İnfografik
Sultan Murat Tümeni
Sultan Murat Tümeni
Sultan Murat Tümeni, Halep’in el Bab ilçesine bağlı Türkmen kasabası Çobanbey merkezli olarak 8 Mart 2013’te kurulmuştur.
Tümen, 2013 yılından itibaren Lazkiye, İdlib ve Halep’te faaliyet göstermiş olsa da şuan tüm faaliyetleri Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları bölgelerindedir.
Geçmiş dönemlerde Halep/Cemiyet’ül Zehra, Cisr el Suğur operasyonlarına katılım sağlamış, Fırat Kalkanı harekatı öncesinde de bölgede DAEŞ ve YPG/PKK’ya karşı uzun süreli savaşlar vermiştir.
Sultan Murat Tümeni, Fırat Kalkanı Harekatı öncesi ve sonrasında toplam 538 savaşçısını, Zeytin Dalı Harekatında ise 62 savaşçısını kaybetmiştir. Grup, TSK destekli gerçekleştirilen bu operasyonlarda harekatların ana unsurlarından biri olmuştur.
Sultan Murat Tümeni’nin genel komutanlığını, Fehim İsa yapmaktadır. Şam ve Humus’tan tehcir edilen muhaliflerle birlikte grubun savaşçı sayısı önemli oranda artmıştır. Grubun savaşçılarının çoğunluğunu Türkmenler oluştursa da Araplar ve Kürtler de yer almaktadır.
Tümeni’nin bölgede 2 harp okulu bulunmakta, üçüncüsünün ise kurulması için çalışmalar yürütülmektedir. Grup bu bölgede mevcut savaşçılarına yönelik eğitim vermeye ve yeni savaşçılar eğitmeye devam etmektedir.
Sultan Murat Tümeni, Türkiye’nin destekleri ile oluşturulan Suriye Milli Ordusu 2. Kolordu’ya bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Tümen, 2. Kolordu’nun ana bileşenini oluşturmaktadır.
Sultan Murat Tümeni, Suriye muhalefetinin katıldığı uluslararası toplantı ve müzakere süreçlerine temsilci göndermektedir. Tümenin temsilciliğini, Suriye Milli Ordusu Genelkurmay Başkanlığında Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları bölge sorumluluğu görevini de yürüten ve Humus Türkmenlerinden olan Albay Ahmet Osman yapmaktadır.
İnfografik Kutluhan Görücü‘nün çalışmaları, Sultan Murat Tümeni dış medya müdürü Fırat Kılıç’ın verdiği bilgiler sonucunda hazırlanmıştır.
Hedefteki Kent: Menbiç
Hedefteki Kent: Menbiç
Suriye’de Halep eyaleti sınırları içerisinde yer alan ve eyaletin kuzeydoğusunda bulunan Menbiç kenti Halep şehir merkezinin ardından eyalet sınırları içerisindeki en büyük şehirdir.
2004 yılında yapılan nüfus sayımlarına göre şehrin nüfusu yaklaşık 100.000 idi. Menbiç ilçesinin kırsalı ile birlikte toplam nüfusunun ise 408.143 olduğu belirtilmektedir. SDG/YPG, Menbiç ilçesinin resmi yüzölçümüne göre yarısından daha az bir bölümünü kontrol etmekte, ilçenin güney kırsalı ise Esad rejiminin hakimiyetindedir.
Menbiç kentinin yaklaşık %90’nı Arap nüfusu oluştururken geri kalan kısmını ise çoğunlukla Türkmenler ardından da Kürtler ve Çerkezler oluşturmaktadır. Kendisi de Menbiçli bir Türkmen olan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Muhammed Vecih Cuma, Menbiç kenti genelinde Türkmen nüfusunun yaklaşık %10 olduğunu belirtmektedir.
Suriye’de 2011 yılında barışçıl olarak başlayan gösteriler Menbiç kentinde de yaşanmış ve ardından silahlı boyuta taşınmıştır. Böylelikle 20 Temmuz 2012’de kentte ÖSO güçleri kontrolü sağlamıştır.
Ocak 2014’te ise Menbiç’i DAEŞ, ÖSO’dan ele geçirmiştir. 1 Haziran 2016 tarihinde ise ABD destekli SDG/YPG güçleri tarafından ‘’Menbic’i Kurtarma Operasyonu’’ resmen ilan edilmiş, Menbiç kenti 12 Ağustos 2016’ya dek ABD destekli YPG/SDG güçleri ile DAEŞ’in savaşına sahne olmuştur. Ancak daha sonrasında yapılan anlaşma neticesinde DAEŞ kenti YPG/SDG güçlerine devrederek kentten ayrılmıştır.
Bu yaşanan savaş neticesinde Menbiç şehri ve kırsalında en az 200 sivilin hayatını kaybettiği belirtilmektedir. TSK ve TSK destekli ÖSO güçlerinin 24 Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı operasyonuna müteakip olarak Cerablus ve El Bab kentlerine yönelik ilerleme girişiminde bulunan YPG/SDG güçleri TSK ve ÖSO tarafından durdurulmuştur.
ABD, Menbiç kentinden YPG güçlerinin çekileceğinin ve yalnızca yerel Arap unsurlarının şehirde güvenliği sağlamak amacı ile kalacağını Türkiye’ye belirtse de birçok saha kaynağına göre YPG şehirde kalmıştır.
Menbiç kentinde yaklaşık 2 yıldır hakimiyet oluşturan YPG/SDG güçlerinin baskılarına karşı kentte birçok gösteri düzenlenmiş ve eylem yapılmıştır. Özellikle bölge halkından gençleri zorunlu askeri hizmete alması kentte muhalif tansiyonu yükselten önemli bir etmen olmuştur.
Türkiye'nin Suriye'deki müttefikleri
Türkiye’nin Suriye’deki müttefikleri
Türkiye, Mart 2011’de Suriye’de başlayan barışçıl ve reformcu gösterilerin Esed rejimi tarafından silahlı bir şekilde bastırılmaya çalışılmasına müteakip Suriye muhalefetinin ve halkının yanında olmuştur.
2012 yılından itibaren oluşan Özgür Suriye Ordusunu müttefik edinen Türkiye, bununla birlikle ÖSO’nun oluşturduğu siyasal yapılara da (SMDK, Suriye Geçici Hükümeti) destek vermiştir. Suriye muhalefeti, uluslararası arenada da birçok ülke tarafından meşru görülmüştür. Bu meşruiyet diplomatik tanıma ile birlikte muhalif yapılarla ilişki kurulmasının önünü açmıştır.
PYD'nin Yurtdışı Temsilcileri
PYD’nin Yurtdışı Temsilcileri
2003 yılında kurulan PYD; yalnızca Suriye’de değil, öncelik Avrupa olmak üzere yurtdışında da faaliyet göstermektedir. Avrupa ülkeleri PYD’ye karşı temkinli yaklaşım sergileseler de ofis açarak ülkelerinde temsilci bulundurmalarına izin vermektedir. PYD ise örgütlenmesini yalnızca kendisi üzerinden değil, gerektiği noktalarda YPG/YPJ veya SDG/SDK üzerinden de gerçekleştirmektedir.
Avrupa yapılanmalarına ek olarak en önemli yurtdışı ofisleri kuşkusuz Moskova ve ABD’de olanıdır. Ancak ABD’de açılan ofis tam manası ile resmiyet kazanmış değildir, ofisin varlığı ve temsilcisi söylemi PKK/PYD/SDG kaynaklarına aittir ve ABD tarafından temsilciliğin kabulüne dair henüz bir doğrulama yapılmış değildir. PKK/PYD, ABD temsilciliği için Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) siyasi kanadı olan Suriye Demokratik Konseyi SDK ismi ile temsilci bulundurduğunu iddia etmektedir. Bu durum ABD-Türkiye ilişkileri gözetilerek alınmış bir karar olarak gözükse de Türkiye ve Türk kamuoyu, SDG/PYD/PKK arasında bir fark olmadığını düşünmektedir. Nitekim ABD temsilcisi olarak atandığı ifade edilen Sinam Mohamed, PYD’nin birçok Avrupa temsilciliği açılışına bizzat katılmıştır.
PYD’nin Yurtdışı Temsilcileri;
Zuhat Kobane – PYD Avrupa Temsilcisi/Sorumlusu
Serbest Welad – PYD Oslo/Norveç Temsilcisi
Sipan İbrahim – PYD Berlin/Almanya Temsilcisi
Ayhan Efrini – PYD Bremen/Almanya Temsilcisi
Şervan Hasan – PYD Lahey/Benelüks Temsilcisi
Ahmed Şemo – PYD Londra/İngiltere Temsilcisi
Koçer Haseke – PYD Brüksel/Belçika Temsilcisi
Halid İsa – PYD Paris/Fransa Temsilcisi
Şiyar Ali – PYD Stockholm/İsveç Temsilcisi
Abdusselam Muhammed Ali – PYD Moskova/Rusya Temsilcisi
Bave Hüseyin – PYD Kopenhag/Danimarka Temsilcisi
İman Derviş – YPJ Prag/Çek Cumhuriyeti Temsilcisi
Xerib Huso – PYD IKYB Temsilcisi
Sinam Mohamed – SDK/SDG Washington/ABD Temsilcisi
İnfografik Kutluhan Görücü‘nün çalışmaları sonucunda hazırlanmıştır.
Menbiç Askeri Konseyi
Menbiç Askeri Konseyi
Ağustos 2016’dan beri Menbiç kentinde kontrol sahibi olan ABD destekli YPG/SDG güçleri kentin ele geçirilmesi sürecinin başlangıcında kurulan ‘Menbiç Askeri Konseyi’ adı ile kentte varlık göstermektedir. Menbiç Askeri Konseyi, 2 Nisan 2016’da SDG içerisinde faaliyet gösteren Arap unsurları da içinde barındıracak şekilde Tişrin Barajı bölgesinde kuruldu. Geçmişte ÖSO çatısı altında bulunan bir takım gruplarında içerisinde yer aldığı Menbiç Askeri Konseyi’nde çizilen görüntü geniş bir koalisyon neticesinde oluşturulduğu idi. Nitekim daha önce ÖSO çatısı altında savaşan Ebu Leyla gibi isimler konseyin liderliğine getirildi. Ebu Leyla’nın Menbiç operasyonu sürecinde yakınına düşen havan topu neticesi ile hayatını kaybetmesinin ardından yerine Adnan Ebu Emced getirildi. Ebu Emced’in de YPG/SDG’nin Rakka operasyonuna katılarak orada hayatını kaybetmesinin ardından onun yerine Muhammed Ebu Adil getirildi. Tüm bu isimler daha önce ÖSO çatısı altında faaliyet göstermiş gruplardan gelmekteydi. Bu görünen isimlerin dışında yönetim merkezi, Türkiye’ye sığınan SDG eski sözcüsü Talal Silo’nun ifadelerine göre, PKK idi. Talal Silo Türk basınına verdiği demeçlerde SDG’ye dahil edilen Arap unsurların yalnızca bir koalisyon görüntüsü çizmek için kullanıldığını ve karar merciinin ise Kandil olduğunu sıklıkla vurgulamıştır. SDG içerisinde yer aldığı dönemde Kandil’in YPG/SDG’nin kontrolünde bulunan bölgeleri nasıl yönettiğine ilişkin bilgiler paylaşan Silo, bu iddialarını kanıtlar nitelikte birçok somut örneklendirmede bulunmuştur.[1]PKK’nın Menbiç’teki sorumlularının isimlerini de paylaşan Silo, askeri olarak Cemil Mazlum’un sorumlu olduğunu ancak Menbiç’teki tüm yönetimin ise İsmail Derik’te olduğunu belirtmiştir.[2] Konseyin sözcülüğü görevini yürüten Şervan Derviş’in ofisinde PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın portresinin bulunması da Talal Silo’nun ifadelerini doğrular niteliktedir.[3]
İnfografik Kutluhan Görücü‘nün çalışmaları sonucunda hazırlanmıştır.
Dipnotlar
[1] Ayrıntılı bilgi için bknz: SDG’nin kaçan sözcüsü Silo, ABD-PYD/PKK ilişkilerini anlattı, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/sdgnin-kacan-sozcusu-silo-abd-pyd-pkk-iliskilerini-anlatti/987777
[2] SDG’nin kaçan sözcüsü Silo, ABD-PYD/PKK ilişkilerini anlattı, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/sdgnin-kacan-sozcusu-silo-abd-pyd-pkk-iliskilerini-anlatti/987777
[3] On Northern Syria Front Line, U.S. and Turkey Head Into Tense Face-off, New York Times, https://www.nytimes.com/2018/02/07/world/middleeast/us-turkey-manbij-kurds.html
Cinderes Yerel Meclisi
Cinderes Yerel Meclisi
Afrin’de geçici yerel meclisin oluşturulmasının ardından Afrin kentinin güneybatısında bulunan Cinderes beldesinde de yerel meclis kuruldu.
Cinderes yerel meclisi başkanlığına Subi Rızık seçilirken, meclis bünyesinde toplam 15 üye bulunmaktadır. Meclis üyelerinin 11’ü Kürt, 4’ü de Arap temsilcilerden oluşmaktadır.
Cinderes Yerel Meclisi Başkanı Subi Rızık, Arap ve Kürt üyelerle kurdukları meclisin hedefinin beldenin okul, kanalizasyon, sağlık ve güvenlik alanlarında altyapısını güçlendirmek olduğunu belirtmiştir.
Cinderes’te oluşturulan yerel meclis, Afrin meclisinde de olduğu gibi Halep’te bulunan yerel meclise bağlı olarak görev yürütecektir.
İnfografik Kutluhan Görücü‘nün çalışmaları sonucunda hazırlanmıştır.
Kaynak: Anadolu Ajansı
Afrin Geçici Yerel Meclisi
Afrin Geçici Yerel Meclisi
Afrin Geçici Yerel Meclisi, Afrin kentinin ileri gelenleriyle oluşan 380 adayın içerisinden 20 kişinin seçilmesiyle beraber oluşturulmuştur. Meclis üyelerinin 11’i Kürt, 8’i Arap, 1’i Türkmendir.
8 kişilik de bir yürütme/icra kurulu bulunmaktadır. Afrin Yerel Meclisi başkanı Züheyir Haydar (Kürt), Başkan yardımcısı Abdulrahman Nabhan (Arap), Zekeriye Muhammed, Casim el Siferi, Ahmet Hac Hasan, Abdürrahman Naccar, Horu Osman ve Muhammed Şeyh Raşit’ten oluşmaktadır.
SMDK çatısı altında oluşturulan meclis, Halep’teki yerel meclise bağlı olarak görev yürütecektir.
Meclis üyesi seçilebilme kriterleri şöyledir;
Afrin nüfusuna kayıtlı olmak ve Afrin’de ikamet etmek
Eğitim durumunun uygunluğu
Temsil kabiliyetine sahip olmak
Terör örgütleri ile bağlantılı olmamak
Demografik ve etnik yapıya uygunluk
Basına konuşan Afrin Geçici Yerel Meclisi başkanı Züheyir Haydar; “Tüm Afrinliler gelirse daha demokratik bir seçim yapabiliriz. Kendimizi biz yöneteceğiz. Kandil ya da başka yerden gelenler değil.” ifadelerini kullandı.
İnfografik Kutluhan Görücü‘nün çalışmaları sonucunda hazırlanmıştır.
Kaynak: Anadolu Ajansı ve Suriye Gündemi
Esed Rejimi'nin 2012'den Beri Gerçekleştirdiği Kimyasal Saldırıları
Esed Rejimi’nin 2012’den Beri Gerçekleştirdiği Kimyasal Saldırıları
2012 yılından bu yana Esed rejimi tarafından sivil halka yönelik 215 kez kimyasal silahlar ile saldırı düzenlenmiştir. Bu saldırılarda binlerce insan hayatını kaybederken çoğunluğu kadın ve çocuklar oluşturmuştur.
Esed rejimi bugüne dek; İdlib’te 45, Deyrizor’da 3, Şam’da 31, Guta’da 68, Halep 27, Der’a 4, Hama’da 29, Humus’ta 7 kez olmak üzere toplam 215 kimyasal silah saldırısı düzenlemiştir.
Bu kimyasal saldırıların en büyüğü ise 21 Ağustos 2013’te Esed rejiminin Doğu Guta’da gerçekleştirdiği saldırı olmuştur. En az 1.400 sivil hayatını kaybederken, binlerce sivil ise bu saldırıdan etkilenmiştir.
Esed rejiminin son kimyasal saldırısı ise 7 Nisan 2018’te Doğu Guta’nın Duma bölgesine olmuştur. Suriye Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekiplerinin bildirdiğine göre saldırıda en az 40 sivil hayatını kaybetmiş, yüzlerce sivilde bu saldırıdan etkilenmiştir.
Suriye'de Kimyasal Silahların Kullanımı
Suriye krizinde kimyasal silahların ilk olarak 2012 yılı ortasında kullanıldığı düşünülüyor. 2 Ağustos 2012 tarihinde ABD başkanı Obama, kimyasal silahların kullanmasının ABD için kırmızı çizgi olduğunu belirtti.
En şiddetli kimyasal silah saldırısı 23 Ağustos 2013’te Şam’ın Doğusunda muhalefetin elinde olan Duma semtinde kullanıldı.
27 Eylül 2013 tarihinde BM Güvenlik Konseyinden 2118 sayılı karar, Esed rejimi kimyasal silahlar ve kimyasal silah üretim tesislerinin imhası için bir zaman çizelgesi takip etmesini gerektiğini karar verdi.
4 Nisan 2017 tarihinde İdlib Han Şeyhun’da kimyasal saldırı gerçekleştirilmişti. Rejime ait savaş uçaklarının İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun bölgesine klor gazlı saldırısında çoğu çocuk 100’ün üzerinde sivil hayatını kaybetti ve 500 kişi de gazdan etkilendi. Han Şeyhun’a yapılan saldırının ardından 11 farklı noktada daha kimyasal saldırı gerçekleştirildi.
En son saldırı kimyasal saldırı 7 Nisan 2018 Tarihinde Duma bölgesinde gerçekleştirildi. yapılan kimyasal silah saldırısında 40 sivil hayatını kaybetti.
Hedefteki Bölge "Sincar"
Hedefteki Bölge “Sincar”
Irak’ın kuzeybatısında, Suriye sınırına yakın ve Musul’a 120 km mesafede bulunan Sincar ilçesi, Sincar dağının eteklerine kurulmuştur. İlçe merkezi 1.420 kilometrekaredir.[1]Sincar Dağı’nın yüksekliği yaklaşık 1463 metre civarındadır ve kuzeyde yer alan tepelerin en yükseği sayılmaktadır. Uzunluğu 72 km. genişliği ise 13 km’dir.[2] Dicle ve Fırat’ın arasında kalması nedeniyle Yukarı Mezopotamya olarak adlandırılan bölgede bulunmaktadır. Sincar ilçesi Irak ve Suriye’yi birbirine bağlayan stratejik öneme sahip M-47 karayolu üzerindedir.
Sincar dağı eteklerine kurulan şehrin nüfusu 2013 yılı rakamlarına göre 88.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. 2014 yılında DAEŞ’in şehre saldırması ile yoğun bir göç yaşanmıştır. Bu nedenle şehir nüfusu hakkında net bir bilgiden söz etmek mümkün görünmemektedir. Kürt kaynaklara göre nüfusun yaklaşık olarak %80’nin Ezidi olduğu tahmin edilen ilçede Süryaniler ve Araplarda yaşamaktadır.[3]1987 yılında yapılan çalışmalarda bölgede Türkmen ve Asur kökenli nüfusunda varlığından söz edilmektedir.[4] Yine 2007 yılında yapılan sayımlara göre ilçede 90.692 kişinin yaşadığı tespit edilirken bunlardan 75.077 kişinin Kürt/Ezidi kökenli olduğu, 15.115 kişinin de Arap ve Türkmen kökenli olduğu tespit edilmiştir.[5]Sincar ilçesi Musul’u da içinde barındıran Ninova eyaletinin sınırları içerisindedir.
Sincar ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Bölgede buğday, arpa incirleri ve tütün üretimi yapılmaktadır. Ain al-Ghazaland Hayali köylerinde de petrol sahaları bulunmaktadır. Ancak savaş nedeniyle faal durumda değildir. Ayrıca Sincar dağında doğalgaz ve ağır mineraller bulunsa da henüz üretim aşamasında değildir.[6]
2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgal etmesine müteakip Sincar ilçesinde hakimiyet sağlayan IKBY, 2014 Ağustos’unda DAEŞ’in bölgeye saldırısına dek kenti kontrol etmiştir. DAEŞ’in bölgeye saldırısını fırsata çeviren PKK; YBŞ (Şengal Direniş Birlikleri) DAEŞ’e karşı Sincar’da ABD hava desteği ile savaşmış ve sonrasında Peşmerge güçlerinin de katılımıyla Kasım 2015’te DAEŞ bölgeden çıkartılmıştır.
IKBY’nin yapmış olduğu bağımsızlık referandumu sonrasında Irak Ordusu ve Haşdi Şabi birliklerinin Kerkük’ü ele geçirmesinin ardından IKBY yönetimi Ekim 2017’de Sincar’dan da çekilmiş ve bölgeye Irak Ordusu gelmiştir. Böylelikle Sincar kentinde IKBY varlığı son bulurken; PKK, PKK bağlantılı YBŞ ve Irak Ordusu bulunmaktadır. Kasım 2016’da PKK bağlantılı YBŞ’nin resmi olarak Irak Ordusu’nun bir parçası haline gelmesi[7] ile birlikte PKK dolaylı olarak bölgede resmiyet kazanmıştır.
İnfografik Kutluhan Görücü‘nün çalışmaları sonucunda hazırlanmıştır.
Dipnotlar
[1]http://perleman.org/files/articles/130508111135.pdf[2] Falah Khairi Mirzo, Osmanlı’nın Son Döneminde Sincar Kazası’nın İdari, Sosyal ve İktisadi Durumu, Yüksek Lisans Tezi, Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015.[3]http://thekurdishproject.org/kurdistan-map/iraqi-kurdistan/sinjar-shingal/[4]http://perleman.org/files/articles/130508111135.pdf[5]http://perleman.org/files/articles/130508111135.pdf[6]http://perleman.org/files/articles/130508111135.pdf[7] http://insamer.com/tr/catisan-cikarlar-pekisen-ittifaklar-sincar_806.html