Suriye ekonomisi büyük yıkımdan kurtulup ayakta kalmaya çalışırken ekonominin mevcut hali sebebiyle milyonlarca Suriyeli temel gıda malzemelerine ulaşmakta güçlük çekmekte. Dünya Gıda Programı’nın Ağustos’ta duyurduğu verilere göre 9.3 milyon Suriyeli açlık tehdidi altında yaşarken 2.2 milyon Suriyeli de aynı duruma düşmenin eşiğinde. %80’i aşırı yoksulluk şartlarında yşamayı sürdüren Suriyelilerin gıda teminini kolaylaştırmak adına rejim tarafından 2017’de kurulan Suriye Ticaret Kurumu beklentileri karşılayamadı. Temel gıda ve ihtiyaç malzemelerini uygun fiyatlarla kendi reyonlarında satarak hem vatandaşa ulaştırmak hem de yüksek fiyatları kırmak amacındaki[1] Suriye Ticaret Kurumu dahi geçtiğimiz aylarda ofislerinin reyonlarını dolduracak miktarda gıdaya ulaşmakta zorluk çekti.[2]
Yaşanan kur krizi sonrası şeker, buğday ve pirinç gibi temel gıda malzemelerinin ithalatında hem kamu hem de özel sektör sıkıntılar yaşadı. Talebin çok uzağındaki kısıtlı arzın sonucu yüksek enflasyon olurken şeker, yağ gibi ürünler bir önceki senenin aynı dönemine kıyasla %350 zamlandı. Aynı zamanda sebze, meyve, ekmek gibi ürünlerde de %100’ün üzerinde fiyat artışı gözlemlendi.
Yaşanan ekonomik krizin ortaya çıkardığı hayat pahalılığı rejimin kaleleri olarak gördüğü bölgelerde dahi tepkilerin yükselmesine neden oldu. Rejim yanlısı pek çok sosyal medya hesabı ve sayfalarında vatandaşların gıda fiyatları, gıda temini ve su, elektrik, gaz gibi alt yapı hizmetlerindeki sürekli kesintilere tepkileri her geçen gün artmakta. Rejim ordusunda görevli Yarbay Maan Eissa sosyal medyada askerlere verilen yemeklerin kalitesiyle alakalı sitem içeren bir paylaşımda bulundu ve kısa süre sonra paylaşımı sebebiyle göz altına alındı.[3] DEAŞ’ın uzun süren kuşatması esnasında Kuveyris Üssü’nde görev yapan ve bu yüzden rejim yanlıları arasında iyi bir şöhrete sahip olan Eissa, kendisi ve askerlerinin “ülkeleri için her şeylerini verirken çürümüş idarecilerin kendilerine böceklerin yiyebileceği yemekleri layık gördüklerini” dile getirirken aslında rejim askeri unsurlarının da mevcut krizi en yakından hissettiklerini gösterdi.
Parlamento seçimleri ve kabinede bazı mevkilerin değişimleriyle toplum tepkisini dindirmeye çalışan rejimin bu hamleleri şimdilik istenilen sonucu almaktan uzak görünüyor. Mevcut kriz ortamı temel gıda malzemeleri için dahi karaborsanın oluşmasına yol açıyor. Bu durum da savaş ağaları gibi mafyatik yapıların krizden rant elde etmesi için uygun bir zemin hazırlamakta. Parlamentoya çok sayıda milis güç komutanı ve sponsorlarının (bir başka deyişle savaş ağalarının) girdiği dönemde bu unsurlar ve örgütlerinin maddi kazançlarını arttırması buna karşılık sokaktaki insanın ve rejimin bel kemiği güvenlik unsurlarının her geçen gün sefalete batmaları uzun vadede rejim içi gerginliklerin çatışmaya dönüşmesine yol açabilir. Kontrolden çıkan Covid-19 pandemi dalgası üzerine bir de askerlerin yaşam şartlarının git gide kötüleşmesi rejimin İdlib başta olmak üzere ülke içerisinde kısa vadede ciddi bir askeri harekat yapmasının önünde engel teşkil edebilir.
Ömer Behram Özdemir
[1] http://sana.sy/tr/?p=213087 , Erişim Tarihi: 8 Eylül 2020.
[2] https://syriadirect.org/news/damascus-struggles-to-import-food-as-syrians-go-hungry/ , Erişim Tarihi: 8 Eylül 2020.
[3] https://twitter.com/putintintin1/status/1296405398950490114 , Erişim Tarihi: 7 Eylül 2020.