Analiz / Suriye Gündemi
Geçtiğimiz 4 Temmuz günü muhaliflerin kontrolünde bulunan Suriye’nin İdlib kenti batı kırsalındaki bir köyde ‘’Kur’an öğretim merkezi’’ olduğu belirtilen bir yere bombalı saldırı düzenlenmiş, düzenlenen bu saldırıda kamuoyuna yansıyan bilgilere göre aralarında öğretmenlerin de olduğu en az 7 kişi ölmüş ve 20’ye yakın kişi de yaralanmıştı.
Tahriru’ş Şam’a bağlı ‘İbâ Ajansı’nın saldırı sonrası patlamanın gerçekleştiği bölgeden paylaştığı görsel:
Tahriru’ş Şam’a bağlı İbâ Ajansı yaptığı ilk açıklamada gerçekleşen bu saldırının bir ‘’intihar bombacısı’’ tarafından düzenlendiğini ifade etti. İdlib’te sürekli artış gösteren ve silahlı muhaliflerin yönetici kadrosunu hedef alan suikastler, EYP ve canlı bomba saldırıları bölgede ciddi anlamda bir huzursuzluk çıkartmakta, halkın İdlib’i kontrolünde tutan muhaliflere olan güvenini zedelemekteydi. Muhaliflerin sosyal medya hesaplarında, bu saldırıların ‘’hariciler’’ (IŞİD kast ediliyor) tarafından gerçekleştirildiği bilgisi veriliyordu. Diğer grupların yanı sıra Tahriru’ş Şam’a yakın sosyal medya hesapları da İdlib kenti ve kırsalında gerçekleşen bu saldırıların IŞİD ile bağlantılı olduğu yönünde bilgiler paylaşıyordu.
4 Temmuz’da İdlib kenti kırsalındaki Kur’an öğretim merkezine yönelik düzenlenen son saldırıdan bir gün sonra İdlib kenti ve kırsalındaki IŞİD hücre evleri’ne yönelik baskınlar başladı. Bu baskınlar bizzat Tahriru’ş Şam’ın medya kanalları tarafından duyurulurken, IŞİD’in hücre evlerine yönelik şimdiye kadar ki en büyük operasyonun yapıldığı belirtildi.
Düzenlenen bu ilk baskının ardından hücre evlerine yönelik operasyonlar devam etti. Ortaya çıkan ilk bilgilere göre, düzenlenen basında 9 kişi yakalanmış, bir kişi de baskın sırasında üzerindeki patlayıcı kemeri infilak ettirmiş ancak gerçekleşen patlamada sadece kendisi ölmüştü.
IŞİD hücre evlerine yönelik düzenlenen bu ilk operasyonun ardından baskınların düzenlendiği evlerde ele geçirilen silah, mühimmat ve patlayıcılar ile ilgili bir görseller de paylaşıldı.
Paylaşılan görsellerde oldukça dikkat çeken silah ve mühimmatlar bulunuyor. Ayrıca grubun açıklamasına göre ele geçirilenler arasında patlatılmaya hazır bir bomba yüklü araç da var.
Patlayıcı yelek ve ceketler, susturuculu silahlar ve patlayıcı düzeneklerinin olduğu görselden yakalanan kişilerin bir ‘’suikast timi’’ olduğu anlaşılıyor.
IŞİD’in hücre evlerine yönelik düzenlendiği belirtilen baskınlarda, bazı video kayıtları da ele geçirildiği açıklandı. IŞİD üyesi oldukları ifade edilen kişilerin kaydettikleri görüntülerde, İdlib’de muhaliflere yönelik düzenlenmiş EYP saldırılarına ait görüntüler yer alıyor.
Ayrıca Tahriru’ş Şam’ın, IŞİD’in bölgedeki hücre evlerine yönelik operasyonları başlatmasından iki gün sonra yayınladığı bu videoda baskınlar ile ilgili bilgilere de yer verilmiş. Baskınlar ile ilgili hazırlıkların 3 aydan fazla sürdüğünün belirtildiği videoda, hazırlıkların bu kadar uzun sürmesinin sebebi IŞİD üyelerinin sürekli isim ve yer değiştirmesi olarak açıklanmış.
Tahriru’ş Şam’a bağlı İbâ Ajansı düzenlenen baskınlar ile ilgili detaylı bilgi paylaşımına bir süre devam etti. Ajans, baskınlara katılan muhalifleri ve basılan evlere ait olduğu belirtilen görselleri de sosyal ağlar üzerinde paylaştı.
İdlib’teki IŞİD hücre evlerine yönelik düzenlendiği belirtilen bu baskınlarda kent merkezi ve kırsalındaki bölgelerde geniş güvenlik önlemlerinin alındığına dair resimler de Tahriru’ş Şam tarafından operasyonlar ile ilgili servis görseller arasında.
Öte yandan operasyonların devam ettiği sırada kamuoyu ile bir infografik de paylaşıldı. Bu infografikte, IŞİD’in hücre evlerine yönelik düzenlenen baskınlara ait rakamlara yer verilmiş.
10 Temmuz tarihinde servis edilen bu infografiğe göre, IŞİD hücre evlerine yönelik operasyonlar İdlib kent merkezi ve çevresindeki 10 bölgede gerçekleştirilmiş. Gerçekleştirilen bu operasyonlarda en az 123 IŞİD üyesinin yakalandığı, bunlardan 5’inin IŞİD’in bölgedeki üst düzey yöneticisi olduğu ifade edilmiş. Ayrıca yakalanan IŞİD yöneticilerinin resimlerine de aynı infografikte yer verilmiş.
Ayrıca 45’ten fazla adrese yönelik düzenlendiği belirtilen baskınlara, 1000’in üzerinde muhalif savaşçının katıldığı bilgisi de kaydedilmiş.
Grubun açıklamalarına göre, İdlib kenti ve çevresinde IŞİD’e yönelik düzenlenen operasyonlarda örgütün bölgedeki yöneticileri olduğu ifade edilen isimler:
- Ebu Süleyman El Rusi: IŞİD’in İdlib kentindeki genel emniyet sorumlusu
- Ebu İbrahim El Iraki: IŞİD’in İdlib’in kuzey kırsalındaki hücre evleri sorumlusu
- Ebu Ka’ka El Cunubi: IŞİD’in Kuzey Suriye ‘’Valisi’’
- Ebu Sude El Mısri: IŞİD’in Kuzey Suriye’deki genel dini sorumlusu
- Raid Ebu’l Abbas: Örgütün bölgedeki diğer sorumlularından olduğu ifade edilen bu kişi, Hama kenti doğu kırsalında düzenlenen bir operasyonda ölü olarak ele geçirildi.
Grubun servis ettiği, operasyonlarda yakalanan IŞİD üyelerine ait olduğu belirtilen görseller:
Muhalif grubun son yaptığı açıklamaya göre 5 Temmuz’dan bu yana IŞİD’in hücre evlerine yönelik düzenlendiği belirtilen operasyonlarda, toplamda 66 adresten en az 188 kişi yakalandı.
Grubun resmi açıklamalarına göre ele geçirilenler arasında patlatılmaya hazır 2 bomba yüklü araç da bulunuyor.
Tahriru’ş Şam sadece İdlib kentinden değil, Hama kenti doğu kırsalında da IŞİD’in hücre yapılanmasına yönelik bir operasyon düzenledi. Hama kenti kırsalında düzenlenen bu operasyonda IŞİD’in Hama’nın doğu kırsalından sorumlu patlayıcı sorumlusu olan Raid Ebu’l Abbas ölü olarak ele geçirildi. Tahriru’ş Şam’ın Hama kenti kırsalında düzenlediği bu IŞİD operasyonu da baskınların sadece İdlib ile sınırlı olmayacağının ve devam edeceğinin bir göstergesi.
Öte yandan bölgedeki aktivistlerin aktardığı bilgiye göre, Ahraru’ş Şam da geçtiğimiz günlerde İdlib kentinde IŞİD’e ait olduğu belirtilen bir adrese baskın düzenledi. Aktivistler, düzenlenen bu baskında bir grup IŞİD üyesinin yakalandığını ifade ediyorlar. Yakalanan IŞİD’lilerin sayısı ile ilgili ayrıntılı bir bilgi yok. Baskın düzenlenen evin, IŞİD tarafından merkez olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Aktivistlerin bu haberi aktarmasından birkaç gün sonra Ahraru’ş Şam Hareketi, yaptığı bir açıklamayla İdlib’teki IŞİD hücre evine baskın düzenlendiği bilgisini kaydetti. Yapılan açıklamada, “Hareketimize bağlı güvenlik kuvvetleri İdlib’de DEAŞ’in hücre evine baskın düzenledi ve birçok militanını gözaltına aldı.” ifadeleri yer aldı.
Açıklamalara göre, bölgedeki IŞİD hücre evlerine yönelik devam etmesi beklenen bu operasyonlar ile muhalif savaşçıların yöneticilerine yönelik düzenlenen suikastlerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Geçtiğimiz günlerde bölgede HTŞ’nin önemli isimlerinden olan Dr. Abdullah Muhaysini’nin de aracına yönelik canlı bomba saldırısı düzenlenmiş, Muhaysini saldırıdan yara almadan kurtulmuştu.
Henüz IŞİD hücre evlerine yönelik baskınların düzenlenmediği zamanlarda, İdlib kentinde birçok muhalife yönelik silahlı ve bombalı saldırı düzenlenmiş, gerçekleşen bu suikast saldırılarında yönetici konumundaki muhaliflerden ölenler olmuştu.
IŞİD’in hücre evlerine yönelik düzenlendiği belirtilen bu baskınlar ile ilgili IŞİD’in yarı resmi medya organlarından da açıklamalar gelmeye başladı. IŞİD’e bağlı olduğunu birkaç defa ilan eden ‘Mute Haber Ajansı’ baskınların devam ettiği sırada yaptığı bir açıklamada, düzenlenen baskınlarda Tahriru’ş Şam’a bağlılık yemini etmeyen El Kaide mensuplarının hedef alındığını iddia etti. IŞİD’e bağlı Mute Ajansı’na göre gözaltına alınan kişilerin IŞİD ile bir bağlantıları yok.
IŞİD’e yakınlığı ile bilinen kaynakların yaptığı bu açıklamaların ardından, Tahriru’ş Şam tarafından gerçekleştirilen baskınlar, muhalifler arasındaki belli bir kesimde de tartışmalara yol açtı. Bu muhalif kesimin ifadesine göre, Tahriru’ş Şam’ın yakaladığı kişiler arasında IŞİD ile ilgisi olmayan muhalifler de mevcut.
IŞİD üyesi oldukları gerekçesiyle Tahriru’ş Şam tarafından gözaltına alınan bu kişilerin gerçekten örgüt adına çalışıp çalışmadıkları konusunda farklı görüşler mevcut. Burada özellikle IŞİD’e yakın kaynakların ortaya attığı ‘bağlılık yemini etmedikleri için tutuklanıyorlar’ şeklindeki ifade, muhalifler arasında belli bir kesimde soru işaretlerini arttırmış durumda. Tahriru’ş Şam’ın gerçekleştirdiği bu baskınların belli ölçüde siyasi birtakım amaçlar için düzenlenmiş olabileceği de düşünülüyor.
Saha kaynakları ile yapılan görüşmelerde de Tahriru’ş Şam’ın İdlib’de gerçekleştirdiği bu baskınlarla ilgili bazı soru işaretlerinin olduğu görülüyor. Bu soru işaretlerinin ortadan kalkması ve muhalifler arasındaki belli kesimde oluşan tartışmaların da son bulabilmesi için Tahriru’ş Şam yetkililerinin bu konuyla ilgili daha detaylı ve doyurucu bir açıklama yapması gerekiyor. Yakalanan kişilerin tamamının IŞİD üyesi olmadıklarını söylemek pek mümkün görünmüyor. Bunun sebebi ise, düzenlenen baskınlarda ele geçirildiği açıklanan kamera kayıtları, evlerde bulunan suikast amaçlı EYP düzenekleri ve susturuculu silahlar.
Ayrıca IŞİD’in İdlib kenti ve çevresinde bu tür hücre yapılanmalarının olduğu uzun bir süredir biliniyordu. Bölgedeki suikast ve saldırıların artması ile birlikte, muhalifler de hücre evlerine yönelik yapıldığı ifade edilen bu operasyonların düğmesine bastı.
Operasyonların başladığı günden bu yana İdlib kentinden birkaç bombalı saldırının gerçekleştiği bilgisi de unutulmamalı. Bir hedef gözetmeksizin ‘’gelişigüzel‘’ olarak düzenlenen bu saldırılarda sivil halktan ölen ve yaralananlar oldu.
Ayrıca IŞİD, İdlib kenti ve çevresinde son zamanlarda düzenlenen bombalı saldırı ve suikastları üstlenmiş değil. Buna Kur’an öğretim merkezi saldırısı da dahil. Bu da akıllara bölgedeki dengeleri değiştirmeye çalışan diğer aktörlerin bu tarz saldırıları düzenlemesi ihtimalini getiriyor. Zira bölge bu tarz saldırıların düzenlenebilmesi için oldukça geniş imkanlara sahip.
Tahriru’ş Şam tarafından IŞİD’in bölgedeki hücre evlerine yönelik düzenlendiği açıklanan ve geniş çaplı olarak yürütülen operasyonların devamının gelmesi bekleniyor.