Yaklaşan Parlamento Seçimleri ve Rejimin Milis Kartı
19 Temmuz 2020

Covid-19 pandemisi sebebiyle ilkbahardan yaza ertelenen Suriye parlamento seçimlerine az bir süre kala seçimlere dair analizler de kaleme alınmaya başladı.1 Center for Global Policy’de (CGP) yayınlanan “War Profiteers in Syria Enter Politics” başlıklı raporda, çatışma haberlerinin gölgesinde kalan rejimin iç siyasi hamlelerinin ne anlama geldiği analiz edildi.

Raporda, vekillerinin rejimin istihbarat süzgecinden geçerek belirlendiği ve haliyle herhangi bir ideolojiden “muhalif” unsurların bulunmasının imkansız olduğu, meclis seçimleri kesinlikle demokratik olmasa da yeni Suriye anayasası süreci için hayati bir öneme sahip olduğunun altı çizildi.

Yeni anayasayı oylayacak ve bir sonraki seçimde devlet başkanı adayını belirleyecek olan meclis üyelerinin 19 Temmuz’daki seçimde belirlenecek olması, rejimin her zaman olduğundan daha katı olmasına yol açtı. Rapora göre rejim ile içli dışlı ilişkilere sahip “sözde” muhalif unsurlar ile yine Rusya destekli “sözde” muhaliflerin bile seçimlere katılmalarına bu sefer izin verilmeyecek.2

Meclisteki 250 parlamenterin yarısından fazlası doğrudan Baas Partisi (BP) ve BP’nin müttefiki olan partilerin yer aldığı İlerici Ulusal Cephe’ye tahsis edilmiş durumda. Sözde muhalif unsurların önüne çıkarılan engellere karşın meclis için yarışanlar arasında bu sefer çok sayıda paramiliter yapı lideri bulunmakta. Savaş sürecinden maddi ve manevi kazançlı olarak çıkan ve meclise aday olan bu karanlık figürlerin içinde Kudüs Tugayı’ndan Abdulillah Abdo, Bâkır Tugayı’ndan Ömer Hassan, Hama kırsalında rejimin askeri faaliyetlerine öncülük eden Baas üyesi Fadel Wardeh, Ketaib el-Baas’tan Basel Soudan ve Hizbullah’ın Suriye kolu ile ilişkili Hadi Şeref gibi isimler bulunmakta. Rejim ordusunun savaş ve firarlar ile erime sürecine girdiği 2012 öncesinde tanınmayan bu figürler savaş sahasında İran ve Hizbullah ile omuz omuza cephe hattında bulunurken Rusya’nın denkleme girmesinin ardından Moskova ile de iş tuttular. Lakin Rusya’nın rejim ordusunun ıslahı ve yeniden yapılandırma siyasetinin bir parçası olarak bazı milis güçlerin peyderpey lağvedilmesi süreciyle bu figürler politika dahil olmak üzere farklı alanlara kanalize olarak hayatta kalmaya çalışmaktalar. CGP raporuna göre yukarıda bahsi geçen milis liderlerine ek olarak bir şekilde askeri faaliyetlerde rol alanların hepsi hesaplandığında 15 kişi meclis için yarışmakta. Bu adayların sadece Nusayri ve Şiiler arasından olmadıkları aralarında Muhammed Şaban Berri gibi bedevi-Sünni aşiretlerden gelenler olduğu da raporda belirtilmektedir.

Mecliste bağımsızlara ya da başka bir ifadeyle rejim onaylı bağımsız vekillere ayrılan 65 sandalye için ise rejime yakın iş adamları, dini figürler, aşiret liderleri gibi profiller yarışacak. Rapora göre listedeki

isimler arasında en önde gelen figür olan Muhammed Hamsho 17 Temmuz itibariyle parlamento yarışından çekildiğini duyurdu.3 Hamsho haricinde meclis için yarışan Samer el-Debs ve Fares Shehabi de aynı Hamsho gibi rejim yanlısı Sünni iş adamları olup onlardan henüz Hamsho benzeri bir adaylıktan çekilme açıklaması gelmemiştir.

Rusya’nın kısmi desteğine sahip sözde muhalif unsurların haricinde Suriye siyasi tarihinin en eski yapılarından olan ve iç savaşta da rejime sadık pozisyonundan taviz vermeyen sol görüşlü Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi (SSMP) de meclis yarışının dışında kaldı. Bu gelişmede son dönemde Beşar Esed ile ters düşerek rejim içi bir gerginliğin ana aktörlerinden olan Rami Mahluf’un ve ailesinin geçmişten bugüne kadar SSMP ile yakın ilişkilere sahip olması etkili oldu. İdeolojik olarak Baas yerine SSMP çizgisinde pozisyon alan Mahluf aynı zamanda hareketi maddi ve manevi olarak sürekli destekledi. Esed ile Mahluf arasındaki gerginlik ise SSMP’nin Suriye parlamentosundaki varlığının önünün kesilmesiyle sonuçlandı.

CGP raporunda rejimin parlamento yapısına dair gerçekleştirdiği bu rötuşların sebebi olarak Rusya’nın öncülük ettiği yeni anayasa süreci gösterilmekte. Rusya’nın 2018’de gündeme getirdiği ve Devlet Başkanı’nın Başbakanı, kabine üyelerini ve Merkez Bankası başkanını seçebilme gibi yetkilerinin arındırıldığı taslak o dönemki çabanın başarısızlıkla sonuçlanmasıyla yürürlüğe girmedi. Şayet Cenevre’deki Anayasa Komitesi görüşmeleri bahsi geçen şartların kabul ve dikte edilmesi gibi bir sonuç doğurursa, parlamento söz konusu taslağın reddinin sorunsuzca gerçekleşeceği şekilde seçilmiş olacak. Yeni parlamentonun bir diğer görevi ise anayasa taslağının kabulü ihtimalinde oylama/kabul sürecini Mayıs 2021’deki Başkanlık seçimi sonrasına kadar ertelemek. Böylece Beşar Esed’in olası görev süresi 2035’de değil 2042’de sona ermiş olacak. Rejimin sözde bile olsa muhalif ve Rusya ile temaslı her türlü unsuru sandık dışı bırakması ve kendi varlığı ile büyüyen milis figürleri öne sürmesi Moskova’nın Şam’ın geleceğine dair planlarının hepsinin Şam tarafından hoş karşılanmadığını gösteriyor.

 

1 https://www.timesofisrael.com/syria-postpones-election-for-second-time-over-virus/ , Erişim Tarihi: 15 Temmuz 2020.

 

2 https://cgpolicy.org/articles/war-profiteers-in-syria-enter-politics/ , Erişim Tarihi: 15 Temmuz 2020.

 

3 https://www.facebook.com/shamlist1/posts/3786924447990301 , 17 Temmuz 2020

Ömer Behram Özdemir