Türk topçularının Afrin’de vurduğu bölgeler [18 Ocak 2017] Türkiye Afrin operasyonu için hazırlıkları sürdürürken, bölgedeki YPG mevzilerini topçu bombardımanına devam ediyor. Her an başlayabilecek olan Afrin operasyonu öncesinde TSK bombardımanı Afrin bölgesinde iki ayrı bölgeye odaklanmış bulunmuş durumda. Birinci bölge Azez’in batısında kalan kısımları kapsarken, ikinci bölge ise TSK’nın kurduğu gözetleme noktaların kuzeyinde bulunuyor.

İdlib güneyinde son durum İdlib’te devam eden çatışmalar devam ederken, çatışmaları yeni bir boyuta taşıyan gelişmeler yaşandı. Suriyeli muhaliferin karşı saldırısı sonucunda, muhalifler Esad rejimi ve rejim yanlısı milislerin ilerlemesi durdurulmuştu. Diğer yandan DAEŞ İdlib’te Esad rejime karşı saldırıya geçti. DAEŞ’ın bu hamlesi beraberinde bir çok soru işareti getirdir. DAEŞ Hama’dan Esad rejiminin bölgelerini güvenli bir şekilde geçerek, Kuzey Hama – Güney İdlib civarında Suriyeli muhaliflere saldırmıştı. Rejim bu durumu kendi lehine kullanarak Suriyeli muhaliflere karşı ilerlemişti. Yaşanan çatışmalar süresince DAEŞ ve Esad rejimi birbiriyle çatışmamış ve Suriyeli muhaliflere karşı ilerlemişti. Rus hava kuvvetleri ve uluslararası koalisyonun hava kuvvetleri de dahil olmak üzere, DAEŞ’e karşı hava saldırıları düzenlenmemişti. DAEŞ’ın stratejik Sincar beldesini ele geçirmes iönümüzdeki dönem için önemli sorunları da beraberinde getirecektir. Esad rejimi ve rejim yanlısı milislerin Kuzey ve Doğu’dan Ebu Zuhur Havalimanı’na ilerledi. Güney’den DAEŞ’ın Batı’ya doğru ilerlemesi rejimin Ebu Zuhur’u ele geçirme planlarını baltalamamaktadır. DAEŞ’ın önümüzdeki veya gelecek dönemlerde İdlib merkezine doğru ilerlediği bir senaryoda, Esad rejimi ve rejim yanlısı milisler için İdlib’e yönelik askeri harekat için fırsat oluşmuş olacaktır. DAEŞ’ın bu hamlesi ile beraber dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise İdlib bölgesindeki Cund ul Aksa’dan arta kalan unsurlardır. Cund ul Aksa örgütü DAEŞ’e biat etmesi sonrasında Suriyeli muhaliflerce imha edilmişti.

Türkiye-Suriye sınırında yer alan Suriye yerleşim yerleri ve sınır kapılarının büyük kısmı YPG işgali altında bulunmaktadır. YPG’nin kontrol ettiği bölgelerde Rus ve Amerikan Askeri Üsleri bulunmaktadır. Rus Askeri Üsleri Afrin bölgesinde iken, Amerikan Askeri Üsleri Menbiç’ten Haseke’ye kadar uzanan bölge üzerindedir. Türkiye-Suriye sınır kapılarının 6 tanesi Suriyeli muhaliflerce kontrol edilmektedir. 4 sınır kapısı ise YPG tarafından kontrol edilmektedir. 2 sınır kapısı ise Esed Rejiminin hakimiyeti altındadır. Fırat Kalkanı Harekatı ile özgürleştirilen bölgelerin yanısıra, Türkiye’nin İdlib İntikali’ harekatı sonucunda yeni askeri üsleri kuruldu. Esed Rejiminin kontrol ettiği alanlarda ise Rus ve İranlı asker ve milisler bulunmaktadır.

Türk topçularının Afrin’de vurduğu bölgeler Türkiye Afrin operasyonu için hazırlıkları sürdürürken, bölgedeki YPG mevzilerini topçu bombardımanına tutmaya başladı. Her an başlayabilecek olan Afrin operasyonu öncesinde TSK bombardımanı Afrin bölgesinde iki ayrı bölgeye odaklanmış bulunmuş durumda. Birinci bölge Azez’in batısında kalan kısımları kapsarken, ikinci bölge ise TSK’nın kurduğu gözetleme noktaların kuzeyinde bulunuyor.

İdlib güneyinde son durum İdlib ve civarı bölgesindeki çatışmalar tüm şiddetiyle devam etmekte. Rejim ve rejim yanlısı milisler Rus hava desteği ile güney Halep’teki Badiye kısmını Suriyeli muhaliflerden tamamen ele geçirdi ve Ebu Zuhur Havalimanına kuzeyden yaklaştı. Diğer yandan Suriyeli muhaliflerin karşı saldırıları devam etmekte. HTŞ’nin öncülük ettiği saldırılar sonucu Ebu Zuhur Havalimanının güneydoğusundaki bölgeler rejim ve rejim yanlısı milislerden geri alındı. HTŞ’nin olmadığı Güney İdlib’teki çatışma hattında ise Ceys el Nasr, Ceys el izze, Ahrar uş Şam, Nureddin Zengi Hareketi, Feylak uş Şam, Özgür İdlib Ordusu ve Türkistan İslam Partisi son kazanımlarını koruyabildi ve stratejik Ebu Dali beldesine doğru ilerleme kaydetti.

Esad rejimi ve rejim yanlısı milislerin başlattıkları operasyon sonucunda Ebu Zuhur Havalimanı’nın yakınlarına kadar ilerleyen güçler, Suriyeli muhaliflerin karşı saldırıları sonucunda Ebu Zuhur Havalimanı’nı ele geçiremedi. Fakat Güney Halep’teki Badiye bölgesinde rejim ve rejim yanlısı milislerin ilerlemesi devam etmektedir. Badiye bölgesindeki Suriyeli muhaliflerin iki ayrı bölgede kuşatma altına girme tehlikesi var. Diğer yandan Suriyeli muhaliflerin başlattığı karşı saldırıda tüm Suriyeli muhalif gruplar katılmakta. Karşı saldırı vur-kaç taktiği ile devam etmektedir. Suriyeli muhalifler rejimin ikmal hattına saldırarak, rejimin ilerlemesini durdurmuş ve vur-kaç taktiği sonucunda rejim ve rejim yanlısı milislere önemli oranda zayiat verdirmiştir.

Güney İdlib’de Muhalifler karşı atağa geçti Suriyeli Muhaliflerin Esad rejimine ve rejim yanlısı milislere karşı başlattıkları saldırılar neticesinde rejimin güney İdlib’teki hattına doğru güneybatıdan ilerlemektedirler. Suriyeli muhaliflerin başlattıkları saldırılarda Atshan, Kuveyn el Kebir, Ard ez Zurzur ve Umm Halakhil ele geçirilmiştir. Ayrıca Hamdaniye Tel Marak gibi bir kaç beldede çatışmalar devam etmektedir. Suriyeli muhaliflerin başlattıkları operasyonlara Ahrar uş Şam, Feylak uş Şam, Ceys el Ahrar, Nureddin Zengi Hareketi, Ceys el İzze, Ceys el Nasr, Ceys el Sani, Türkistan İslam Partisi ve Özgür İdlib Ordusu katılmaktadır. HTŞ ise operasyonlara katılan gruplar arasında değildir. Operasyonlar esnasında dikkat çeken husus ise Feylak uş Şam’ın yeni ve yurtdışından gelen zırhlı araçlar kullanmasıdır.

Rejim güçleri Ebu Zuhur’a yaklaştı Esad rejimi ve yanlısı milislerin başlattıkları operasyon ile Ebu Zuhur Havalimanı’na 2km’ye kadar yaklaştılar. Bir gün içerisinde 14km ilerleyen rejim yanlısı birliklerin Ebu Zuhur’u ele geçirmesi an meselesi olarak gözüküyor. Diğer yandan DAEŞ ise HTŞ’nin geri çekilmesi sonrasında bir çok beldeyi ele geçirdi ve kuzeye doğru ilerledi. DAEŞ ile Esad rejimi arasında güney İdlib’te çatışma yaşanmamakta.

Esad rejimi ve rejim yanlısı milislerin Hama’dan başlayan operasyonları sonucu İdlib’in güneyinde Ebu Zuhur Havalimanı’na doğru yaklaştılar. Bir kaç gün içerisinde bir çok beldeyi ele geçiren rejim ve rejim yanlısı milislerin tren hattı üzerinden ilerleyerek Ebu Zuhur Havalimanı’na ulaşmayı hedeflemekte. Stratejik Ebu Dali beldesini ele geçirmesi sonrasında hızla ilerleyen rejim ve rejim yanlısı milisler, stratejik öneme sahip Sincar beldesini ele geçirdi. Çatışma hattı Ebu Zuhur Havalimanı’na 16km uzaklığında bulunmakta. Diğer yandan Suriyeli muhalifler arasında önemli sorunlar olduğu görülmekte. Nureddin Zengi, Feylak uş Şam, Ahrar uş Şam ve Türkistan İslam Partisinin takviye birliklerine rağmen, rejimin bölgedeki ilerlemesi durdurulamıyor. HTŞ ise rejimin ilerlemesi sonrasında üst düzey askeri toplantı gerçekleştirerek, rejimi durdurmaya yönelik planlar yapmakta. Fakat rejimin hızlı ilerlemesi sonucunda bir çok Suriyeli muhalif grupların liderleri ve medya organları HTŞ’yi rejim karşısında çatışmadan geri çekilmekle suçladı. Bazı hesaplar HTŞ’yi ihanet ile suçlarken, diğer yandan Ahrar uş Şam yayınladığı ‘Genel Seferberlik’ ilanında HTŞ’yi çaldığı silahları geri vermemekle ve hapsettiği mahkumları serbest bırakmamakla suçluyor. Ayrıca Ahrar uş Şam’ın bildirisinde HTŞ’yi sahadaki kayıplardan sorumlu tutulmakta.

Esad rejimi ve rejim yanlısı milislerin Rus hava desteği ile Güney İdlib bölgesinde başlattığı operasyon kapsamında Kuzey Hama’da birçok beldeyi ele geçiren rejim güçleri, Güney İdlib ‘te de ilerlemektedir. Stratejik öneme sahip Ebu Dali beldesinden sonra Atsan ve diğer beldeleri ele geçiren rejim, son saldırı dalgasında 9 beldeyi ele geçirdi. Son saldırı dalgası iki ayrı hat üzerinden ilerlerken, birinci hat üzerinde 6, ikinci hat üzerinden 3 belde ele geçirildi. Böylelikle rejim güçleri iki hattı birleştirerek bir cephe haline getirdi. Esad rejimi ve rejim yanlısı milislerin bulundukları konumların kuzeyinde dağlık bölgelerin varlığı, muhtemelen doğu ve batı yönlerinde ilerleyeceklerini gösteriyor. Suriyeli muhalifler ise rejim saldırıları karşısında gelen takviye birliklere rağmen dayanamadıkları ve günlerdir birçok beldeyi kaybettikleri görülüyor. Muhaliflerin resmi beyanatına göre, müşterek operasyon merkezi HTŞ’nin diğer gruplardan esir aldığı kişileri serbest bırakmaması ve çaldığı/el koyduğu silahları geri vermediğinden kurulamasada, cephe hatlarında bir türlü koordinasyonu sağlamaya yönelik adımlar atılmaya çalışılıyor.