Kim Kimdir?
‘Selefi’ İslam Ordusu’nun ‘Sufi’ Rakibi: Feylak El-Rahman
Kim kimdir? / Suriye Gündemi
Doğu Guta’da aktif olan Feylak el-Rahman, bölgedeki –İslam Ordusu’nun ardından- en büyük ikinci silahlı muhalif grup olarak biliniyor.
Feylak el-Rahman, 2014 yılı başlarında Doğu Guta’da küçük çaplı ve bölgede var olan silahlı muhalif grupların (Bera Tugayı, Ebu Musa el-Eşari Tugayı, Şuheda Duma Tugayı, Sa’d bin Ubade Tugayı, Usud Allah Tugayı ve Muğayr el-Guta Tugayı) bir araya gelmesiyle kuruldu. Şubat 2016 yılında Ecnad el-Şam(Şam çevresindeki) da Feylak el-Rahman’a katıldığını duyurdu. Feylak el-Rahman liderliğini yürüten isimse, halk ayaklanmasının ilk aylarında rejimden ayrılan Yüzbaşı Abdulnasır Şemir (Ebu Nasır).
Toplam gücünün 5 bin kişiden fazla olduğu tahmin edilen Feylak el-Rahman’ın, Şam ve Guta’daki din adamlarından (özellikle Sufi ağırlıklı) destek gördüğü biliniyor. Bu ilişki, daha çok selefi görüşü benimseyen İslam Ordusu’yla yaşanan çatışmaların sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Kim kimdir? / Suriye Gündemi
Doğu Guta’da aktif olan Feylak el-Rahman, bölgedeki –İslam Ordusu’nun ardından- en büyük ikinci silahlı muhalif grup olarak biliniyor.
Feylak el-Rahman, 2014 yılı başlarında Doğu Guta’da küçük çaplı ve bölgede var olan silahlı muhalif grupların (Bera Tugayı, Ebu Musa el-Eşari Tugayı, Şuheda Duma Tugayı, Sa’d bin Ubade Tugayı, Usud Allah Tugayı ve Muğayr el-Guta Tugayı) bir araya gelmesiyle kuruldu. Şubat 2016 yılında Ecnad el-Şam(Şam çevresindeki) da Feylak el-Rahman’a katıldığını duyurdu. Feylak el-Rahman liderliğini yürüten isimse, halk ayaklanmasının ilk aylarında rejimden ayrılan Yüzbaşı Abdulnasır Şemir (Ebu Nasır).
Toplam gücünün 5 bin kişiden fazla olduğu tahmin edilen Feylak el-Rahman’ın, Şam ve Guta’daki din adamlarından (özellikle Sufi ağırlıklı) destek gördüğü biliniyor. Bu ilişki, daha çok selefi görüşü benimseyen İslam Ordusu’yla yaşanan çatışmaların sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor.
El-Nusra Cephesi İle Kriz Yaşayan ÖSO Bileşeni: 13 Fırka
13. Fırka ve Nusra arasında çatışma
Bir süredir el-Nusra Cephesi ile yaşanan gerilimin ardından, 12 Mart 2016 tarihinde cumartesiyi pazara bağlayan gece Özgür Suriye Ordusu çerçevesinde hareket eden 13. Fırka ile çatışmalar yaşanırken, 13. Fırka’nın Maaret el-Numan’daki merkezi basıldı. İki grup arasında yaşanan çatışmaların ardından devreye arabulucular girdikten sonra oluşturulacak bir şeriat mahkemesinde sorunun çözülmesi kararlaştırıldı. El-Nusra Cephesi ve 13. Fırka bu kararı kabul ettiklerini açıkladı. Buna karşın bölgede zaman zaman gerilim tırmanmaya devam ediyor.
13. Fırka
MOC odasıyla iyi ilişkilileri olduğu bilinen, Suudi Arabistan ve Katar’dan finansal destek aldığı tahmin edilen 13. Fırka, en fazla İdlib kırsalında varlık göstermiş olsa da, Türkmen Dağı’nda Esed güçlerine karşı, Tel Rıfat çevresinde ise YPG’ye karşı operasyonlarda yer almış olup, ayrıca Fetih Halep Operasyon odasına da katılmıştır. Operasyonlarda sık sık TOW füzeleri kullanmasıyla meşhurdur. Bu haliyle Suriye’de yabancı ülkelerden en çok TOW alan muhalif gruplardan biri olarak ön plana çıkmaktadır.
Grup lideri Binbaşı Ahmet es-Suud, rejim ordusundan Temmuz 2012 yılında ayrılıp muhaliflere katılmış, bir müddet sonra 13. Fırkaya dönüştürülecek olan Maaret el-Numan merkezli İbad el-Rahman Tugayını kurmuş ve liderliğini yapmıştır. Ayrıca 2013 yılında Kefer Nubul beldesinde IŞİD’e karşı bir çatışmaya girmiştir.
Son çatışmada 4 mensubunu kaybeden 13. Fırka, el-Nusra Cephesi’nin hala 17 mensubunu serbest bırakmadığını ve silahlarını geri vermediğini söylemektedir.
13. Fırka üyeleri TOW füzesi kullanırken:
Muhalefetin Kuşku Duyulan Ortağı: Cund el-Aksa
Son günlerde Hanasir saldırısıyla tekrar gündeme gelen Cund el-Aksa, Suriye’de savaşan gruplar içerisinde eylem ve hamleleri ile bir takım soru işaretlerinin gündeme gelmesine neden olan yapıların başında gelmektedir. 2014 yılı başında kurulan Cund el-Aksa hâlihazırda İdlib’te Sermin ilçesini kontrol etmekte ve hem İdlib’te Sarakib ilçesinde hem de Hama kuzeyinde Murek tarafında varlık göstermektedir. Cund el-Aksa asker sayısının 1000’e yakın olduğunu tahmin edilmekte iken savaşçılarının bir kısmının demografik olarak Suriye dışından, özellikle de Suudi Arabistan ve Kuzey Afrika Ülkerlerinden gelenlerden oluştuğu değerlendiriliyor. Türkistan grubu olarak bilenen ve çoğu Türki Cumhuriyetlerden gelen savaşçılardan oluşan grupla da iyi ilişkiler sahip olan Cund el Aksa, zaman zaman bu grupla beraber hareket edebilmektedir. Aynı zamanda ABD’nin de hedef aldığı gruplar arasında yer alan Cund el-Aksa’nın liderlerinden Said Arif, bir ABD hava saldırısında hayatını kaybetmiştir.
Ebu Abdulaziz el-Katari, Muhammed Yusuf Osman tarafından kurulan Cund el-Aksa (Aksa Askerleri) ilk dönemlerinde aslen el-Nusra Cephesi altında bulunmaktaydı, fakat IŞİD’in ilan edilişi sürecinde Katari yaşanan tartışmalar üzerine farklı bir pozisyon alarak, her iki gruptan ayrı bir grup oluşturmayı tercih etti. Daha önce Afganistan’da da yer alan ve El Kaide saflarında yer alan Ebu Abdulaziz el-Katari, el-Nusra’nın lağvedilip IŞİD’in ilan edilmesi tartışmalarının yaşandığı bir süreçte, Ebu Muhammed el-Cevlani ve Ebu Bekir el-Bağdadi arasında arabuluculuk yapmaya çalıştı.
Grubun kurucu lideri Ebu Abdulaziz el-Katari 2014 yılı başında başlayan iç çatışmalar sırasında öldürüldü. Cemal Maruf’un lideri olduğu Suriye Devrimciler Cephesi’nin bu olayın arkasında olduğu iddia edildi. Daha sonra Katari’nin cesedi, Maruf’un Cebel ez-Zaviye’deki merkezinde bulunan bir kuyuda bulundu. Hali hazırda grubun askeri emiri (sorumlusu) Ebu Zer el-Cezravi (Arabistanlı), mali emiri ise Ebu Ahmet el-Katari’dir (Katarlı).
Cund el-Aksa kurulduktan sonra el-Nusra Cephesi ile birkaç ortak operasyon gerçekleştirdi, bunlardan en önemlisi 2014 yılında Cemal Maruf’un grubuna karşı yapılan operasyondur. Fetih Ordusu kurulduğunda bu yapıya dahil olan grup, İdlip ve Cisr Eş-Şuğur’un alınmasında önemli rol oynadı. Fakat Ekim 2015 yılında Fetih Ordusu’ndan çekildiğini açıkladı, bu açıklamasında çekilme sebepleri olarak Fetih Ordusu’nun Türkiye Müdahalesini kabul etmesi ve IŞİD’e karşı savaşmasının dayatılmasını ortaya koydu.
El-Nusra Cephesi ve IŞİD arası bir pozisyon benimseyen grup, IŞİD’in aşırı ve belli yönlerden Harici bir grup olduğunu kabul etse de, ona karşı savaşmamayı tercih etmektedir. Bunun yanında Cund el-Aksa savaşçıları arasında IŞİD’e sempati duyanlar olduğu gibi zaman zaman Cund el-Aksa’dan IŞİD’e katılanlar da olmuştur. Ağustos 2015’te 50 kişi Cund el-Aksa’dan ayrılıp silahlarıyla Rakka’ye gitmiş ve IŞİD’e biat emişlerdir.IŞİD’e karşı savaşmaması ve belirsiz bir tutum benimsemesi, diğer muhalif gruplar arasında rahatsızlığa neden olmaktadır. Bazı muhaliflere göre Cund el-Aksa direk IŞİD’e biat etmese de aynı zihniyet ve anlayış ile hareket etmektedir. Ancak grup bu iddiaları şimdiye kadar yalanlamıştır.
Son aylarda Cund el-Aksa ve Nusra Cephesi bir araya getirip birleşme çabaları olmuştur, fakat bu çabaların sonuncunda Şubat 2016’ya gelindiğinde Cund el-Aksa ikiye bölünmüş, yaklaşık 430 kişilik, aralarında pek çok şeri (dini) ve askeri emirlerin bulunduğu ve çoğu Hama kırsalında bulunan bir grup Cund el-Aksa’yı bırakıp Nusra Cephesine biat etmişledir. Ayrılan grubun açıklamalarına bakıldığı zaman Cund el-Aksa komutanlığında yer alan bir grubun birleşmeye sıcak bakmadığı anlaşılmaktadır.
Cund el-Aksa’nın gelecekte atacağı adımlara yönelik belirsizlikler devam etmektedir, örgütün Nusra Cephesine yada IŞİD’e mi katılacağı yoksa arada bir yerlerde mi pozisyon almaya devam edeceği henüz bir netlik kazanmamıştır.
Grubun resmi Youtube hesabına ulaşmak için tıklayınız.