Analiz-Haber / Suriye Gündemi
Tankların askeri kullanımı
1973 senesinde İsrail tanklarının Sına Yarımadası’nı işgalinden sonra, maruz kalınan yoğun anti-tank füze saldırılarında tankların askeri kullanımı noktasında sonunun geldiği konuşulmaya başlanmıştı. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndaki tankların rolü göz önünde bulundurulduğunda, bu gelişme ciddi bir değişimin göstergesiydi. Büyük meblağlarla alınan tanklar bir asker tarafından ucuz bir anti-tank füzesi tarafından patlatılabiliyordu.
Sovyet yapımı anti-tank füzeleriyle Arapların İsrail’e ait tankları patlatabilmeleri, anti-tank füzelerine popülerlik sağlamıştı. Bu durumun Amerika’nın tankların etkisinin sınırlı olduğu Vietnam’daki başarısız orman savaşının ardından gelmesi, savaş stratejileri açısından tankların üzerindeki soru işaretlerini çoğalttı.
Fakat tanklara bu anlamda yöneltilen eleştirilere karşı sesler de yükselmiştir. Bazı askeri uzmanlar Sina Yarım Adası’nda yaşanan İsrail’in tank kayıplarını, İsrail’in uyguladığı askeri stratejiye bağladı. Temel olarak eleştirilen nokta, İsrail’in anti-tank mevzilerinin üzerine tankları topçu, piyade ve hava desteği olmadan sürmesiydi. İleriki aşamalarda tanklarla beraber piyadeleri gönderen İsrail kuvvetlerinin tank kayıplarında ciddi bir azalma görüldü.
Bu yüzden 1973 Arap-İsrail savaşında tankların etkisizliğinden çok, tankların tek askeri unsur olarak kullanımının yanlış olduğunu gösterdiği şeklinde bir görüş ağırlık kazandı. Buna göre tanklar savaş alanlarında ekibin bir parçası olarak hareket etmeli ve “Blitzkrieg” tarzında kullanılmamalı.
Fakat bu savaşın gösterdiği en önemli bulgulardan birisi de anti-tank füzelerinin tanklara karşı etkili olabileceğidir. Eğer İsrail tankları anti-tank füzeleri tarafından imha edilebiliyorsa, diğer tankların da imha edilmesi mümkün demekti.
Bu tecrübelerin üzerine savaş alanlarında hava unsuru ile birlikte tankların kullanımı öne çıkmaya başladı. Örneğin; Amerika Irak ve Afganistan savaşında bu taktikten verim alabildi.
Fakat, İsrail’in, Lübnan’da Hizbullah’a karşı savaşında kaybettiği tanklar ve gelişen İHA teknolojisinin, tankların kullanımını belli bir ölçüde geri plana ittiği gözlendi. Hizbullah gibi örgütlerin elinde bulunan anti-tank füzelerinin savaş alanlarında karşı tarafa ciddi hasar verebildiği anlaşıldı. Bu durum bir yandan tankların etkilerini azaltmasına rağmen, diğer yandan tankların kullanımını piyadelerin güvenliği için kaçınılmaz kılmaya başladı. 2006 yılındaki ikinci Lübnan savaşında ve İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılarda tankların haricindeki birliklerin manevra kabiliyetini sınırlandırıldığı görüldü.
Piyadeleri zırhlı araçlarla taşımaya yönelik değişim ise özellikle Türkiye, Irak ve Afganistan’da askeri sevkiyatlara karşı EYP bombalı saldırıları gündeme getirdi. PKK’nın, TSK’nın sevkiyatlarına karşı anti-tank füzelerinin kullanımındaki artış, tanklar ile anti-tank füzelerinin arasında bir yarışa sebep oldu. Tanklara monte edilen reaktif zırhlar sayesinde tanklar anti-tank füzelerine karşı daha korunaklı hale getirilmeye çalışılmaya başlandı. Bunun altında yatan sebeplerden birisi de, tankların ve anti-tank füzelerinin arasındaki maliyetteki fark. Bir T-72 tankın fiyatı ortalama 1.000.000 $ iken, bir BGM-71 TOW füzesinin maliyeti 50.000 $ civarındadır. Bu durum ise uzun vadede tanklarını anti-tank füzelerine karşı kaybeden tarafa ciddi bir mali sıkıntı yaratabiliyor. Buna göre bir T-72 tankına ödenen maliyetle 20 BGM-71 TOW füzesi satın almak mümkün.
Anti-tank füzelere karşı koruma sistemleri
Anti-tank füzelerine karşı geliştirilen modern tanklardaki reaktif zırhların etkisi yönünde Suriye sahasında TOW füzesi ile vurulan T-90 tankları, Irak’da IŞİD tarafından Kornet füzesi ile vurulan M-60 tankları ve Türkiye-Suriye sınırında vurulan 2 Türk tankı bize reaktif zırhların etkisini anlamak için önemli bir veri sunuyor.
Suriye’de muhalifler tarafından vurulan ve vurulduğu iddia edilen T-90 tankların akıbeti bilinmiyor. Muhalif kaynaklar bazılarının patladığını ve kullanılamaz hale geldiğini belirtseler de bu iddia üzerinden yorum yapmak oldukça güç.
Genellikle kısa videolarda görülen bu tankların vurulma anları görülse de, yükselen ateş ve dumanın ardından görüntü kaydı bitmekte. Fakat TOW füzeleri tarafından vurulan iki T-90 tankının akıbeti hakkında elimizde resimli veriler bulunmakta. Bunların ilki Şubat 2016’da vurulan T-90 tankı. Sukur el-Cebel tarafından vurulan bu tank, Amerikan anti-tank teknolojisiyle Rus reaktif zırh teknolojisi rekabetinde önemli bir bulgu.
Rejim yanlısı kaynaklar saldırı sonucu herhangi bir can kaybı yaşanmadığı söylemekte. Tankın kendisinin TOW füzesi tarafından vurulduktan sonraki halinin resmi internette yayınlandı.
Görüntüler göre T-90 tankın Kontakt-5 reaktif zırhı onu koruyabildi ve anti-tank füzesinin tankı patlatıp mürettebatı öldürmesini engelledi. Görülen tek hasarın T-90 tankın iki Shtora vericilerinde olduğu anlaşılıyor. Fakat bu fotoğrafta tankın yalnızca bir tarafı görülebiliyor. Böylelikle hasarın bununla sınırlı olup olmadığını tam olarak söyleyebilmek mümkün değil. Ayrıca Rus medyasının haberine göre vurulan tank T-90A tankı, yani T-90’nın ilk versiyonudur.
Eldeki görsel, bize tahminleri doğrular nitelikte tankın patlamadığını ama tamire gönderilmeden kullanılamayacak hale geldiğini göstermekte. Böylelikle anti-tank füzesinin savaş alanındaki modern tankı geçici süreliğine de olsa etkisiz hale getirebildiği anlaşılıyor.
Diğer vurulan T-90 tankın görselini ise muhalifler paylaştı. T-90 tankın vurulmasının ardından kullanılamaz hale gelecek kadar hasar gören ama patlamayan T-90 tankının mürettebatının tankı bırakarak çekilmesinin ardından T-90 tankı muhaliflerin eline geçti:
Modern tank ve anti-tank füzelerin rekabetinde elimizde olan bir diğer bilgi ise, IŞİD’in Türkiye-Suriye sınırında vurduğu tanklardır. Vurulan ilk 2 tankla ilgili paylaşılan videoda, tanklarda patlama meydana geldiği görülmekle beraber alev almadığı gözlemlenebiliyor. Bu durum, tankların reaktif zırhlarının devreye girdiğini ve tankların patlamadığını gösteriyor. Zaten TSK tarafından yapılan açıklamada tankların patlamadığı ve can kaybının yaşanmadığı belirtilmiştir.
Ayrıca IŞİD’in Irak içerisindeki Başika’da Kornet füzesiyle vurduğu Türk tankı var. Bu saldırıya dair IŞİD’in yayınladığı videoda bir patlamanın meydana geldiği görülmekte, fakat videonun kısa olması nedeniyle, tankın infilak edip etmediği bilinmemekteydi. Sonradan basına yansıyan Türk M60 tankı görselinden de anlaşılacağı üzere atılan Kornet anti-tank füzesine karşı M60 tankın reaktif zırhının devreye girerek büyük bir hasarı önlediği görülüyor. Dikkat çeken diğer bir husus ise, Türk M60 tankının, Suriye’deki T-90 tankının aksine vurulduktan sonra hala kullanılabilir olmasıdır. Bu iki sebebe açıklanabilir. Birincisi Kornet füzesinin etkisinin TOW füzesinin etkisinden daha düşük olması veya Türk M60 tankın Rus T-90 tankından daha iyi bir reaktif zırha sahip olmasıdır.
Not: Bu yazıda Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan önceki anti-tank saldırıları ele alınıyor.
Kaynak
http://www.army-guide.com/eng/product890.html
https://warisboring.com/why-the-death-of-the-tank-is-greatly-exaggerated-751f5ccd091#.14r2rqroc
https://twitter.com/DrPartizan_/status/725688607537815552
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/518525/ISiD_Turk_tankini_vurdu.html