Suriye’deki Petrol/Gaz Kuyuları ve Rafineriler
Devrim öncesi en temel gelir kaynağı olan ve kalkınmasında kritik öneme sahip enerji kaynaklarının günümüzde geldiği son durum, rejim ve bölge için endişe verici bir durum arz etmektedir. Bu enerji kaynakların da miktarca ve değerce en çok öneme haiz kaynakları, petrol ve doğalgazdır. Haritadan da görüldüğü üzere, ülkenin sahip olduğu petrol ve doğalgaz sahalarının büyük çoğunluğu PKK’nın Suriye yapılanması olan SDG/YPG güçlerinin kontrolü altındadır. Bu çoğunluk tüm enerji kaynaklarının neredeyse yüzde 70’ine tekabül etmektedir. Bu kontrol alanlarına, başta El-Ömer bölgesi olmak üzere, Deyr Ez Zor’un doğusu da dahildir ki haritadan da görüldüğü üzere ülkenin en önemli enerji sahaları bu bölgelerde konumlanmıştır. Diğer bir deyişle, ülkenin tüm enerji kaynaklarının yüzde 30’una yakınının bulunduğu bir alandır. Diğer bir kritik yer ise, yine Deyr Ez Zor bölgesinde bulunan, SDG/YPG’nin kontrol ettiği “Konoko Gaz Tesisi’dir”. Bu tesis ise ülkenin doğalgaz üretimi yapan en büyük ve önemli tesisisidir. Rejimin kontrol alanına bakarsak Deyr Ez Zor bölgesinin batısında bulunan petrol sahalarını, Rakka’nın güneyinde ve Humus’un doğusunda bulunan petrol ve gaz sahalarını görmekteyiz. Kritik öneme sahip sahalar arasından da, Cahar doğalgaz sahasını ve Şaar petrol ve doğalgaz sahalarını verebiliriz. DAEŞ’e baktığımız da ise, eski kontrol alanının kalmadığını, yalnızca Deyr Ez Zor’un güneyinde kalan birkaç sahayı ve Doubayat petrol sahasını kontrol ettiğini görmekteyiz. Muhaliflerin elinde ise herhangi bir petrol veya gaz sahası bulunmamaktadır. Son olarak rafinerilere baktığımızda, ülkenin en büyük ve temel rafinerilerinin (Banyas ve Humus) rejimin kontrolü altında olduğunu görüyoruz ki hammaddenin kullanıma hazır hale getirilmesi veya ihraç edilmek üzere işlenmesi için bu rafineriler kritik öneme haizdir. SDG/YPG ve muhaliflere baktığımızda, sahip olduğu böyle bir rafineri olmadığı için, el yapımı rafinerilerini kullandıklarını görüyoruz.