YPG’nin Menbic, Rakka, Haseke ve Deyr ez-Zor gibi Arap yoğunluklu şehirlerdeki yönetimi, yerel halkın ve bölgesel aktörlerin tepkisini çekmeye devam ederken örgüt, Halep kuzeyinde Türkiye’ye tehdit oluşturan askeri varlığını da tahkim etme çalışıyor. Syria Report’un haberine göre, terör örgütü YPG’ye bağlı milis “Afrin Özgürlük Güçleri” grubu Minak kasabası ve çevresindeki köyleri askeri bölge haline getirdi.[1]
2012-2013 yıllarında muhaliflerce ele geçirilen Minak kasabası ve Minak Askeri Havaalanı 2016’da Rus hava destekli YPG milislerince ele geçirilmişti. Çatışmaların ardından pek çok Arap sivil YPG kontrolündeki bölgeyi terk ederek nüfusun seyrekleştiği bir süreç başladı. Kasabanın el değiştirmesinin ardından geçen süreçte sözde Afrin Özgürlük Güçleri’nin Minak ahalisinden geriye kalan konutları kendi milislerinin yerleşimi için kullandığı aynı zamanda silah ve mühimmat için depo olarak kullanılan konutların olduğu da Syria Report’un iddiaları arasında. Syria Report’un bölgedeki yerel muhabirlerinin aktardığına göre, kasabanın tarihi camiisi olan el-Ömeri Camii de YPG milislerince mühimmat deposu olarak kullanılıyor.
Bölge Minak kasabası, Ayn Dakna, Maranaz, Mezra ve Malikiye köyleri olmak üzere bir dönem 20 binin üzerinde insana ev sahipliği yapmaktaydı. Bu nüfusun neredeyse tamamı bölgeyi terk ederek Eymen, Reyyan, Salame, Siccu kampları ve Azez şehrine göç ederken kasaba bu haliyle YPG unsurlarının direnç görmeden yerleşebileceği bir üs hale dönüşmüştür. Muhalif yerel konseylerin iddiasına göre, YPG’ye bağlı milisler kasabadaki konutların yarısından fazlasını yıkarken yıkım sonrası evlerden çıkan demir başta olmak üzere yeniden kullanılabilir inşaat malzemelerini de muhalif güçlerle cephe hattını paylaştıkları mevkilerde tahkimat için kullandılar. Aynı yerel kaynaklara göre, YPG unsurları Minak ve çevresinde yoğun şekilde siper ve tünel kazıyor. Yerel muhabirler bölgedeki YPG’ye bağlı unsurların bölgeden çekildiği bir senaryoda dahi sivil halkın geri dönüşünün düşük bir ihtimal olduğunu zira yıkılan pek çok konuta ek olarak başta zeytinlikler olmak üzere tarım arazileri ve ağaçların da önemli kısmının zarar gördüğünü ifade ediyorlar. Keza yıkılmayan pek çok evin ise bölgenin YPG kontrolüne geçmesi sürecinde YPG militanlarınca yağmalanması ve Minaklılara ait pek çok eşyanın Tel Rıfat’ta mukim olan YPG militan yerleşimlerine peşkeş çekilmesi de geri dönecek Minaklıların ev ve eşyalarından pek bir şeyi bulamayacaklarını gösteriyor.
Türkiye ve desteklediği muhalifler için Tel Rıfat ve Minak çevresi, senelerdir öncelikli bir tehdit olarak önemini korurken YPG’nin bu bölgeye militanlar ve ailelerini yerleştirmesi, mevcut yapıları askeri binalara çevirmesi, siper ve tüneller inşa etmesi gibi fiilleri kendilerinin de olası bir TSK-SMO müdahalesine hazırlandıklarını gösteriyor. Keza geçtiğimiz günlerde Halep kırsalındaki Basufan’da bulunan TSK mevzilerine YPG tarafından gerçekleştirilen ve 1 askerin şehit olmasına yol açan ATGM saldırısı da terör örgütü YPG’nin bölgedeki varlığıyla Türkiye için oluşturduğu tehdidi bir kez daha göstermiştir. Rusya’nın hamiliği altında uzunca bir süredir Türkiye’nin müdahalesinden korunan bu bölgedeki YPG yapılanmasının sivil Arap nüfusun terk ettiği köy ve kasabalarda sivil direnç görmemesi bir avantaj gibi gözükse de çatışma olasılığında Türkiye’nin karadan ve havadan müdahalesinin şiddetinin artması açısından da YPG için bir dezavantaj olduğu bir gerçektir.
Ömer Behram Özdemir
[1] https://www.syria-report.com/ypg-converts-town-mennegh-military-zone , Erişim Tarihi: 7 Haziran 2021.