassan Mari Hamadah, Suriye Ordusun’da filo komutanı olarak görev yapmıştır. Suriye devriminin başlamasından sonra Mig-21 uçağı ile Ürdün’e kaçmıştır. Ürdün’e vardıktan sonra Türkiye’ye geçip devrim saflarına katılmaya karar vermiştir. Özgür Suriye Ordusu komutanlığından, şu anki Suriye Geçici Hükümet’in Savunma Bakanı yardımcısı görevine geçmiştir
Röportajı gerçekleştiren: Ömer Özkizilcik
- Suriye devrimin şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye devrimin şuan çok zor bir durumdadır. 5 sene önce, devrim iç ve dış etkenler açısından gücünün zirvesine ulaşmıştı. O zamanlar terörist PKK ve El-Kaide çok zayıftı. Rejim Suriye’nin sadece 30%’unu kontrol ediyordu. Fakat sonrasında Rusya’nın müdahalesi, İran destekli militanların akın akın Suriye’ye gelmesi ve Türkiye haricindeki tüm Suriye’nin dostları Suriye muhalefetinden desteğini çekmesiyle şu anki duruma düştük.
- Suriye muhalefetinin bu duruma düşmesinin sebepleri sizce nedir?
Suriye muhalefetine olan destek dağıldı, devletlerin çıkarları ayrıştı ve birçoğu muhalefetin askeri anlamda kaybediyor olmasını aynı zamanda siyaseten kaybetmelerine bağlıyorlar. Fakat bu durum Suriye devriminin bittiği manasına gelmemektedir, çünkü devrim hayattadır ve direniş devam edecektir. Nitekim devrimi başlatan sebepler halen mevcuttur. Şuan Suriye’de olan görünür nispi istikrar yanıltıcıdır. Suriye demokratik hukuk devleti olmadığı sürece güçlü ve istikrarlı bir ülke olamayacaktır.
- Türkiye’nin Suriye’deki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye Suriye’de neyi doğru neyi yanlış yapmaktadır?
Türkiye Suriye halkını yüzüstü bırakmadı ve insani yardımlar ile Suriye’deki sivilleri korumak ve onlara yardımcı olmak için elinden geleni yaptı. Hatta sivilleri korumak üzere Özgür Suriye Ordusu ile beraber Zeytin Dalı Harekatı’nı gerçekleştirdi ve sivilleri PKK’nın zulmünden kurtardı.
- Sizce Türkiye Suriye’de ne yapmalıdır? Tavsiyeleriniz olacak olursa bunlar ne olur?
Türkiye’ye yönelik yapılabilecek birçok tavsiye var ve biz en azından bir kısmının gerçekleşmesini ümit ediyoruz. Nitekim Türkiye bölgede güçlü ve etkin bir komşu ülkedir.
- Suriye devrimci kuruluşlara destek vermek ki Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgeler bir hükümet (Suriye Geçici Hükümeti) tarafından idare edilebilsin. Türkiye devletinin desteği ile sivil, askeri ve hukuki birimler canlandırılmalı. Suriye Geçici Hükümetini Suriye’nin kuzeyinde etkin kılmak için birkaç örnek:
- Suriye Geçici Hükümeti bünyesi altında Sağlık Bakanlığı’n kurulması ve özgürleştirilmiş bölgelerdeki sağlık kurum ve kuruluşların Sağlık Bakanlığı’na bağlanması
- Suriye Geçici Hükümeti bünyesindeki Eğitim ve Yüksek Eğitim Bakanlığı’n desteklenmesi, eğitim kurumların yaygınlaşması, okulların restore edilmesi ve eğitim personelinin yetiştirilmesi
- Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Adalet Bakanlığı’n kurulmasına destek verilmesi ve özgürleştirilmiş bölgelerdeki mahkemelerin Adalet Bakanlığı’na bağlanması. 100lerce rejime muhalif hakim ve savcının böyle bir inisiyatife destek verecektir. Böyle bir hamle özgürleştirilmiş bölgelerde güven, istikrar, asayiş ve sivil toplumun inşasına yol açacaktır.
- Özgürleştirilmiş bölgelerdeki Milli Ordu’nun subaylar tarafından yönlendirilmesi, Milli Ordu’nun merkezileşmesi, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Milli Ordu tecrübesinin Idlib bölgesine aktarılması ve bunu gerçekleştirirken birkaç organizasyonel reformların yapılması gerekmektedir.
- Sivil polis birimlerin Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı İçişleri Bakanlığı’na bağlanması önemlidir.
Ayrıca: Eğer Suriyeli vatandaşlar özgürleştirilmiş bölgelerde adaletin, hizmetin, eğitimin ve sağlık hizmetinin sağlanmış olduğunu görürse, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Suriye’ye geri dönüşünü hızlanacaktır. Bu durum Türkiye’yi mültecilerin geri dönebilmesi için çalışan yegane ülke konumuna getirecektir. Suriyeliler Suriye’nin kuzeyinin yeniden inşasında birincil rol oynayacaktır. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki varlığı bizim için çok önemlidir ve biz inanıyoruz ki Türkiye’nin bölgedeki varlığı Suriye’deki yabancı ve işgalci güçlere karşı tampon görevini görmektedir.