Ekonomik olarak zor günler geçiren Suriye’de bir kez daha petrol sıkıntısı ayyuka çıkmış durumda. Yerel medyanın ve aktivistlerin paylaştıkları çok sayıda rapor ve görsele göre başkentteki akaryakıt kuyrukları yüzlerce metreye ulaşmakta.[1]
Rejimden krize yönelik ilk açıklamalar ABD’nin yaptırım politikalarını suçlama odaklı olarak gerçekleşti. Beşar Esed krizin kendilerine düşman olan ülkelerin Suriye’ye karşı uyguladıkları yaptırımların bir sonucu olduğunu vurguladı. Petrol Bakanı Bessam Taame ise rejimin televizyonlarına yaptığı açıklamada petrol sıkıntısından ötürü Amerikan yaptırımlarını suçlayarak “Amerikan kuşatması ve bundan sebepli ithalat engelleri yüzünden piyasaya petrol arzını %35 oranında düşürdüklerini” dile getirdi.[2] Buna karşın rejim yanlısı el-Vatan gazetesi petrol arzında dair kesintilerin başlangıcı olarak İran’dan Suriye’ye gelen kredilerin İran tarafından kesilmesini gösterdi. Krizin müsebbibine dair tartışmalar bir yana mevcut kriz ortamı seçimlerde rejim içerisindeki yerlerini daha da sağlamlaştıran savaş ağaları ve onlara bağlı milis yapıların ekmeğine yağ sürmekte. Rüşvet ve kaçakçılık ile ünlenen bu yapıların petrol sıkıntısında mevcut konumlarını daha da güçlendirmeleri oldukça muhtemel. Buna ek olarak her geçen gün sosyo-ekonomik olarak direnci test edilen sivillerin de bireysel ya da kitlesel olarak patlama düzeyinde tepkiler vermeleri şaşırtıcı olmayacaktır.
Şam dışında Lazkiye ve Humus’ta da büyük petrol arzı sıkıntısı yaşanırken litresi 250 ile 475 Suriye lirası civarında olan benzin için karaborsada 1600 Suriye lirası seviyeleri görülmekte.[3] Şam’da şahsi araçlara 5 gün için 20 litre, ticari taksiler için ise 2 gün için 20 litrelik benzin kullanım kotaları konulmuş durumda.[4] Kısıtlı yakıt için saatlerce beklenilen kuyruklar bazı bölgelerde siviller arasında kavgalara dönüşmekte. Öyle ki Hama’da bir benzin istasyonunda çıkan kavgada silahla vurulma sonucu bir sivil hayatını kaybederken Süveyde’de de üç sivilin yine ateşli silahlarlar yaralandığı bir kavga meydana geldi.[5] Bu gibi kavgaların artması ve can kayıpları yaşanması hadiseleri arttıkça kavgaların tarafları içerisinde milisler ya da aşiretlerden kişilerin bulunması durumunda saman alevi gibi parlayıp bir anda küçük çaplı çatışmalara evrilme olasılığı yüksek.
Krizin en kısa sürede ateşinin söndürülmesi en azından başkent Şam’da yaşamın normale dönmesi için gerekli. İran’a dair rejim medyasında yayınlanan yorumlara bakılınca krize karşı dış desteğin Rusya merkezli olması ihtimal dahilinde. Rusya, İran ile bölgedeki rekabetinde bir adım daha öne geçmek için bu krizi kullanmak isteyebilir. Öte yandan rejimin petrol tesislerinin kapasitelerindeki beklenen artışlar da krizin hafiflemesi için Şam’a fayda sağlayacaktır. Petrol bakanı Taame, mevcut krizin şartlarının ağırlaşmasında Banyas rafinerisindeki bakım çalışmalarının da etkili olduğunu dile getirirken çalışmaların önümüzdeki günlerde tamamlanacağını ve arzın %25 oranında artmasını beklediklerini sözlerine ekledi.[6] Önemli petrol kuyuları ve tesislerini YPG’ye kaptıran rejimin elindeki tesisleri tam kapasite ile kullanamaması sadece krizin sebeplerinden biri değil. Aynı zamanda rejimin mali kapasitesinin de ne derece kırılgan olduğunun da kanıtıdır.
Ömer Behram Özdemir
[1] https://www.middleeastmonitor.com/20200909-syria-damascus-struggles-with-another-fuel-shortage/ , Erişim Tarihi: 18 Eylül 2020.
[2] https://eaworldview.com/2020/09/assad-regime-admits-fuel-crisis/ , Erişim Tarihi: 18 Eylül 2020.
[3] https://twitter.com/nawaroliver/status/1306285494595092481?s=21 , Erişim Tarihi: 18 Eylül 2020.
[4] https://diyaruna.com/en_GB/articles/cnmi_di/features/2020/09/16/feature-03 , Erişim Tarihi: 18 Eylül 2020.
[5] https://www.syriahr.com/en/184241/ , Erişim Tarihi: 18 Eylül 2020.
[6] https://cyprus-mail.com/2020/09/17/syria-says-u-s-sanctions-behind-acute-fuel-crisis/ , Erişim Tarihi: 18 Eylül 2020.